1 Mayıs 2012’nin önemi
Fotoğraf: Envato
Bu yıl 1 Mayıs, 122. kez işçi sınıfının uluslararası düzeyde birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanacak. 1 Mayıslar ilk kez kutlandığı 1890 yılından bu yana, bütün ülkelerde, hem işçi ve emekçi sınıfların birliği, hem de her fırsatta birbirine karşı kışkırtılan halkların kardeşliği duygusunun en somut şekilde alanlara yansıdığı bir mücadele günü olarak kabul ediliyor.
2012 1 Mayıs’ını önemli kılan bazı temel etkenler var. Her şeyden önce bu yıl 1 Mayıs, sermaye güçlerinin tam desteğini arkasına alan AKP Hükümeti’nin emeğe ve işçi sınıfının kazanılmış haklarına karşı giriştiği saldırıların yoğunlaştığı bir döneme denk geldi. Özellikle kıdem tazminatı üzerinden yapılan hesaplar, özel istihdam bürolarına ilişkin hazırlıklar, bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmek istenmesi, patronlara yönelik akıl almaz teşvikler, sendikal yasalar üzerinden sendikaların neredeyse “köy derneği” statüsüne indirilmek istenmesi vb gibi daha birçok tehlikeli gelişme, 1 Mayıs 2012’nin pek çok yönden önemini arttıran özellikler gösteriyor.
1 Mayıs, işçi sınıfının dünya çapında taleplerini en belirgin ve en kitlesel şekilde dile getirdiği evrensel bir gün. Bu yıl, işçi sınıfının çıkarları ile sermaye güçlerinin isteklerinin karşı karşıya gelişi 1 Mayıs’ın çok öncesinden başladı. Ancak söz konusu karşı karşıya geliş, daha çok hükümetin attığı adımlara göre hareket edilmesi şeklinde oldu. Özellikle emeğin örgütlü gücü olarak görülen sendikaların, hükümetin işçi sınıfının kazanımlarına yönelik saldırıları karşısında son derece zayıf, birbirinden kopuk ve etkisiz eylem biçimleri ile yanıt vermeye çalışması, sermayeyi bırakın korkutmayı, hedeflerine ulaşmada daha da cesaretli hale getirdi.
Son birkaç yıldır, 1 Mayıs’ın esas gündemini oluşturması gereken konular ve talepler dışında kutlamalar yapılıyor. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününün giderek görsel bir şölene ya da herkesin kendi reklamını yaptığı bir gösteriye dönüştürme çabaları dikkat çekici. Bazı sendikalar ve siyasi gruplar, sermayenin saldırılarına yanıt verecek talep ve sloganları öne çıkarmaktan çok, kendilerini göstererek ön plana çıkarmaya, sadece adlarının yazılı olduğu, çoğunda bir tek talep pankartı bile bulunmayan ve kendi adlarından başka bir şey yazmayan dev bayraklarıyla 1 Mayıs’ı “bayram havasında” kutluyorlar. Bu durumun son yıllarda iyice belirginleşmesi, işçi sınıfının enternasyonal dayanışması ve mücadele birliğinin alanlara yansıması gereken böylesine önemli bir günün tarihsel ve güncel öneminin hala kavranmadığını gösteriyor.
1 Mayıs kutlamalarının son birkaç yılda iyice belirginleşen bir diğer yönü ise, yerel ihtiyaçları gözetmeden bölgesel ya da merkezi kutlamalarda ısrar edilmesi. Birkaç yıl alan tartışmaları ve bölgesel kutlamalar üzerinden heba edilen olanaklar, bu yıl Türk-İş, Hak-İş, Kamu-Sen ve Memur-Sen’in 1 Mayıs’ın anlam ve önemine aykırı gerekçeler ileri sürerek “ayrı kutlama” yapma kararı alması ile yeni bir boyut kazandı.
Önümüzdeki dönemde işçilerin, kamu emekçilerinin ve bir bütün olarak halkın karşı karşıya kalacağı yeni saldırılar öncesinde yaşanan bu ayrılık, 1 Mayıs’ın hangi taleplerle, kime karşı birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanması gerektiği gerçeğini hala anlamakta zorluk çekenlerin olduğunu gösteriyor.
İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününde, hangi gerekçelerle olursa olsun “yukarıdan” yaratılan bu bölünme, işçi sınıfının canı pahasına savunduğu değerleri ve kaybetmekle karşı karşıya olduğu kazanımları konusunda en küçük bir kaygı taşımayan sendika bürokrasilerinin, göstermelik de olsa 1 Mayıs’ı kutlamayı asla hak etmediklerini gösteriyor.
Her şeye rağmen, 1 Mayıs’ı anlamına ve özüne uygun olarak kutlamak sorumluluğunu gösterenler, dünyada ve Türkiye’de işçilerin birliği ve halkların kardeşliğini temel alan bir anlayışla alanlara çıkacaktır. Bu yıl 1 Mayıs, hem sermayeye hem de sendikaların tepesine çöreklenen ve hareketin karşısında mutlaka aşılması gereken bir engel haline gelen sendikal bürokrasiye karşı mücadeleyi yeniden yükseltmenin ilk adımı olmalıdır.
1 Mayıs’ın tarihsel anlamı ve güncel önemine gölge düşürmek isteyenlere en somut yanıt, talepleriyle Türkiye’nin her yerinde alanları dolduracak olan işçi sınıfı ve emekçiler tarafından verilecektir.
- Asgari ücret stratejisi 05 Aralık 2024 04:54
- Geçinemeyenler 28 Kasım 2024 04:36
- Asgari ücret tartışmaları 14 Kasım 2024 04:36
- 2025 bütçesi üzerine-3 07 Kasım 2024 04:24
- 2025 Bütçesi üzerine-2 31 Ekim 2024 04:38
- 2025 bütçesi üzerine - 1 24 Ekim 2024 04:38
- Hak mücadeleleri 17 Ekim 2024 03:30
- Borç batağında çırpınanlar 03 Ekim 2024 04:42
- Derin sessizlik 19 Eylül 2024 04:33
- Yeni OVP’nin emekçilere vaadi 12 Eylül 2024 04:35
- Kısır döngü 05 Eylül 2024 04:58
- Az çalıştırıp çok sömürecekler 22 Ağustos 2024 04:20