Diktatörlüğe de dikkatsizliğe de hayır!
Fotoğraf: Envato
Amerikalı yetkililer sırayla kürsünün önüne çıkıp açıklamalar yapıyorlar. İnsan haklarından, demokrasiden bahsediyorlar, tiranlık, diktatörlük bitsin istiyorlar, bahsettikleri kişiyi adalete teslim olmaya çağırıyorlar. Son zamanlarda benzerlerini farklı kişiler için duyduğumuz açıklamalar, Arap baharına Amerikan rüzgarıyla girmeye çalışmanın bir yoluydu. Öncesindeki demokrasi adına yapılan işgallerle birlikte düşününce, birer tehdit gibi de anlaşılmaması için bir neden yok. Özetle, dinlerken akla bin türlü şey geliyor, oysa çok geçmeden öğreniyoruz ki, hepsi Wadiya diye uydurma bir Kuzey Afrika ülkesinin diktatörü Aladeen için söyleniyor.
Bir Kazakistanlıyı Amerika’ya gönderdiği Borat ile çokça ünlenen, Ali G. ve Brüno gibi benzer sarsaklıkta karakterlerin yaratıcısı Komedyen Sacha Baron Cohen, bu kez de bir Kuzey Afrika diktatörü olmuş. Ülkesine demokrasi getirmek istemeyen adamın, Birleşmiş Milletlerde konuşmak üzere ABD’ye gidince başına gelenler filmin konusu. Bu sırada başka iktidar heveslilerinin oyununa gelince, ülkesine demokrasi gelmemesi için ölümü pahasına mücadeleye giren bir militana dönüşüyor. Ekolojist feminist bir kadınla tanışıyor, bütün siyaseten yanlışlığıyla birlikte onunla bir dil tutturuyor ve sondaki ülkesini geri alma operasyonuna hazırlanıyor.
ABD’Yİ DE ELEŞTİRİYOR AMA...
Cohen, filmi başından sonuna bir Arap düşmanı olarak çekmemiş, sadece böyle bir konu seçmiş ve önüne gelen her şeyle dalga geçmiş. Örneğin ABD de bundan nasibini alıyor, hem de zekice ve yerinde esprilerle, özellikle “Siz de diktatörlük olsanız da nüfusun yüzde biri gelirin yüzde 90’ına el koysa” diye başlayan konuşması dünyadaki mevcut imaja ve Amerikan kibrine verilmiş en güzel cevaplardan biri. Ama filmin bütününde bunlar birer ayrıntı gibi kalınca, ortaya çıkan manzara epey farklı oluyor. Burada diktatör, haber bültenlerinden alışık olduğumuz bütün Ortadoğulu referanslara sahip. İsrail düşmanı, nükleer çalışmaları yapıyor ve bu konuda dünyaya yalan söylüyor, keyfine göre birilerini idam ettiriyor, -aslında dublörü öldürülen- Usame Bin Ladin’le arkadaş, kocaman bir sakalı var, şehrin ortasında bile deveye biniyor, kadınlara eşya gibi davranıyor... Bütün bunları birer dalga geçme unsuru olarak kullandıktan sonra, pek dengeli ya da iyi niyetli bir mizahtan söz etmek zor.
Daha çok, kolay olan, hedef olarak seçilmiş. Amerika pek zorlanmıyor, İsrail’e hiç değinilmiyor, Araplarla ilgili ne kadar ön yargı varsa tekrar ediliyor ve zaten bütün dünyada teşhir olmuş olan diktatörler ile onları çağrıştırabilecek her şey Sacha Baron Cohen’in elinden hedef alınıyor. Sadece Araplar değil, filmin örneğin kadınlarla ilgili de rahatsız edici olabilecek çok yanı var. Komedyenin tarzını bilenler için sürpriz olmayacaktır mutlaka. Yoksa, buraya takılınmadığı koşullarda eğlenceli olabilecek bir film, onu kabul etmeli. Hani, örneğin bu hafta da birkaçı vizyona giren, küfür, gaz çıkarmak ve abartılı aptallık üstüne kurulu yerli komedilerle karşılaştırıldığında komik olduğu kesin.
Bu eleştirinin bir miktar sıkıcılığa davetiye çıkardığı bir gerçek olabilir. Ama bu dünyanın, hele bu bölgenin sakinleri olarak, ırkçı, ön yargılı esprilere gülüp geçecek kadar geniş bir meşrebimiz yoksa da hassas davranıyorsak, günahı ırkçılığın, kışkırtılan düşmanlığın boynuna. Zaten yıllardır ön yargılarla baş etmeye çalışan halklar, diktatörlüğü elbet hak etmiyor ama bu kadar dikkatsizliği, saygısızlığı da öyle.
[email protected]
Diktatör
Orijinal adı: The Dictator
Yönetmen: Larry Charles
Oyuncular: Sacha Baron Cohen, Anna Faris, Ben Kingsley
- Androidler üç boyutta ne düşler? 06 Ekim 2017 01:00
- Yedi kişilik oyun 01 Eylül 2017 01:00
- Erkeklere gününü gösteren pehlivan 18 Ağustos 2017 01:02
- Etkili ama bilinmeyen bilim kurgu 28 Temmuz 2017 00:15
- Zombilere karşı iki tutum 21 Temmuz 2017 01:00
- Maymun nasıl maymun oldu? 14 Temmuz 2017 00:15
- Sürüden ayrılanı kamera kapar 07 Temmuz 2017 01:33
- Ey ruh, sen kimsin? 30 Haziran 2017 00:52
- Karanlık Çağ’da vampirlere karşı 08 Haziran 2017 23:52
- Genç Karl Marx: Bir başlangıç 19 Mayıs 2017 01:00
- Kaygı'yla gerçeği hatırlamak 12 Mayıs 2017 00:30
- Beyazlar Afrika'da neler çekmiş 05 Mayıs 2017 00:59