15 Mayıs 2012

Rize’deki bir anaokulunun öğrencileri trafik haftası etkinlikleri kapsamında, okul müdürü ve öğretmenleri ile birlikte ilçe emniyet müdürlüğüne götürülmüş ve öğrenciler nezarethaneye de sokularak hatıra fotoğrafı çekilmiş. Hatta bu fotoğraf, okulun İnternet sayfasına da konulmuş ancak, çocukların velileri sert tepki gösterince fotoğraf sayfadan kaldırılmış. Çocukların bu keyifli(!) etkinlik ile ilgili ifadeleri de ilginç: “Bir de, en çok suçlu insanların nereye koyulduğunu merak ettik ve nezarethaneye indik. Parmaklıklar ardında olmak ilginçti. Tabi çıkarken çikolatalarımızı da almadan olmazdı. Bizleri sevgi ve güler yüzle karşıladıkları, bilgilendirdikleri için bütün polis abi ve ablalarımıza teşekkür ediyoruz.” Bu olay ve çocukların ifadeleri, bana Ursula K. Le Guin’in Mülksüzler adlı romanını ve bunun dolayımıyla Zimbardo’nun ünlü hapishane deneyini hatırlattı. Romanın kahramanı Shevek ve arkadaşları, çocukken, toplumlarının kurucu lideri anarşist Odo’nun hapishane yıllarında neler yaşamış olabileceğini merak ederek (tıpkı anaokulunun öğrencileri gibi), okullarındaki öğretmenlerinden gizli olarak mahkum-gardiyan oyunu oynuyorlar ve bir arkadaşlarını dar ve karanlık bir mekana hapsediyorlar. Fakat bu oyun sırasında hapsedilen arkadaşları kendisini gerçek bir mahkum gibi hissediyor. Onu hapsedenler de kendilerini gerçek bir gardiyan gibi hissedip akabinde suçluluk duyup hapsettikleri arkadaşlarını serbest bırakıyorlar. Bu olay, üzerlerinde o kadar olumsuz bir etki bırakıyor ki, konu hakkında bir daha hiç konuşmuyorlar. Kitabın bu bölümü, sosyal psikoloji alanının önemli kişilerinden Zimbardo’nun ünlü hapishane deneyini hatırlatıyor. Bu deneyde mahkum ve gardiyan rolü verilen katılımcılar, o kadar gerçekçi bir şekilde bu rollerini oynuyorlar ki, sonunda deney yarıda bırakılıyor. Olası zararları düşünülerek…
Anaokulundaki çocuklara nezarethanecilik oynattırmak da ne demek oluyor? Çocuklara böylesi keyifli(!) bir gezi yaptırma ihtiyacı hangi dinamiklerden besleniyor? Türkiye’deki çocukluk hallerinin her türlü olumsuzluğu bununla ilgili olabilir mi? Yani bu geziyi yaptırma ihtiyacı, çocuk haklarının çok miktarda çiğnendiği, çocuklarına karşı anlayışlı olmayan, çocuklarının seçimlerine saygı göstermeyen ve onlara kulak vermeyen, çocukları küçümseyici tavırların hamasi nutuk ve gösterilerin arkasına saklandığı bir kültürün dinamiklerinin yansıması olabilir mi? Özellikle, son dönemde meydana gelen gelişmelerin başlıklarına bir bakalım. Dört dörtlük (!) zorunlu eğitimde geleceği SBS ile belirlenecek öğrenciler; gözaltındaki üniversite öğrencileri; protesto gösterisinde dövülen öğrenciler; cezaevinde tacize uğrayan çocuklar; çeşitli okullarda meydana gelen taciz olaylarına göz yuman ya da bu olayların üstünü örtmeye çalışan okul yöneticileri; zorla süt içirilen çocuklar; umutlarını merkezi sınavlara bağlayan ve hayal kırıklığına uğrayan çocuklar; lehinde kanıtlara ve ifadelere rağmen mahkum olan Cihan; dünyaya yönelik adalet algısı örselenmiş sokak çocukları… Bütün bunlar, sanki çocukları devasa büyüklükte bir hapishanenin içine kapatmaya çalışmakla tehdit ederek onları istismar eden ve cendereye sokan bir sistemin izleri gibi... Çocukların bedeni ve zihni üzerinde egemenlik kurmaya çalışan gözetlemeci ve denetimci kapitalist sistemin…
Yeni düzenlemelerle, okullar, devasa bir çocuklar hapishanesi olmaya doğru gidiyor. Kapitalist sistemin ihtiyaçlarını yerine getirmek amacıyla, devletin ideolojik aygıtlarından birisi rolündeki okul, sosyal ve ekonomik kalkınma yolunda insan gücü yetiştirme maskesinin ardında uysal çocuklar ve sınıflı toplum üretme amacını gözetiyor.
David Harvey, “Sermaye Muamması” adlı eserinde, sermayenin daha uysal ve ucuz iş gücüne ihtiyacı olduğunu belirtiyor ve son krizin de, sermaye sınıfının iktidarını sağlamlaştırmayı hedefleyen acımasız politikaları meşrulaştırdığını vurguluyor. Yukarıdaki tablo karşısında gelecekten umudunu kesen çocuk da ya uysallaşır ya da saldırganlaşır ve büyüklerinin uydurduğu suç tanımlarıyla şekillenen adalet sisteminin cenderesinde çocukluğunda merak ettiği nezarethaneye sonra da hapishaneye girer herhalde.

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et