31 Mart 2012 07:19

Hayatın yansımaları

Hayatın yansımaları

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ağaçların suya yansıyışları, hayatın yansımaları olarak okunabilir mi?  Hepimiz bir şekilde hayatta karşılığını bulan bir yansıma içinde değil miyiz ? Bu fotoğraf neyi gösteriyor diye düşündüm. Yansımanın metaforik atmosferini. Yansımada ağaçların köklerini görür gibiyiz. Rüzgarda sallanan dalların çıkardığı uğultu, kökleri daha daha derinlere götürüyor gibi. Fotoğraf gerçekliğinin resimsel tadı. Herkesin bakıp da görmediğini gösterebilmek böyle bir şey olsa gerek. Suya yansıyan ağaç artık ağaç olmaktan çıkmış ve başka bir imgeye dönüşmüş durumda. Bu başkalaşma bize “sonra ne olacak” dedirtiyor. Sonrasını bu fotoğrafa bakanlar canlandıracak. Sonrası güçlü bir fırtına olabilir de, olmayabilir de… biz nasıl düşünüyorsak öyle. Ortadaki somut bir durumun soyutlanmasıdır. Ağaçlar ağaç olmaktan çıkmış, Su, su olmaktan çıkmış… dallar ve yapraklar kök olmaya başlamış. Oysa ki bu imgenin oluşumunu sağlayan ağaçlar, su ve gökyüzü. ..
Barış’ın fotoğrafına bakıyorum. Sanki dünün bu güne yansımaları. Nedenler sonuçları doğuruyor. Sonuçlar birer yansıması hayatın.
Fotoğrafçı, ister haber,ister belgesel, ister sanat yapmak için fotoğraf çeksin/yapsın, imgeyi oluşturan gerçekliği okumayı bilendir... Gerçekliğin zaman içindeki hareketi bizlere yansır. Bu yansımayı doğru okuyup aktarmada bir araç olarak fotoğrafı kullanırız.  Eğer bu bilinç ve kavrayışa erişememişsek elimizde dünyanın en pahalı ve maharetli makinası olsun, gerçeği yorumlayan değil, taklit etmeye çalışan, teknik olarak fotoğraf çekmiş oluruz.
Hayatın içinde gerçeğin yansıyışını bulup fotoğraflayabiliyorsak, sanat denilen alanda dolaşıyoruz demektir.
Bu hafta hayatı yansıtan fotoğraflar paylaşıyorum. Umarım sizler de beğenirsiniz.
Bir kez daha fotoğraflarınızı ve düşüncelerinizi beklediğimi hatırlatır, bol fotoğraflı bir hafta dilerim.


Su başında durmuşuz / çınarla ben. / Suda suretimiz çıkıyor / çınarla benim.
Suyun şavkı vuruyor bize, / çınarla bana.
Su başında durmuşuz / çınarla ben, bir de kedi. / Suda suretimiz çıkıyor / çınarla benim , bir de kedinin.
Suyun şavkı vuruyor bize / çınara, bana, bir de kediye.
Su başında durmuşuz / çınar, ben, kedi, bir de güneş. / Suda suretimiz çıkıyor / çınarın, benim , kedinin,
bir de güneşin. / Suyun şavkı vuruyor bize / çınara, bana, kediye, bir de güneşe.
Su başında durmuşuz / çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz. / Suda suretimiz çıkıyor / çınarın, benim, kedinin, güneşin, bir de ömrümüzün. / Suyun şavkı vuruyor bize / çınara, bana, kediye, güneşe,
bir de ömrümüze.
Su başında durmuşuz. / Önce kedi gidecek / kaybolacak suda sureti. / Sonra ben gideceğim / kaybolacak suda suretim. / Sonra çınar gidecek / kaybolacak suda sureti. / Sonra su gidecek / güneş kalacak, / sonra o da gidecek.
Su başında durmuşuz / çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz. / Su serin, / çınar ulu, / ben şiir yazıyorum, / kedi uyukluyor, / güneş çok sıcak, /çok şükür yaşıyoruz. / Suyun şavkı vuruyor bize /çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.

(Fotoğraf: Barış Balseçer/ Yansıma)

 


(Fotoğraf: Erdost Yıldırım/Hayat yaşamaya değer...)


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

(Fotoğraf: Barış Balseçer)

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa