18 Nisan 2012

Bakan Şahin’e övgü!

Son günlerde İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, Erzurum-Aşkale’de baraj göletinde “öldürülen” 5 TEDAŞ işçisinin taziye ziyareti sonrasında kendisinden iş istemeye gelen 64 yaşındaki vatandaşa; “Takla at da beni sevdiğini göster!” demesi ve “takla atamayan vatandaşı, “davul eşliğinde oynatması” günlerdir “medyanın” ve “muhalefetin” en önemli gündemi. Herhalde bugünden sonra da, bir süre daha, önceki gün Mecliste yaptığı konuşma ile gündemi işgal edecek görünüyor.
BDP’nin İçişleri Bakanı Şahin hakkındaki “gensoru”sunun görüşmesi sırasında söz alıp, konuşmada BDP’nin KCK’nin bir parçası olduğunu öne sürmekle kalmamış, “Dağda kesilmiş bir domuz” fotoğrafı göstererek, “İşte bu yapı vatandaşa dinini unutturmaya çalışıyor. Bu kesilen koyun değildir, örgütün üyelerine yedirmek üzere kestiği bir domuzdur” diyerek, görüşmeleri provoke etmiştir. “Bazı belediyelerin Zerdüştlük simgeleri kullandığı ve halkı İslam’dan uzaklaştırmaya çalıştığını” yine bazı fotoğraflar göstererek iddia eden Şahin, “Bu yapı Abdullah Öcalan’ı peygamber olarak kabul etmeye dönük adımlar atıyor” iddialarını da öne sürmüştür.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in mitinglerde, Meclis ya da toplantılarda yaptığı konuşmalar, vatandaşlarla sohbetleri sıkça eleştiriliyor. Bakan Şahin’in aşırı ırkçı ve her vesileyle din istismarcılığı yapmasından rahatsız olan siyasi çevreler, “Ağzından çıkanı kulağı duymayan kişi”, “Ne dediğini bilmiyor bu bakan”, “Irkçılık yapıyor” gibi eleştiriler yapıyor. Pek çok iyi niyetli kişi de “Başbakan Şahin’i neden bakan yaptı?​”, “Başbakan neden bu kişiyi bakan olarak tutuyor, görevden almıyor?​”, “Başbakan Şahin’i çok mu aramış!” diye Başbakan Erdoğan’ı eleştiriyorlar.
Evet, İdris Naim Şahin’i kişi olarak beğenmeyebilirsiniz, sözlerini ne kadar anlayıp anlamadığını tartışabilirsiniz. Ama onun AKP’yi ya da hükümeti temsil etmediğini söylemek, Başbakanın, neden bunun yerine başka bakan atamadığı yönündeki eleştiriler Bakana haksızlıktır. Çünkü Şahin, bana göre hem AKP’yi en iyi anlatan bakandır hem de en dürüst AKP’lidir!
Çünkü Bakan Şahin’in, “Hocalı mitingi” olarak bilinen mitingde yaptığı, muhaliflerin en çok eleştirdiği konuşmasındaki şoven milliyetçi, İslam istismarcısı söylemi, tam da AKP’nin şoven, milliyetçi, din istismarcısı ideolojik-politik tutumunun en veciz biçimde ifadesidir. Nitekim Başbakan Erdoğan da bu eleştirilere yanıt verirken, bakanının söylediklerinin arkasında durmuş, alanda açılan kimi pankartların da bu konuşmanın değerini düşürmeyeceğini savunmuştur.
Önceki gün Mecliste Bakan Şahin’in BDP’lilerin domuz eti yedikleri, İslam dinine karşı oldukları, belediyelerde Zerdüştlük simgelerini kullandıkları, Öcalan’ı peygamber ilan etmek istediklerine dair abuk sabuk da olsa iddiaları Erdoğan bugüne kadar defalarca öne sürmüştür.
Bunlar da açıkça gösteriyor ki; Bakan Şahin, en uçtan konuşmalarında bile AKP’nin ve hükümetinin görüşlerini ifade etmektedir. Yani Bakan Şahin öyle ağzına geleni söylememektedir. Tersine partisinin ideolojik çizgisinde sağlam bir biçimde durup, partisinin ve hükümetinin politikasının ihtiyacına göre konuşmaktadır. Sadece kendisi buna bir “üslup” katmaktadır.
Ve İçişleri Bakanı öteki bakanlar ve AKP önde gelenlerine göre “daha dürüst” davranmaktadır. Çünkü Bakan Şahin partisinin görüşlerini dolandırmadan, lafla ya da vücut hareketleriyle çarpıtmadan söylemektedir.
Başbakan ya da bakanları da onun köylüyü oynatması kadar halka tepeden bakmakta, halkın zekasıyla alay etmekte, kör gözüm parmağına gerçekleri tersine çevirmektedir. Ama Bakan Şahin bunu açıkça yaparken diğerleri laf cambazlığı ile tavırlarının gerçek anlamını saklamaktadırlar.
Erdoğan’a yönelik olarak “Başbakan bu bakanı çok mu aramış!” eleştirisi de en az “Bakan Şahin’in AKP Hükümetinin çizgisine aykırı bir bakan” olduğu kadar safça bir eleştiridir. Tersine Başbakan Erdoğan, yıllardır yanında taşıdığı ve bugünler için sakladığı Şahin’i “Ustalık döneminin İçişleri Bakanı” olarak seçmiştir! Yani milliyetçilik, şovenizm ve din istismarcılığında vardığı çizgiden dolayı Şahin’i bilerek, özellikle seçerek bakan yapmıştır.
Başbakanla, bakanı, hükümeti ve partisi tam bir uyum içindedir.
Başbakan ve hükümeti ile Bakan Şahin arasında çelişki arayanlar ise AKP’yi ve onun amaçlarını yerine getirmede geldiği aşamayı anlamayan “gafiller”dir!
Eğer gözünüz yiyorsa bakanı değil Başbakanı eleştirirsiniz. Çünkü eleştirdiğiniz politikanın asıl sahibi Bakan Şahin değil Başbakan Erdoğan’dır!

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et