‘Güngör Gençay’lı dört dergi

Elimde dört dergi var. En eskisi sekiz ay öncesinin, en yenisi de bu ayın dergileri. Ama dördünde de, geçtiğimiz günlerde sonsuzluğa uğurladığımız “Güngör Gençay” var, şiiriyle, söyleşisiyle ve yazılarıyla…

İNSANCIL
Her zamanki güler yüzlülüğüyle, sevecenliğiyle bakıyordu İnsancıl dergisinin (mayıs 2012) kapağından Güngör Gençay Ağabeyim. İç kapakta da aynı güler yüzlülüğün bir başka görünümü var.
5.2.2012’de, İnsancıl Atölyesinde yaptığı söyleşiyi “Güngör Gençay’la Söyleşi” başlığı altında Nazlıhan Özgül’le A.Kadir Şahin YAYINA HAZIRLAMIŞ. Tam metin olarak yayımlanması düşünülen söyleşinin girişi, açıklama bölümü şöyle: “İnsancıl Atölyesinde yapılan söyleşiler çözümlendikten sonra denetim için sanatçıya gönderilir. Denetimden sonra yayımlanır. Bu yöntem Güngör Gençay’ın söyleşisine de uygulandı. Çözümlendikten sonra Güngör Gençay’a gönderemedik. Sayrılarevindeydi. İyileşmesini bekledik. Dana sonra denetimi Osman Bozkurt üstlendi. Söyleşi yayıma hazır duruma geldi, ancak Güngör Gençay’ı yitirdik. Son okumayı Güngör Gençay’ın gülümseyen yüzüne bak baka derin bir acıyla yaptık.”
Söyleşinin ilk bölümü bu sayı yayımlanmış. Gerisi gelecek sayı ya da sayılarda…

KAR:
Kar dergisinin (kasım-aralık-ocak-şubat 2012) son sayısı “Göç ve Sürgün”e ayrılmış. Bir dosya konusu bu. Bir çok yazar göçler ve sürgünler üzerine yazmış.
Bu dosyanın ilk yazısı Güngör Ağabeyimin. “Kırık Kanatlarla Yapılan Yolculuklar” başlıklı yazısının ilk bölümü “Göçler” üzerine. “Avrupa Ülkelerine Göçler”den “Ülke İçi Göç Dayatmaları”na kadar bu konu üzerinde duruyor. Daha sonra, ağırlıklı olarak “Sürgünler”e yer veriyor. “Abdülhamit Dönemi”, “150’likler”, Cumhuriyet Dönemi Kürt Sürgünleri”, “Tek Parti Dönemi”, “Harp Okulu Olayı”, “Diğer Sürgünler”, “1944 ve 1945 Tevkifatı”, “1951 Tevkifatı”, “Darbeler”, ve “Çarklar Geriye Dönmez” ara başlıklarıyla…

TURUNÇ:
Turunç dergisinin (eylül-ekim 2011) içinde yine Güngör Ağabeyle karşılaştım. Bu kez “Güler Meriçkan Güleç’in Şiirleri” başlıklı bir kitap tanıtma yazısıyla. Yazısının girişinde şöyle diyor: “Kimi zaman, okumamış olsaydım benim için kayıp olurdu dediğim kitaplarla karşılaşırım. 1950 Polatlı doğumlu olan, Kastamonu Kız Meslek Lisesini bitirdikten sonra Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinde ön lisans ve lisans çalışmalarını tamamlayan Güler Meriçkan’ın şiirleri için de aynı şeyi söyleyebilirim. Çünkü ne yapmak istediğini, neyi, nasıl söylemesi gerektiğini bilen, başka bir deyişle hayata ve sanata duyarlı olan bir şairin kitapları bunlar…”

AYDİLİ:
Aydili dergisinin (ocak-şubat 2012) ilk sayfasında bu kez de şiiri var Güngör Ağabey’in. “Katışılmış anılarda” başlıklı şiiri şöyle bitiyor:
“anılarımın ortakları yollarımı kesiyor
kaçırılmış yüzlerini sevdiklerimin
çıkarıp kalabalık fotoğraflardan
şimdilere ekleyerek onları
yarınları dünlerle üretiyorum”
Evet, dört dergi ve  bu dergilerden birer tutam Güngör Gençay…