Amerika’da kim hayatta kalacak?

NBA’de lokavt sarsıntısıyla başlayan sezonun son dönemecine girildi. Konferans finalleri bugün AT&T Center’da oynanacak San Antonio Spurs-Oklahoma City Thunder maçıyla başlıyor. Doğudaysa bu yazı yazıldığında Miami Heat’in rakibi henüz belli olmamıştı, neyse ki siz finalin diğer ayağının Boston Celtics mi Philadelphia 76’ers mı olacağını bilecek kadar şanslısınız!
Belli bir tarih diliminin “Vahşi Batı” diye nitelenen coğrafyasının tam merkezinde oynanacak olan Batı Konferans Finali, unutulmazlar arasına girmeye aday. Kimi otoriteler bu eşleşmeyi “gerçek final” diye tanımlamakta beis görmezken haksız sayılmazlar. Sezon boyunca sağlıklı kalabilen ve en kuvvetli, istikrarlı performansı sergileyen bu iki takım, yüksek tempoları ve verimli hücumlarıyla ligin bu alandaki en iyi 2 takımı olarak öne çıktı. Yüksek tempoları nedeniyle düz istatistiklere pek yansımasa da Spurs ve Thunder savunmada da ligin elit takımları arasında. Özellikle Spurs’ün gerektiğinde vidaları ne seviyede sıkabileceğini, oyunu rakibe cehenneme çevirebileceğini sezon boyunca sıkça gördük.
Serinin kilit eşleşmesi Tony Parker’la Russell Westbrook arasında olacak gibi görünüyor. Bu iki skorer oyun kurucunun da zayıf karnı savunmaları ve birbirlerini tutmak konusunda büyük sıkıntı yaşayacaklar. Sezon içinde Spurs’ün kazandığı maçların ilkinde (3 maç oynadılar 2’sini Spurs aldı) Tony Parker 42 sayı ve 9 asistle yıldızlaşırken Westbrook’un bütün defansif zaafları ortaya serilmişti. Atletizm ve patlayıcılık avantajı Westbrook’ta olsa da Gregg Popovich’in özel önlemleriyle Spurs takım savunmasıyla rakip oyun kurucuyu yavaşlatma konusunda daha şanslı takım olarak öne çıkıyor.
Aslında bu seride Spurs’ün en önemli avantajı Popovich olacak desek abartmış olmayız. Son yıllarda NBA’in en büyük klişelerinden biri haline gelen “Bu yıl Spurs’ün son şansı” iddiasını umursamayan Popovich ve Duncan takımı ligin elitleri arasında tutmaya devam ediyor. Takımın diğer en büyük avantajıysa elbette Tim Duncan. 36 yaşındaki yaşayan efsane, playoff döneminde performansını gözle görülür bir şekilde arttırdı. OKC’nin sert ve güçlü uzunlarına karşı takımının neredeyse tek gerçek uzunu olan Duncan’a destek için (En azından hücumda boyalı bölgeden sayı gerekeceği zaman) DeJuan Blair yeniden uzun rotasyonunda düşünülür mü göreceğiz.
OKC’nin en büyük kozu elbette ligin en iyi 2-3 oyuncusundan biri olduğunu kanıtlayan Kevin Durant. Durant, kusursuz ve limitsiz hücum silahlarıyla özellikle Lakers serisinde birçok maçı çeviren ve takımına kazandıran isimdi. Maçları son periyotta çevirmek Spurs karşısında kolay olmayacaktır. Bu manada Thunder’ın Durant’in maç sonu kahramanlıklarına güvenme lüksü bu seride yok.
Kim kazanır tahmin etmek zor. Serinin en iyi oyuncusu Thunder’da ama Spurs’ün de Popovich, tecrübe, Duncan gibi azımsanmayacak avantajları var. Yine de OKC’nin sahip olduğu önemli bir avantajı Kobe Bryant’ın ağzından aktaralım: “Muazzam patlayıcı bir takımlar. Muazzam patlayıcı...”
Peki ya Doğu Konferansı? Miami Heat, Indiana Pacers karşısında 2-1 geriye düştüğünde koca koca soru işaretleri belirmişti. Sakatlıklarla yavaşlayan Dwyane Wade ortalıkta yoktu, Chris Bosh sakatlanmıştı ve LeBron James insan standartlarında oynuyordu! Bu şartlar altında çıkılan maçta LeBron ve Wade toplam 70 sayı atarak maçı kazandırdı. Herkes “İyi ama LeBron ve Wade kaç kez 70 sayı atabilir ki? Bu takımın maçları kazanmasının tek yolu bu” şeklinde konuşuyordu. Kaç kez 70 sayı atarlar bilemiyorum ama o günden bu yana ikili 3 maçta 66 sayı ortalamayla oynadı! Chris Bosh’un belirsiz durumunda rakip Boston olursa Heat’in Haslem, Chalmers, Miller, Battier gibi isimlere daha çok ihtiyaç duyacağı kesin. En azından dış şutları belli bir düzeyde sokmalılar ki James ve Wade daha çok alan bulabilsin. Bu şartlarda, eğer Wade bu performansını sürdürürse Heat finale çıkmakta zorlanmaz. Ancak finalde Spurs ya da Thunder gibi 2 gerçek takım karşısında işleri hayli zor olacak. Yalnızca yıldız isimlerle-bunlar LeBron ve Wade de olsa- şampiyon olamazsınız!
Son olarak, bugün burada saydığımız bütün siyahi “kahraman”lardan daha büyük bir siyahi kahraman olan Gil Scott-Heron’ın ölümünün 1.yılı. Unutulmaz eserlerinden biri olan Comment #1’da siyasi bir içerikle sorduğu soruyu hatırlayalım: “Amerika’da kim hayatta kalacak?*”
*Who will survive in America?