4+4+4=Şiddet

Ünlü yazarın Brezilyalı hayranı, güya yazarla tanışmak için memleketimize gelir! Aziz Nesin misafirini Çatalca’daki vakfına davet eder! Amacı hayranı ile birlikte birkaç gün geçirip ona kendini iyice tanıtmaktır!
 Hayranı ilk günlerde Aziz Nesin’e büyük bir saygı gösterir ve ona “Aziz Beyefendi” diye hitap eder. İki gün sonra bu hitap şekli değişir ve yerini “Aziz Bey” alır! Dördüncü gün artık “Aziz” diye seslenir ve ülkesine döneceği gün ise “Ulan Aziz” diye çağırmaya başlar! Bu değişikliğe bir hayli üzülen yazar hayranına “Neden bana olan saygını yitirdin” diye sorar. Brezilyalının cevabı şöyledir:
-Çünkü ben Brezilya’dayken senin bu öyküleri hayal gücünü zorlayarak yazdığını sanıyordum. Meğer sen etrafta gördüklerini anlatıyormuşsun!
 Doğrusu bu ya günlük ya da haftalık ya da aylık yazıyor olsun bir yazar için bulunmayacak bir memleket bizimkisi! Öyle ki deyim yerindeyse saatte ikiyüz kilometre hızla konu değişiyor bizim memlekette!
Diyelim ki benzine ya da akaryakıta gelen zam ile ilgili bir yazı yazacaksınız! Ve de diyelim ki konu ile ilgili materyal topluyorsunuz! Tam da imdadınıza, hem de zırt diye Maliye Bakanı yetişiyor ve o engin bilgisi ile size malzemeyi adeta sunuyor! Ve sanki benzine gelen zam sadece arabası olanları ilgilendiriyormuş gibi o tarihi açıklamasını yapıyor:
-Bisiklet kullanırsanız benzine ihtiyacınız olmaz!
 Sanki makam araçları su ile çalışıyormuş gibi ve sanki kendileri makam araçlarından vazgeçip Meclise bisiklet ile gideceklermiş gibi akla ziyan açıklamada bulunuyorlar! Oysa daha bundan birkaç ay önce kendi Başbakanı “Yerli otomobilde yerli otomobil” diye tutturmuştu! Sormazlar mı Başbakana “Yahu Sayın Başbakan, senin Bakan millet bisiklete binsin diye uğraşıyor siz yerli otomobil diye tutturuyorsunuz! Sizin otomobil su ile mi çalışacak Allah aşkına!”…
 Peki Cumhurbaşkanına ne demeli! Diyelim ki memleketin en önemli meselelerinden Kürt meselesi ile ilgili bir şey yazacaksınız ve aslında bir hayli bol olan materyallerinizin yanına başkalarını da arıyorsunuz! Sağ olsun Cumhurbaşkanı da o an imdadınıza yetişiyor:
-Güzel şeyler olacak!
Oysa o gün bu gündür adamların başına gelmeyen kalmadı! Benim sayabildiğim kadarıyla Milletvekili Ahmet Türk, hem de soyadına rağmen üç kez dövüldü! Uludere’de yaşanan katliam deseniz içler acısı! Suriye’den kaçma ihtimali olan insanlar için Hatay bölgesine konteynerler alelacele kurulurken Van’da insanlar depremden sonra hala çadırlarda yaşamak zorunda! Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencilerinin durumlarının ne olacağı belli değil! Bekliyorlar ki yaz gelsin de kimsenin çadıra madıra ihtiyacı kalmasın ve kör topal eğitimlerine devam edilsin!  
Ve son günlerde yaşanan eğitim sistemine yönelik değişiklikler! Diyelim ki oturdunuz ve ülkenin eğitim sistemine ilişkin bir yazı yazacaksınız! Ve malzeme arıyorsunuz! Sağ olsun Hükümet, her zaman ki gibi bu konuda da cömert davranıyor! Milli takımın oyun sistemine nazire yaparcasına karşınıza bir formül ile çıkıyorlar:
-4+4+4!...
 Aslına bakılırsa bu formülün asıl sahibi Saadet Partisi gibi gözüküyor! Zira Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kabalak “Seçim sürecinde biz 4+4+3 diye dillendirmiştik, şimdi sanırım milli görüşü taklit etmemek için olsa gerek 3’ü 4 yapmışlar” diyor!
 Formülün sahibi kim olursa olsun sonuç değişmiyor! KESK Emekçileri ülkenin dört bir yanında gösterdikleri tepkilerden dolayı polis tarafından acımazıca dövülüyor! Ve Meclisten kaşla göz arasında Kur’an-ı Kerim ve “Hz. Peygamberimizin hayatı”, isteğe bağlı seçmeli ders olarak geçiyor!
 Bu Meclis hızlı bir meclis! Komisyonlar AKP Milletvekilleri tarafından basılıyor ve jet hızıyla kararlar alınıyor bu mecliste! Dikkate alınır mı bilinmez ama gündüz eğitimci dostlarla birlikte biber gazı yedikten sonra birazda biberin gazıyla bir öneride de biz sunalım hükümet kanadına! Bakalım sıktıkları gaz kadar değer veriyorlar mı düşüncelerimize:
-Daha önce 3–5–2 sistemini başarıyla denediği için 4+4+4 sisteminin başına Fatih Terim’i getirin! 3 yıllık boş sözleşmeye imza attırıp Matematik, Fen Bilgisi, Edebiyat gibi gereksiz dersleri tamamen kaldırın! Derslerin tamamını Din ağırlıklı yapın ve aşağıda ki şu dersleri de özellikle müfredata koyun!
-Hurafeler ve Fareler
-Sırat Köprüsü ve Toplu Geçiş İmkânları
-Yezidin Hayatı ve Zaman Aşımı…