Kindar nesiller

Kutlanacak bir esere daha imza attınız: Kindar, inançlı ve bilinçli bir nesil yetiştiriyorsunuz…
Cezaevine koyduğunuz her gazeteci, yazar, aydın, akademisyen, sendikacı, asker, öğretmen, öğrenci size karşı kinleniyor. Cezaevinde bilinçleniyor, inançları güçleniyor, dayanışmaları artıyor…
Cezaevinde mağdur ettiğiniz her kişinin eşleri, çocukları, ana ve babaları, kız ve erkek kardeşleri, dayıları ve amcaları, teyzeleri ve halaları, tüm akrabaları, meslektaşları, dostları ve tüm arkadaşları size karşı kinleniyor… Bir araya gelip birbirlerini tanıyor, güçlerine güç katıyor, aralarındaki dayanışmayı pekiştiriyor, görüş ayrılıklarını gidererek birbirlerinin mağduriyetlerini paylaşıyor, mücadele için daha inançlı ve bilinçli bir düzeye geliyorlar…
Üzerlerine tazyikli su ve biber gazı sıktırdığınız, coplattığınız, tekmelettiğiniz, panzerlerinizi üzerlerine sürdürdüğünüz işçiler, memurlar, emekçiler size karşı kinleniyorlar… Her yumrukta ve her tekmede, başlarına ve sırtlarına isabet eden her cop darbesinde, insanları hastanelik eden o yakıcı gaz damlaları gözlerine her girdiğinde, verdikleri mücadeleye olan inançları pekişiyor, toplumdan aldıkları destek büyüyor, dayanışmaları güçleniyor…
Siz, o öğrencileri gözaltına alıp tutuklayarak sicillerine işledikçe, okullarından attırıp eğitimden alıkoydukça, yumurtalarından omlet tarifi yapıp alaya aldıkça, yumurtanın gözünüzün altında yarattığı kızarıklıktan ağır suç hali uydurdukça, sizin cop darbelerinizin toplumda yarattığı hasar kindar nesillerdir…
İşyerlerinde atadığınız müdürlerin baskı, tehdit, zulüm ve yalanlarıyla yaşam bulmayın! Yalan ile ahlakın; riya ile dindarlığın; insanlık dışı uygulamalar ile muhafazakârlığın savunuculuğuna soyunmayın…
İşten attırdığınız her işçi, işyerlerinin önünde çadır kuran her emekçi, oğlunun ve kızının mezarını arayan her acılı anne size karşı kinleniyor…
Ne kadar övünseniz azdır!
Siz intikam peşindesiniz…
Hırsınızı, barış ve uzlaşma arayan yurttaşlarınızdan çıkarıyorsunuz… Geçmişle ya da kendi geçmişinizle değil ilerleme ve demokratikleşme isteyen toplumla hesaplaşıyorsunuz… Toplumdan intikam alıyorsunuz… Farkında bile değilsiniz, işte böylece kindar nesiller yaratıyorsunuz!
Hırsınızdan gözleriniz kör, kulaklarınız sağır olmuş… Yürekleriniz nasır bağlamış…
Parlamentoyu dinlemiyorsunuz, sendikaların ve demokratik kitle örgütlerinin görüşlerini umursamıyorsunuz… Kendi yandaş örgütlerinizi ve sendikalarınızı oluşturup, onları çıkarlarınıza alet ettirme kurnazlığı içindesiniz…
On binlerce insan meydanları doldurmuş… Haklı ve meşru taleplerinin dikkate alınmasını istiyor…
Meydanları dolduran o insanları umursamıyorsunuz!
Oysa o insanlar sizleri anıyor!
Gaz ve suyla puslanmış havada sallanan copların arasından sizin siluetiniz geçiyor!
Öğretmen olan eşim ve arkadaşları da o insanların arasında…
Ben niye hâlâ buradayım?
Gelecek nesillerin kindar yetiştirilmesi niyetlerine daha fazla sessiz kalamam…
Onların yanına gidiyorum…
Bilinçli, akıl ve bilim yolunda aydınlatılmış bir nesil için…
Kindar olmayan bir nesil için…
Geç kalmamalıyım…
Geç kalmış sayılmayız!