Tam porsiyon aydın
Her şeyi bilen, her şeyden anlayan, hiç yanılmayan ve neredeyse yerlerin/göklerin efendisi konumuna getirilen AKP’ilerin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan sürekli gündemde tutmasını biliyor, kendisini.
Onu doruklara çıkaran, öncelikle kendi partilileri oluyor. Örneğin, ya yerel ya da genel seçimler öncesi, seçim konuşması yapmak için geleceği kentin birinde, “2. Peygamberimiz, hoş geldiniz” yazılı bir pankart asılmıştı. Bir diğer örnek: Bir AKP İl Başkanı, “Herkes Başbakanımız için günde 2 rekat şükür namazı kılmalı,” diye buyurmuştu. Bir örnek daha: Bir AKP milletvekili, “Başbakanımızın koluna dokunmak ibadettir,” demişti… Daha bir sürü var. Ama en güzeli, AKP İzmir İl Kongresi ile ilgili olarak, M. Erdem adındaki bir AKP’li’nin, “Erdoğan’ın uçan sinekten bile haberi var,” sözleri.
Eh bütün bu gaz vermelerden sonra da AKP’lilerin Başbakanı hem ülke içinde, hem de ülke dışında bastırdıkça bastırıyor, uçuyor yükseklerde. Örneğin dışarıdaki bastırmaları “One minute”le başlamıştı. Ve en sonunda, kredi derecelendirme kuruluşu Standart & Poors’un Türkiye’nin not görünümünü düşürmesine büyük tepki göstererek, “Tamamen ideolojik yaklaştı, bunu Tayyip Erdoğan’a yutturamaz,” diye kükredi. Bu konuda en güzel haber başlığı bizim gazetedeydi: “Başbakan Türkiye’nin kredi notunu düşüren S&P’ye sert çıktı… Not yükselince ‘iyi’ydi… Doğurunca inanıyorsun da, ölünce mi inanmıyorsun?” (Evrensel 4.5.2012)
Evet, kendi işine geldiği zaman över, eğer kendisine karşı çıkılırsa, “Tu kaka” olur. Genelkurmayın son muhtırasında olduğu gibi. Tüm muhtıralara karşı çıkan AKP’lilerin Başbakanı, son muhtıraya sahip çıkarak şöyle demiştir: “TSK’ye yapılan hakaretler kendini bilmezliktir. Nam salmış bir orduya ağza alınmayacak hakaretler yapmak saygısızlıktır. Ordunun şerefli mensuplarına yapılan hakaretler ahlaksızlıktır, kendini bilmezliktir. Yarım porsiyon aydın zihniyeti işte budur.” Yok yok başa çuval falan geçirme değil söz konusu, sadece bir yazı, bir de konuşma sanırım.
AKP’lilerin Başbakanı “Yarım porsiyon aydın” çok sevmiş olmalı ki şu son tiyatro tartışmalarında da diline dolamış. Şöyle diyor: “Bu seçkinciler, sanatının tapusunun kendi ellerinde olduklarını sanırlar. Bunlar sanatı toplum için yapmazlar. Sanatı sanat için yaparlar. Bunlar aydın değil, bunlar yarım porsiyon aydın.” (Cumhuriyet, 5.5.2012)
İstanbul BŞB Şehir Tiyatroları olayını eleştiren tüm aydınları “Yarım porsiyon aydın” diye nitelemekte haklı R.T.Erdoğan, çünkü kendisi “Tam porsiyon aydın”. Bunu da taaa yıllar önce kanıtlamış. AKP’lilerin Başbakanı, “1975’te Milli Selamet Partisi Gençlik Komisyonu Başkanı iken ‘Mas-kom-yah’ adlı tiyatro oyununu yazıp yönettiği, piyeste hatta ‘İyi Evlat’ adı verilen başrolü oynadığı ortaya çıktı.(..) ‘Mas-kom-yah’ açılım ise ‘Mason, Komünist, Yahudi’…” (Sözcü, 3.5.2012)
Hem yazmış, hem sahneye koymuş ve hem de başrolü oynamış. O “Tam porsiyon aydın” olmayacak da Nâzım Hikmet falan mı olacak?..
R.T.Erdoğan tiyatroyla böylesine yakından ilgilenirken, ülkemizde başka tiyatrolar da oynanıyor…
Örneğin… Samsun 19 Mayıs Üniversitesinde bir genç kız hani Ankara’da, Hamamönü’nde çok ucuza ev ve arsa alan bir AKP Bakanı vardı ya, işte onu demokratik hakkını kullanıp protesto etmek ister. Güvenlik ve polis kızı engeller, hem de saçlarını yolarak. (Sözcü, 5.5.2012)
Örneğin… Adana’da TEDAŞ işçilerinin gözaltına alınmasını protesto eden, çoğu kadın olan kitleyi polis engellemeye çalışır. Kadınlar dertlerini Güvenlik Şube Müdürü Erhan Yıldırım’a anlatmak isterler. Polis Şefi’nin yanıtı şu olur: “Ablacım bir şey söyleyeyim mi kadın sesine hiç tahammül edemem. Erkeklerle konuşalım.” (Evrensel, 4.5.2012)
İzmir’de bir savcı, hamile bir doktorun parmağını kırdı. (Çeşitli gazeteler, 4.5.2012)
Önce Adıyaman sonra İzmir, arkasından Gaziantep, Erzincan derken şimdi de Aydın Didim’de Alevilerin evlerinin kapılarına işaret konularak ölümle tehdit ettiler. (Gazeteler, 6.5.2012)
Çanakkale’de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilişinin yıldönümü dolayısıyla yürüyüş yapmak isteyen gruba polis biber gazıyla müdahale etti… Kutlu Doğum Haftası İstanbul Kazlıçeşme Alanı’nda kutlandı. (Posta, 7.5.2012)
Bir haber başlığı: “Deniz Feneri avukatından ahlaksız teklif! Rüşveti al, şikayetinden vazgeç!” (Evrensel, 29.4.2012)
Enflasyonda dünya üçüncüsü olduk. Birincisi, Venezuela; ikinci, Vietnam ve üçüncü, Türkiye… (Sözcü, 4.5.2012)
Merkezi ABD’de bulunan Freedom House, 2012 Basın Özgürlüğü Raporunu açıkladı: Türkiye 55 puanla 197 ülke arasında 117. oldu. (Milliyet, 2.5.2012)
Türkiye’de nisan ayında 87 işçi öldü. (Evrensel, 8.5.2012)
“Tam porsiyon aydın” acaba bu tiyatroya, “Türkiye Trajedisi”ne nasıl bakıyor?..
Evrensel'i Takip Et