Dünya halklarına kıyağımdır
Şimdilerde unutulan eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın eşi Amerika’da ameliyat olmadan önce şöyle demişti: “Yüce Rabbim, Kemal’in Cleveland’da tedavi olmasını istedi.” Uçan sinekten bile haberi olan Yüce Recep Tayyip Erdoğan’ın yardımcısı Bülent Arınç da, sanırım Danıştay Başkanı seçilince, ‘Yüce Allah’ım verdikçe veriyor,’ demişti.
Özellikle şu son zamanlarda bizim İslamcılarla ilgili gazetelerde öyle şeyler okuyorum ki, ben de, K.Unakıtan’ın eşi ve B.Arınç gibi düşünüyor ve “Yüce Tanrı’m bana, bizlere bu haberleri verdikçe veriyor,” diyorum. Camide çiğ köfte alemi, minare şerefelerini yıktıran AKP’li, kırmızı ışıkta geçmenin caiz olmadığı fetvası, hapşırık fetvası, namaz kılma karşılığı laptop ve bisiklet verilmesi, Edison’un ve öküzlerin cennete girememesi ahkamı ve diğerleri…
Ama tüm bunlar, İzmir’de bir din hocasının öğrencilerine (Ki bu öğrencilerin tamamı orta yaş ve üzeri yaşlardaki kadınlar) verdiği şu ders notu gibi olamaz. 4 sayfalık bu bilgiler şöyle başlıyor:
“Esma-ül Hüsna ile nasıl tedavi yapıldığına dair Biyoloji ilminin mucidi Dr. İbrahim Kerim anlatıyor: Esma-ül Hüsna’nın tüm hastalıklara şifa olduğunu keşfettim. Gözümle gördüğüm, şahit olduğum bir olayı anlatayım: Bir arkadaşımın gözleri iltihaplanmış, kıpkırmızı kesilmişti. İki elini gözlerinin üstüne koyarak, ‘Ya Nur, Ya Habir, Ya Vehhab’ esma-i şeriflerini okumaya devam etti ve bir süre sonra Allah’ın lütfuyla gözleri eski haline geldi… Tedavi şekli ise şöyledir: Ağrıyan yere elini koyarak Esma-ül Hüsna’yı okumaya devam etmek… Esma-ül Hüsna için, ‘Bedeni ve zihni, öfke, nefret, eleştiri, hüzün, pişmanlık, kıskançlık, korku ve günah duygusundan meydana gelen zehirleri temizleyen en etkili güçtür. Hastalık genelde bedenin herhangi bir yerinde enerjinin işlevini yapmaması sonucunda oluşur. Öfkelendiğimizde, bedenimizde öldürücü bir zehir meydana gelir. (Her şeye ve herkese öfkelenen politikacılarımıza duyururum. BH.) Eğer bu zehir nötralize edilmezse bazen uzun vadede ölümle sonuçlanır. İşte bu zehrin de en büyük panzehiri Esma-ül Hüsna’dır, tarifini yapan yazar bazı rahatsızlıkları ve onlara iyi gelecek adları listeliyor…”
Listenin ilk bölümünde 34 hastalık ve onlara şifa verecek isimler var. Kulaktan buruna, göz sinirlerinden göz damarlarına, kolondan, mideden böbreklere, kaslardan kemiklere, yağ keselerinden saçlardaki kepeklere, migrenden romatizmaya, bacaklardan dizlere, rahimden bağırsaklara, karaciğerden akciğerlere vb. birçok hastalık.
İşte dünya halklarına kıyağımı şimdi yapıyorum:
“Kanser için: Celle Celaluhu.”
Koy elini kanserli bölgeye, oku Esma-ül Hüsna’yı ve kanser geçsin. Kalp hastalıklarından prostattan da artık korkmanıza gerek yok. Onların da tedavi yolları var.
İkinci bölümde türlü gereksinimlerin giderilmesinin yolları var.
Örneğin, “Alacaklarınızı tahsil etmek için El-Bais”, “Kaybettiğiniz bir şeyi bulmak için El-Vacid”, “Olmadık yerden başınıza felaketlerin gelmemesi için El-Mani, Es-Selam”, “Maddi ve manevi alanda sıkıntıya düşmemek için El-Muğni, En-Nafi”, “Birinin gücü ve varlığı karşısında zayıf kalmamak için El-Müzill”, “Her meselenin çözümü için Ez-Zahir”, “Sevmek ve sevilmek için El-Vedud”, “Üzüntü ve sıkıntıdan kurtulmak için El-Halik”, “Kötü birinin uzaklaştırılması için El-Muahhir”…
Bunlar bazıları. Toplamı 51 tane, hepsini yazamazdım buraya. Ama birkaç tane daha yazmak istiyorum. Bizi yönetenler, yani politikacılar, bürokratlar ve benzerleri için:
“İyi bir idareci olmak için El-Vali”, “Birilerine iyilik yapmak için El-Latif”, “Hafızanızın kuvvetlenmesi için El-Habir”, “Şefkatli ve merhametli olmak için Er-Rahim, Er-Rahman”, “Başkalarının duygu ve düşüncelerini anlamak için El-Müheymin”…
Bir de, şu iki şeyi anlamadım. Birincisi: Celle Celaluhu’yu hem kanserden kurtulmak için, hem de aranız açık bir arkadaşınızla barışmak için okuyacaksınız. Ya bir karışıklık olur, kanserle barışırsanız?.. İkincisi de: “El-Cabbar” 4 işe yarıyor, “Omurga için El-Cabbar, Atardamarlar için El-Cabbar, Guatr için El-Cabbar”, bunlar hastalıklar. El-Cabbar bir de şu işe yarıyor: “Sizde eksik olan bir şeyin tamamlanması için El-Cabbar”. Ya bunda da bir karışıklık olursa…
Neyse… Hepsi bir yana, kanserin tedavisinin böylesine kolay bir şey olduğunu dünya aleme duyurduğum için mutluyum…
Kutu:
Eski ‘light’lardan kim kaldı?
Hükümetin gaflarıyla ünlü Bakanı İdris Naim Şahin katıldığı bir TV programında çocukluğunu, gençliğini anlatırken bir ara şöyle demiş: “Ben üniversite döneminde militan değil de ‘Light’ militandım…”
1 Mayıs 1977’yi solcuların üzerine yıkanlar, şimdi de çıkıp, “Eski solcular ikiye ayrılmıştı, militanlar ve light militanlar” diyebilirler. Açık söyleyeyim, hiç de şaşırmam…
Evrensel'i Takip Et