25 Haziran 2012 10:12

Garip şiirler

Garip şiirler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kitaplığın raflarına göz atıyorum.Yılların eskitemediği ne kadar çok kitap var. Rastgele birini çekip aldığımda, sayfalarında dolaşmaya başladığımda çocuksu bir sevinç  kıpırdıyor içimde. Yitirdiğine yeniden kavuşmanın  tanımlanması zor heyecanı ile dopdolu buluyorum kendimi.
Yaşadığım topraklarda süregelen acılardan, ölümlerden, yalan dolandan, siyasetçilerin sevgisizlik kokan söylemlerinden kısa bir süre için de olsa uzaklaşmanın, huzur bulmanın da aracıdır kitaplar. İşte bunlardan birinin “Garip Şiirler Antoloji “sinin yapraklarını bir bir çevirirken tadını günümüzde de sürdürebilen zekice kotarılan dizelerin büyüsüne kapılıp gittim. Ben de zamanında da derin izler bırakan kimi şiirleri sizlerle paylaşmak istedim. “Ekmeğimi gözyaşıma bandım da yedim” dizesi ile Cahit Irgat’ı, “Taştan mantar tarlası/Çok yaşasın ölüler dizesi ile Arif Dino’yu anımsamamak olası mı ?.
  Garip Şiirler Antolojisi  1958 yılında Bilgi Yayınevinden çıkmış, Seçkiyi en verimli çağında yitirdiğimiz Şair Ümit Yaşar Oğuzcan hazırlamış. Turhan Selçuk’tan Sait Maden’e, Ara Güler’den Tonguç’a  desen, fotoğraf ve karikatürleriyle pek çok usta çizer ve grafikerin özeni, emeği yansımış seçkiye. Birinci baskının iç kapağında antolojinin 25’i özel numaralanmış  7 bin 500 adet basıldığı yazılı. Bu da şiir okuma serüveninde  toplumun o yıllarda günümüzden ne denli ileri olduğunun bir göstergesi. Şiir kitabı basmaktan kaçınan yayınevlerini mi, yoksa toplumun günümüzdeki  kültür düzeyini mi sorgulamalı? Bu güzel kitaba iki usta yazar ön sözleri ile katkıda bulunmuşlar. Çetin Altan ve Aziz Nesin. Kalıplara bağlı kalmaya alıştırılmış, şiir yazmayı ve okumayı manzume ile karıştıran bireylerin bu şiirleri anlamakta zorlandıklarını ve “garip” diye  nitelediklerini anlatan Çetin Altan okura da bir uyarıda bulunmadan edemiyor:  “…Bu şiirleri eğlence olarak alırsanız  eğlenebilirsiniz de… Ancak dikkat ola ki şair sizinle eğlenmesin. “  
Aziz Nesin de büyük bir keyifle okunan metninde bir örnekleme ile okura sorar :
“…Bir Kızılderili şiiri. İki kelime iki mısra (Ağlama / Ölmeyeceğim ) Bundan güzel şiir duymadım. Bu şiir garip mi?”
Bu sıcak yaz gününde seçkiden aldığım bazı şiirlerin sizlerin de beğenisine denk düşeceğini ummak istiyorum. Özdemir Asaf’ın “Anlam”  şiiri ile başlayalım:
    
Sen bana
Sen desen de demesen de olur
Ama ben sana  sen diyeceğim
Düşün dur.                  

Şair ressam Metin Eloğlu’nun insan acımasızlığını, şiddeti  hicvettiği (İnat) şiiri unutulur mu?

Hala sağ mısın ulan
Hâlâ  yaşamak üzerine mi
İnatçı deyyus
Zehir kim için icad  edildi,ulan
Ucu ilmikli ip niye icad edildi
Marsık
Elektrikli sandalye
Galata kulesi
Atom                        

Behçet Necatigil’in “Fareli Köy”  şiiri sanki günümüz dünyasına bir gönderme gibidir :
“Farelerle dolmuş dünya
Kavalımı öttürsem
Fareleri bu  köyden
Alıp götürsem
Fareler gitse bayram
Sevinse cümle alem
Cigaramı  tüttürsem”
:
Can Yücel’in Pandoranın Kutusu şiiri ile sürdürelim  Garip şiirlerin serüvenini :
Bir deniz anası gibi umut
Ta suların ortasında
Açılır kapanır
Kapanır açılır

Şöyle bir bakıyorum da kitaptan paylaşmak istediğim ne çok şair ne çok dize var. Ama bir köşe yazısının çerçevesine sığması  olanaksız. Cahit Irgat’ın “Balık”  şiiriyle  sonlayalım yazıyı. Zaman zaman garip şiirlerde yeniden buluşmak sözüyle...

Ak yelken,karayelken
Halat demiri yedi
Al iskele, ver iskele
Deniz gemiyi yedi
Bu bir balık hikâyesi
Oynasana balık
İnsan insanı yedi

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa