Anayasa oyunu ve rıza üretimi
Fotoğraf: Envato
İlk bakışta heyecan verici bir haber. Haberde, Bağcılar’da eğitim gören öğrencilerin yeni anayasada çocuk haklarına nasıl yer verileceğine ilişkin görüş verdiği söyleniliyor. Müjdeli bir haber. Bağcılar Belediyesi web sitesinde ise “Çocuk aklımızla Anayasa için biz de varız” ibaresi var.
GERÇEK Mİ?
Ama Türkiye’de çocukların haklarını ne kadar kullanabildiklerinden biraz olsun haberdar olan bir okuyucu için bu müjdeli haber pek inanılası değil. Bağcılar’ı bilenler için hiç değil. Bağcılar ne bir demokrasi beşiği, ne de çocukların iyi durumda olduğu bir yer. “Haydi Kızlar Okula Kampanyası” döneminde Bağcılar kızların okullaşma oranının en düşük olduğu ilçelerden biriydi. Sonuçta, belediyenin müjdesine daha yakından bakmak gerektiği ortada.
Yakından incelendiğinde Bağcılar’da çocukların anayasa hakkında söz sahibi olması için izlenen yol, çocuklardan çok büyüklerin işine benziyor. Söz konusu müjde aşağıdan yukarıya doğru evrilen bir talepten çok, yukarıdan aşağıya bir işleyiş yansıtıyor. Pek “çocuk aklı” değil…
Belediyesi web sitesinde söz konusu çalışmadan, “Yeni Anayasa’da Çocuk Hakları Çalıştayı” diye söz edilmiş ve “Bağcılar Belediyesi Çocuk Meclisi tarafından düzenlenen organizasyonla ilçede eğitim veren tüm okulların Demokrasi Meclis Başkanları bir araya getirildi.” denilmiş.
Çalışma için dört komisyon kurulduğu belirtilmiş: Demokratik Haklar Komisyonu, Eğitim Komisyonu, Sağlık Komisyonu ve Sosyal ve Kültürel Haklar Komisyonu. Ayrıca yine yetişkin kurgusu kokan sloganlar da düşünülmüş: “Çocuktan al yasayı”, “Yeni anayasa için çocukça öneriler”, “Çocuk aklımızla biz de varız” gibi.
Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, “İlçemizdeki tüm okullardan öğrencilerimiz, anayasa çalışmalarına katkı sağlamak için çalışıyor. Çocuk hakları öncelikli çalışma alanını oluşturuyor. Bizler de kendilerine çalışmalarını kolaylaştırma noktasında yardımcı oluyoruz. Çocuklarımız hazırlayacakları raporu, ilgili mercilere sunacak” demiş.
KATILIM?
Belediye Başkanı çalışmaya “tüm okullardan” katılım olduğunu söylese de, katılımın mektup yazmak ile kısıtlı tutulduğu anlaşılıyor. Yani, öğrenciler kendi okullarında veya mahallelerinde bir araya gelerek sorunları, anayasayı, hakları ve özgürlükleri tartışmıyorlar. Yalnızca öneri iletmeleri bekleniyor. Çalışmaya katılmayan çocuklar hakkında ise herhangi bir bilgi verilmemiş. Okul dışındaki çocuklara söz hakkı vermek de düşünülmemiş.
Gönderilen mektuplar ise bir “ayrıştırma işlemi” denilen bir işlem görmek durumunda. Açıklamaya göre, yaklaşık 5 bin mektup, “ayrıştırma işlemi” ile, TBMM Başkanlığı, Anayasa Komisyonu ve TBMM Çocuk Hakları İzleme Komitesine sunulmak üzere bir rapora dönüştürülmüş.
YETİŞKİN KURGUSU
Bağcılar Belediyesinin yürüttüğü üç aylık çalışmanın sonuçlandığı ve kurgulandığı üzere raporun “önemli mercilere” iletildiği anlaşılıyor. Hem de Bağcılar Belediyesi Kültür Merkezinde düzenlenen, yine yetişkin kurgusu olduğu belli bir etkinlikle.
Bu etkinliğe Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AKP İstanbul Milletvekilleri Feyzullah Kıyıklık ve Türkan Dağoğlu, Bağcılar Kaymakamı Veysel Yurdakul, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ve AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı İsmet Öztürk katılmış.
ZİHNİYET BELLİ
Etkinlik sırasında kadınların da askerlik yapabilmesinin önerilmesi üzerine Feyzullah Kıyıklık, “Savaş çok zor bir olay, kadınlar dünyanın en duygusal varlığı, bu şiddete alıştırırsanız bir daha analık yaptıramazsınız” diyerek o bildik, “Kadın eşittir anne” saplantısını dile getirmiş. Hem de “yeni anayasa” tartışılırken.
Burhan Kuzu ise başkanlık sistemine ilişkin bir soruya, başkanlık sistemi ile yönetilen Fransa’da herhangi bir sorun olmadığını, başkanlık sisteminin olmadığı Yunanistan’da ise hükümet kurmada sorunlar yaşandığını söyleyerek yanıt vermiş. Kuzu, başkanlık sisteminin anayasa çalışmaları sırasında yeniden gündeme getirileceğini gizlemeye gerek duymamış.
YA TALEPLER?
Bağcılar Belediyesinin yürüttüğü çalışmanın üst düzey katılım ile sonuçlandırılması, elbette ki bütün sürecin bir yetişkin kurgusu olduğunun göstergesi. Çalışmanın sonuçları da bu açıdan ilgi çekici.
Çocuklara kolay kolay kulak vermeyen kimi gazeteler, Bağcılar Belediyesinin yürüttüğü çalışmayı baş sayfadan verecek denli önemsedi. Örneğin, 22 Mayıs tarihli Yeni Asya gazetesi, “Gençler ‘andımız’ı istemiyor” manşetini kullandı.
Yeni Asya’nın dikkat çektiği taleplerin başında şunlar geliyordu: Her çocuğun kendi dinini yaşama özgürlüğüne sahip olması. Andımız’ın okullarda okutulmaması. Cuma günleri cuma namazı için ders saatlerinin düzenlenmesi.
RIZA ÜRETİMİ
Bağcılar Belediyesinin yürüttüğü çalışmanın iyi kurgulandığı belli oluyor. “Çocuktan al yasayı”, “Yeni anayasa için çocukça öneriler”, “Çocuk aklımızla biz de varız” gibi sloganlar kullanılsa da, çalışma “Çocuk aklımızla Anayasa için biz de varız” gibi bir başlıkla sunulsa da, gerçek ortada. Yetişkinler, kendi taleplerinin çocukların ağzından dile getirilmesini sağlamışlar.
Gayet iyi düşünülmüş bir yetişkin kurgusu bu. Güvenilir bir bölgeden, güvenilir çocuk talepleri elde edip, bunu üst düzey katılımla ülke gündemine taşımak ve Bağcılar’dan elde edilen “talepler” paketini tüm ülkeye genellemek. İşte çocuk hakları, işte demokrasi.
Anayasa sürecinin ne kadar “geniş katılımlı”, ne kadar “demokratik” yürütüldüğünü bilenler için bu kurgu elbette ki, şaşırtıcı olmayacaktır. Toplumu önce belirli bir mecraya ve dayatmalar sistemine hapsetmek ve ardından toplumdan gelen sisteme uygun talepleri “milli irade” olarak yansıtmak, Türkiye gibi birçok ülkede siyaset olarak gösterilmek isteniyor.
Tam da bu noktada özellikle rıza üretimi ve muhafazakar dünya görüşünün sürekli olarak çocuklara dayatılması üzerinde durmak gerekiyor. Arkası gelecek haftaya.
- Neden unutturmak istiyorlar? 22 Aralık 2024 04:15
- Çocuk çocuktur! 08 Aralık 2024 04:29
- Soul Behar Tsalik: Gazze’den çıkın! 01 Aralık 2024 04:30
- Profesör Saibaba ardından 17 Kasım 2024 04:01
- Irkçılığa karşı zırh gerek 03 Kasım 2024 04:03
- Almanya, militarizm ve okullar 20 Ekim 2024 04:15
- Nihon Hidankyo kuruluş bildirgesi 13 Ekim 2024 04:15
- Yuval: Soykırıma ortak olmam 29 Eylül 2024 04:54
- Ordunun kıskacındaki gençler 15 Eylül 2024 04:08
- Nükleer felaket önlenebilir 08 Eylül 2024 04:27
- Nükleer kuyu 01 Eylül 2024 04:25
- Oryan Mueller de reddediyor 25 Ağustos 2024 04:40