Kamusal emekliliği tasfiye adımları
Fotoğraf: Envato
Sosyal güvenlik sistemleri, son yirmi yıldır dünya ve ülke gündeminde ön sıralarda olmasına karşın, özellikle son on yılda sistemi oluşturan bütün birimler kamusal olmaktan çıkarılarak adım adım tasfiye ediliyor.
Sosyal güvenlik denildiğinde, bir ülkede yaşayanlar arasında hiçbir ayırım gözetmeksizin, toplumun bütün fertlerinin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamayı öngören, kişilerin bugünlerini ve yarınlarını güvence altına almayı hedefleyen sistemler bütünü anlaşılır. Bu tanım, elbette bugün uygulanan sosyal güvenlik sistemlerine oldukça uzak. Buna rağmen, mevcut sosyal güvenlik sisteminin kapsamı ve parasal büyüklüğü yerli ve yabancı sermayenin iştahını kabartıyor.
1980’lere kadar bir sorun olarak görülmeyen sosyal güvenlik sistemleri, fonlarının devlet tekelinde olması ve bu alanda yatırım yapan şirketler açısından “haksız rekabet” yarattığı, bu alandaki devlet tekelinin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hedefe konuldu.
1995 yılında imzalanan “Hizmet Ticareti Genel Anlaşması” (GATS) ile hükümetlerden kamu hizmetleri üzerindeki devlet tekeline son verip, tüm kamu hizmetlerini “serbest rekabete” açmaları istenmişti. O zamandan bugüne kamu hizmetlerinde yaşanan yoğun ticarileştirme ve özelleştirme uygulamaları herkesin malumu.
GATS anlaşmasının sosyal güvenlik sistemleri ile ilgili en dikkat çekici vurgusu sistemin kamusal (toplumsal) değil, bireysel sorumluluk esasına göre yapılandırılmasıydı. Bu amaçla hazırlanan bireysel emeklilik yasası, 2001 yılında yasalaştı. Ancak kamu emeklilik sisteminin yaygınlığı nedeniyle etkili olmayan bireysel emeklilik uygulaması, 2008 yılında çıkarılan ve emeklilik yaşını 65’e yükselten 5510 sayılı SSGSS Yasası’ndan sonra adeta patlama yaptı.
2008 öncesinde neredeyse tamamen kamusal olan emeklilik sistemleri, önce tek çatı altında birleştirildi. Sonra aylık bağlama oranlarında önemli değişiklikler yapıldı. Yapılan değişikliklerle 1 Ekim 2008 sonrasında işe başlayan memurların emekli aylıklarında yüzde 33, SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıklarında 1 Ekim 2008 öncesine göre yüzde 23 azalma meydana gelecek.
Emeklilik yaşının yükseltilmesi, kaçınılmaz olarak bireysel emeklilik şirketlerinin önünü açıyor. Bireysel emeklilik katılımcılarının sayısı bugün itibariyle 3 milyona dayanmış durumda. Kamu harcamaları ve kamu emekçilerine verilecek zamlarda son derece cimri davranan hükümet, bireysel emeklilik sistemine katılanlara yüzde 25 devlet katkısı ve şirketlere yönelik çeşitli vergi kolaylıkları getirerek, “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi” yasasında önemli değişiklikler yaptı. Dün meclisten geçen yasa değişikliği ile bireysel emeklilik katılımcılarının daha da artması bekleniyor.
Kamusal emekliliği tasfiye etmenin önemli adımlarından birisi olan bireysel emeklilik, muhtemel krizlere karşı sistemin esneklik kazanması açısından kişilerin bilinen anlamda emekli olmasından çok, “yatırım” ve “tasarruf” amaçlı olarak uygulanıyor. Dolayısıyla sistemi sosyal güvenlik açısından “emeklilik” olarak değerlendirmek mümkün değil. Asıl amaç devlet desteği ile tasarruf oranını arttırarak, emeklilik fonlarında biriken ciddi büyüklükteki paraların finansal sistem üzerinden değerlendirilmesi.
Bireysel emeklilik, kamusal emeklilik sisteminin tasfiyesi açısından önemli bir adım olmakla birlikte, bugünlerde emeklilik yaşının daha da yükseltilmesi gerektiğinin yeniden gündeme getirilmesi dikkat çekici. OECD, yeni yayınladığı “Emeklilik Raporu” ile 67 yaşından önce emekli olmanın “verimli olmadığı” sonucuna varmış. Dünyanın en büyük sigorta şirketlerinden birisi olan ABD’li AIG’in CEO’su Robert Benmosche ise, işi daha da abartarak, ortalama yaşam süresi arttığı için emeklilik yaşının 70’e, hatta 80’e çıkması gerektiğini söylemiş.
Sigorta şirketleri, emeklilik yaşının yükselmesiyle daha fazla bireysel emeklilik müşterisi kazandığından OECD, sigorta şirketleri ve hükümetler kamu emeklilik sisteminin tasfiyesi konusunda ağız birliği ederek, hatta iş birliği yaparak, hep aynı vurguları yapıyorlar. Hükümet yakında “Ortalama ömür uzadı, emeklilik yaşını birazcık daha yükseltelim” derse kimse şaşırmasın.
- Asgari ücret stratejisi 05 Aralık 2024 04:54
- Geçinemeyenler 28 Kasım 2024 04:36
- Asgari ücret tartışmaları 14 Kasım 2024 04:36
- 2025 bütçesi üzerine-3 07 Kasım 2024 04:24
- 2025 Bütçesi üzerine-2 31 Ekim 2024 04:38
- 2025 bütçesi üzerine - 1 24 Ekim 2024 04:38
- Hak mücadeleleri 17 Ekim 2024 03:30
- Borç batağında çırpınanlar 03 Ekim 2024 04:42
- Derin sessizlik 19 Eylül 2024 04:33
- Yeni OVP’nin emekçilere vaadi 12 Eylül 2024 04:35
- Kısır döngü 05 Eylül 2024 04:58
- Az çalıştırıp çok sömürecekler 22 Ağustos 2024 04:20