Öldürürüz, zorda kalırsak parasını veririz
Diyor ki devlet-i laga luga mesela;
Alkollü araç kullanmak suç olup, insanın canına kastetmek gibi muamele görmesi uygun olur.
Fakat devlet insan öldürebilir!
Ama bu öldürmeden sayılmaz…
Görevden sayılır!
Ya da, kutsal nutukçu kürsüden, insan hayatının ne kadar kutsal ve değerli olduğunu anlatır…
Avazı çıktığı kadar bağırır;
Her şey insan için olup…
Zaten onlar hep insanlık için çalışır.
Fakat aynı kutsal nutukçu devlet insan öldürdüğünde, öldürülenin insanlık sınıfından olmadığını bağırır;
“Onlar zaten kaçakçıdır!”
Yani zaten baştan kaybedenler tarafındandır.
Yani zaten baştan itibaren öldürülmeyi hak etmişlerdir.
Yani zaten günün birinde nasıl olsa öldürüleceklerdir.
Ha tabancayla olmuş ha bombayla…
Ha mayınla…
Ha havanla…
Ha tek tek…
Ha toplu!
Ne fark eder…
Onlar, onlardır…
Onlar sınırdandır.
Onlar öte taraftandır.
Başka ırktandır.
Ne olmuş yani vurdularsa.
Niye bu kadar bağrılmaktadır, anlaşılmamaktadır?
Üstelik para da vermişlerdir sus payı için.
Hem de normal insan öldürme bedelinin üstünde!
Yani zamlı tarife…
Ne diyor kutsal nutukçu:
Öldürdük, ama parasını verdik!
Yani, parasını veririz, öldürürüz!
****
Peki ama, insan hayatı kaç para?
Kaç paraya çocuğunuzun canını verirsiniz Azrail kılığına girmiş, kan alıcıya?
Kaç paraya toplarsınınız babanızın parçalanmış bedenini, kollar bir tarafa, bacaklar bir tarafa dağılmış, devlet tarlasında?
Kaç para eder, evladının kanlı bedenine sarılmış ağıtlar yakan ananın feryatları acaba?
Bir canın bedeli;
Ölçüsü nedir?
Gramla mı?
Metreyle mi?
Kıratla mı?
Neyle ölçülmektedir bir insanın…
İnsanların hayatı “bağımsız” yargınızda?
Nedir bir cinayetin…
Pardon!
Öyle ya, devletin öldürdükleri cinayetten sayılmaz!
Devlet insanları öldürür, ama bu cinayet olmaz.
Katliamlar olur, öldürmeden sayılmaz.
Onların ki görev icabıdır.
Öldürülenler ise zaten haindir, kaçakçıdır…
Zaten ne diyor kutsal nutukçu;
Ne olmuş yani?
Zaten parasını da verdik.
Neden hâlâ susmuyorsunuz?
Artık sesinizi kesiniz.
Biz hükümranız;
Öldürürüz, zorda kalırsak parasını öderiz!
EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp
Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.
Evrensel'i Takip Et