10 Mart 2012 10:00

Yağmur ormanlarının çocukları (I)

Yağmur ormanlarının çocukları (I)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Sömürgeciler, beş yüz yıl önce bu kıtaya adım atarak, “yeni dünya” adını verdikleri bu yeri “keşfetmişlerdi.” Oysa, Latin Amerika topraklarında, yerli halkların kökeni yapılan arkeolojik araştırmalara ve bilim insanlarına  göre, yirmi  bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Yani onlar açısından yaşadıkları bölge hiç de “yeni dünya” tanımına uygun düşmüyor.
Brasilia Üniversitesinden Dil Bilimci Aryon Rodrigues’e göre, sadece Amazonlar bölgesinde yaklaşık 240 farklı dil konuşuluyor. Bu diller, üç büyük dil ailesinden geliyorlar1.
Bu kıtanın acılı tarihi birçok kitapta anlatılır. Brezilya’ya Portekizliler, Fransız Guyanası’na Fransızlar, Surinam’a Hollandalılar, Guyana’ya  önce Hollandalılar sonra İngilizler ve kıtanın diğer kalan bölümüne ise İspanyollar çıktılar. Bu Avrupalı sömürgecilerin tümü, yerli katliamına bulaştı.
ABD ve Avrupa ülkeleri, on sekizinci yüzyıldan beri Amazonların uluslararası bölge ilan edilmesini istiyorlar. Aslında istedikleri, bu bölgenin kendileri tarafından denetlenmesi. Yıllar önce Brezilyalı bir bakan, ABD’ye şöyle seslenmişti: “Siz New York’u uluslararası bölge ilan edin. Biz de aynı şeyi Amazonlara uygulayalım.”
Amazon ormanları, toplam altı milyon kilometre karelik bir alana sahip ve dokuz ülkeye yayılıyor. Neredeyse Avustralya kadar bir ormanlık alan. Bu sekiz tane Türkiye kadar ormanlık  bir alan demek aynı zamanda. Bu ormanların yüzde altmışı Brezilya’da bulunuyor. Gezegendeki tropik ormanların yüzde kırkı ve suyun beşte biri bu alanda bulunuyor. Bu sularda, bütün Avrupa’daki balık çeşitlerinden otuz kat daha fazla balık türü yaşıyor.
Ayrıca altmış bin çeşit bitki, üç bin çeşit balık, üç yüz elli üç memeli, yetmiş iki çeşit karınca tespit edilmiş2.  
Doğal bölgelerinde yaşayan bazı yerli halklar, paleolitik bir yaşam biçimini sürdürüyorlar. Bazı kabileler, kapitalist yaşam biçimini reddederek, hâlâ ilkel komünal bir tarzda yaşamaya devam ediyorlar. Amazonlarda hâlâ “keşfedilmemiş”, dünya ile temas kurmaktan kaçınan çok sayıda kabile var. Bazen yerliler, kendi doğal bölgelerine yol ya da iş alanı açmak isteyen hükümet güçleri veya büyük şirketler ile karşı karşıya geliyorlar. En son Bolivya ve Peru’da bu nedenle, devlet güçleri ile yerliler karşı karşıya gelmişlerdi.  Yerliler, yüzlerce yıllık deneyimlerinden biliyorlar ki , ormana yol yapmak demek, “sömürgeci beyaz adamın”, şirketlerin ve onların silahlı adamlarının bölgeye gelerek huzuru bozmaları demek. Bu nedenle, yerli temsilcileri, birçok kez okları ve yaylarıyla, yüzlerine savaş boyaları sürünmüş bir biçimde başkent Brasilia’ya protestoya gittiler.

“Benim arkamdan yürüme,
belki ben liderlik etmeyi
bilmem.
Benim önümden de yürüme,
belki seni izlemek istemem.
Yanımda yürü,
beraber yan yana yürüyelim. 3”

Yerliler, daha çok Amazon bölgesinde olmakla birlikte, Brezilya’nın her yerinde yaşıyorlar. Benim bulunduğum Avrupalı orijine sahip güneyde bile, daha az sayıda da olsa yerli nüfus barınıyor. Birkaç yıl önce, ülkenin orta tarafında bulunan Mato Grosso do Sul eyaletinin Campo Grande kentinde yerli mahallesini ziyaret etmiştim. Mahalledeki yerliler beton evlerde yaşıyor, elbise giyiyor ve o kenttekilerden pek farklı yaşamıyorlardı. Asimile oluyorlar ve yeni nesil -dil kurslarına rağmen- dilini konuşmayı bilmiyor.  Burada el ürünlerini (artesanato) sattıkları bir alan da var.
Onlar, ana toprağın ve ormanın uslanmaz çocuklarıdır. Asla baş eğmezler, ne gözleri altın altın bakan altın arayıcılarına, ne de kendi çıkarları için doğa katliamı yapan şirketlerin silahlı adamlarına. Onlar, ormanın ve “yüce ruhun” çocuklarıdır. Birlikte avlanır, birlikte yerler doğanın o cömert sofrasından. Onlar, doğayla barışık, ortaklaşa bir hayatın gerçekleştiricisidirler.
Devam edecek...

1http://www.comciencia.br/reportagens/amazonia/amaz6.htm
2 Greenpeace Repórter terra.
3 Bir yerli sözü. “Não ande atrás de mim, talvez eu não saiba liderar / Não ande na minha frente, talvez eu não queira segui-lo / Ande ao meu lado, para podermos caminhar juntos”.

evrensel.net

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa