14 Nisan 2012

Göz yaşartıcı bir dostluk: Suriye dostları

Toplantı İstanbul’da idi…
Konu Suriye…
Katılımcılar kendilerine “Suriye Halkının Dostları” adını veren ülkelerdi.
Bu “dost ülkeler” bir araya gelmiş, Suriye’ye olan “dostluklarını” belgeleyecekler…
Ne yaparız da Suriye’ye dalarız, halkın ağzına sıçarız’ı konuşacaklardı.
Tam o sırada, toplantının yapıldığı salon yakınlarında bir grup Suriye vatandaşı belirdi.
Suriye’nin Dostları, Suriye vatandaşlarını bir güzel benzetti!  
Toplantının başını çeken ülkeler belliydi.
Amerika, Türkiye, Fransa, Suudi Arabistan, Katar, falan!
Gerçi Türkiye ile Fransa’nın araları çok bozuktu!
Hani beyefendi neredeyse Fransa’ya savaş ilan edecekti!
Hayret bir şey!
O kadar da değilmiş.
Hatta birlikte işgal tasarlayacak kadar da iyiymiş!
Yine mesela.
Türkiye İsrail ile de çok fena bozuk!
Ama İsrail’in bölgede hedefinde iki ülke var.
Suriye ve İran…
Türkiye Suriye’yi işgal için başı çekiyor!
İran’la köşe kapmaca oynuyor.
Sonra da Türkiye İsrail ile düşman deniyor!
Nasıl bir düşmanlıksa…
Böyle düşmanlığa İsrail göbek atıyor!
                                  ***
“Suriye Dostları” Suriye’de demokrasi isterüz de başka bir şeycikler istemeyüz diyor!
Bunu diyenlerden birisi de Suudi Arabistan;
Kadınlar araba kullanamaz, kullanırlarsa kötü yola düşer, kızların kızlığı bozulur, orospu falan olurlar, diyor…
Ağzını açanı içeri tıkıyor…
Kendisini ülkenin sahibi, insanlarını da kulu belliyor;
İşte bu kraliyet ailesi Suriye’de demokrasiyi kıt buluyor!
Yan tarafında yıllardır katledilen Filistin halkı için kılını kıpırdatmayan…
Dostluk lafını ağzına alamayan…
Orada kundaktaki bebekler katledilirken kendileri altın kaplama klozetlere gaz çıkartan kraliyet, Suriye halkının dostu oluyor!
Bak şu işe!
Bu ekip, yani Amerika’sı Fransa’sı, Arabistan’ı Irak’a “demokrasi” getirdiler…
Irak’ın hali ortada;
Mezhep ve milliyet çatışmaları her gün yenileniyor, Irak tarihin en büyük kanlı iç çatışmasına doğru sürükleniyor!
Afganistan!
Kan gövdeyi götürüyor!
Mezhep ve milliyet çatışmalarının ateşi koskoca bölgeyi adım adım sarıyor.
Suriye’ye, İran’a savaş balatalarıyla hücum eden bizim baylar şöyle bir düşünseler aslında;
Şimdi Türkiye’yi gazlayanlar, Saddam’ı da gazlamışlar, İran’a, Kuveyt’e saldırtmışlardı.
Saddam şimdi nerede?
Irak’ın hali nice?
Ve yine düşünseler…
Suriye, İran…
Sonra sıra kimde?
Bölgede bölünüp parçalanmayan kim kalıyor geride?
Fakat bütün bunlar böyle oluyor da, Irak işgali öncesinde işgale karşı çıkan İslami gazetelere ne oluyor?
Nasıl oluyor da, böylesine gözü dönmüş savaş yanlılığına dönülüyor?
Savaş savaş, kan kan diye tutturuluyor?
Değişen ne?
Kasaba küçük esnaflığından belediye müteahhitliğine, tespih imame satıcılığından kent rantlarını yemeye, mücahitlikten müteahhitliğe, yani sınıf atlayıp Amerikan borsalarıyla, global sermaye ile bütünleşme halimi ne?
Aynen öyle.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et