Sermayeleşen Çin
80’li yıllar Japonya’nın taklit ekonomisinde uzmanlaştığı ve ancak dünyaya ağırlıklı olarak ucuz ve göreli olarak kalitesiz ürünler sattığı dönemlerdi. Bu yıllarda bir ürünün kalitesizliğini belirtmek için “Japon İşi” denilirdi. Sonra Japonya ekonomisi büyüdükçe büyüdü. Büyüdükçe sadece büyümedi elbette; ülke içindeki eşitsizlikleri artırdı. “Asya Tipi Üretim”in merkezi olan Japonya büyüttüğü sermayesini, Devlet-Mafya-Sermaye üçlüsünün her türlü kural tanımaz birlikteliğine borçlu! Komüncü kapitalizm adı altında sarı sendikacılığın bir baskı aracı olarak kitlelerin üzerinde kullanıldığı bir ülke oldu Japonya. “Şirket ailemiz, öyleyse şirkete hizmet aileye hizmettir” şiarı ezberletildi zorunlu sabah sporlarında. Bir işten ayrılan işçinin başka bir işe girmesi ancak sarı sendikaların kara listesine alınmaması koşuluna bağlandı. Japonya büyüdü hem de çok büyüdü. Japonya’nın her yeri nükleer santrallerle doldu. Bir yıl önce Fukuşima nükleer santrali patladı. Bu kez ikinci dünya savaşındaki gibi “başkaları” değil. Japonya’nın kendi yönetimi kendi halkının geleceğini kararttı. Peki, patlayan sadece santral mi? Hayır. Japonya’da sermaye birikimi de patladı. Japonya kademeli olarak son on yılda sermaye doygunluğundan kaynaklı durgunluğa girmiş durumda. Yarışta duran araba gibi arkadan gelenlerin kendisini gelip geçişini seyretmekte. Nasıl ‘80’lerde başka bir Japonya vardıysa akıllarda, bir on yıl sonra da başka bir Japonya resmi çizilecek zihinlere.
***
Çin, nüfus olarak dünyanın en büyük ülkesi. Çin, 1979 yılında başlattığı reformcu çizgiyi, 1984 ve 1997 yıllarında finansal deregülasyon hamleleriyle taçlandırdı! Reformizm bataklığına saplanan tüm ülkeler gibi Çin de sermaye birikiminin önünü açan kapitalist üretim ilişkilerini içselleştirirken bu durumu gerekçelendirmeyi de ihmal etmedi. Çin Komünist Partisi kongrelerinde dillendirilen “yol haritası” devlet kademelerinde ve akademi dünyasında karşılığını buldu! Çin bir süreliğine üretim tarzını kapitalist üretim tarzına yakınlaştıracak ve belli bir sermaye birikimine ulaştıktan sonra tekrar eski Çin olacaktı! Görünüşte çok mantıklı, hem de çok. Ama bugün Çin’in geldiği nokta, Çin’in sermaye birikimine yönelirken kendisinin de sermayeleştiği bir durumdur.
***
Çin sermayeleşirken, yüz milyonlarca yurttaşını insanlık dışı çalışma koşullarına mahkum etti. Çin sermayeleşirken, kapitalist birikim rejimi neyi gerektiriyorsa onu yaptı: Fakat kapitalist bir ülkeden daha farklı yöntemlerle. Örneğin, Çin’de sendika yok. Sosyalist ya da kendini komünist diye nitelendiren ve iktidarın işçi sınıfı ve emekçilerde olduğu bir ülkede zaten sendikaya gerek yoktur. Ancak, üretimde kapitalist rejimde sözde komünist Çin, sömürü çarklarını en acımasız biçimde döndürdü. Sonuçta, Çin büyüdü hem de çok büyüdü. 3 trilyonluk ABD doları biriktirdi. Kapitalist dünyanın sembolü ABD’nin yeşil paraları karşılığı Çin’in halkı robotlaştırıldı. Sonra ne oldu? 2008 Dünya Kapitalist Krizi sonrasında Çin elindeki doların eline yapıştığını, onu artık satamayacağını ve kendisinin doların bağımlısı olduğunu fark etti. Artık kontrol Çin hükümetinde değil, uluslararası kapitalist güçlerde. Bunun gereği olarak da Çin’in daha birkaç yıl öncesine kadar diklendiği yayılmacı serbest ticaret politikaları ve ülke içindeki kapitalist yapısal düzenlemeler artık kontrolünün dışına çıktı. Geçtiğimiz hafta Çin’in aldığı yeni kararlar (Yuan’ın dalgalanmaya bırakılması, özel kesim kredi ticari bankalar üzerindeki kontrollerin kademeli olarak kaldırılması gibi) gösteriyor ki; Çin artık “bir süre oynar çıkarım” dediği kapitalist bataklığın tam merkezine yerleşmiştir. Hem sermaye birikiminin ulaştığı seviye açısından yerleşmiştir hem de artık başka bir deniz kalmadığı için yerleşmiştir.
Çin’in şimdi yavaş yavaş içine düştüğü durgunluk ise etkileri itibariyle Japonya’nın yaşadığından çok daha sancılı ve etkileri yaygın olacaktır.
GÜNÜNYAZILARI
![İzzettin Önder](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_624fcae696f775184efbda176f3d3033e2bfc354.jpg)
![Deniz İpek](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_554771fccd2b4a412907963b96c6b8816167ce75.jpg)
![Yücel Demirer](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_e0358560e1608aed7dfee7cf3a5d9080efd77dfb.jpg)
![Aras Coşkuntuncel](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_5b42a6211eaf557164d8eeed30705a257d012c9a.jpg)
![Ahmet Ergin](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_70f1955ba3bd6e48cf9965e189170221d9d14b88.jpg)
![Kansu Yıldırım](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_5231b28fecd4e81edaf7ad4677e9216a4e85d9db.jpg)
![Serdar M. Değirmencioğlu](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_36fe0c956a2403d5ae523a95eec6d2c83300ebc2.jpg)
![Mumia Abu Jamal](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_de51e59b3e7675a6b28ca26c33371b430f0b1abf.jpg)
EVRENSEL'İNMANŞETİ
Şireci Tekstil 2023’te vergi öncesi kârı 1.6 milyar TL ama 2023’te hiç vergi ödemedi. İşçilere teklifi yüzde 30 zam.
Karafiber 2023’te 6.6 milyar TL değerinde net satış geliri elde etti. Bu satışlardan “kâr etmediğini” öne sürerek vergi ödemedi.
Yalçın Kardeşler Halı 2023’te kendi beyanıyla 44.4 milyon TL vergiye esas kâr elde etti. İşçilere yüzde 34 zam dayatıyor.
![Çocuklar eğitimin dışında, yoksullukla karşı karşıya](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/264782.jpg)
Çocuklar eğitimin dışında, yoksullukla karşı karşıya
![Kadınlar için ulusal istihdam stratejisi: Güvencesiz iş, ucuz iş gücü](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/271023.jpg)
Kadınlar için ulusal istihdam stratejisi: Güvencesiz iş, ucuz iş gücü
![Avrupa gümrüklerinde Trump endişesi](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284037.jpg)
Avrupa gümrüklerinde Trump endişesi
![Matilda etkisi: Bilimde hayalet olmak](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284004.jpg)
Evrensel'i Takip Et