… Üniversitesi Anonim Şirketi
“Seyfullah Üniversitesinin hisseleri bu hafta borsada yüzde 30 oranında değer kazandı. Aristoteles Üniversitesinin hisseleri ise bu hafta en çok değer kaybeden hisseler arasında bulunuyor: Yüzde 25. kasım ayı başlarından beri dalgalı bir seyir gösteren üniversite hisseleri LYS sınavlarının yapılmakta olduğu bu dönemde hareketlenmeye başladı. Hızlı fiyat hareketlerinin, öğrencilerin tercih formlarını teslim edecekleri son güne kadar sürmesi bekleniyor. Öğrenciler tercihlerini yaparken borsayı takip ettiklerini söylüyorlar. Beklentilerin alınıp satıldığı borsada bu gelişme tabii ki çok olağan sayın seyirciler. Öğrenci beklentilerinin mi üniversite hisse fiyatlarının değişimine etki ettiği yoksa yatırımcıların beklentilerinin mi, çok anlaşılamıyor. Uzmanlar, bu konuda çok farklı açıklamalarda bulunuyorlar. Bazı borsa yatırımcılarının, ellerinde çok fazla miktarda bulunan üniversite hisselerini satmaya başladıkları konuşuluyor. Adını vermek istemeyen bir yetkili bunu yapan kişilerin amacının kendi çocuklarının o üniversiteye girmesini kolaylaştırmak olduğunu belirtti. Mekanizma şöyle işliyor: Öğrenciler genelde hisseleri yükselen üniversiteleri tercih formlarına yazmayı tercih ediyorlar. Hisseleri düşen üniversiteleri ise pek fazla tercih etmiyorlar. Dolayısıyla bir yatırımcı, eğer çok sermayesi varsa tabii, çocuğunun girmesini istediği üniversitenin hisselerinden daha önce çok fazla miktarda aldıysa, bu hisseleri satarak o üniversitenin hisselerinin fiyatının düşmesini sağlıyor ve dolaylı olarak başkalarının bu üniversiteyi seçme olasılığını düşürmeye çalışıyor. Ve böylece kendi çocuğuna yer açmış oluyor. Fakat sayın seyirciler, siz de biliyorsunuz ki, adını vermek istemeyen bazı başka yetkililer, geçtiğimiz haftalarda çok daha farklı açıklamalar yapmışlardı. Yarının büyüğü gençlerimiz kime inanacaklarını bilemez durumdalar. Borsaya mı, gazetelerde çıkan söylentilere mi, borsada üniversite hissesi alıp satan rehber öğretmenlere mi yoksa aynı zamanda, borsa yatırım şirketleriyle organik bağlantısı olduğu söylenen dershanelere mi? Söylentiler bir yana, son fiyat değişimlerine bakıldığında, özellikle sosyal bilimler alanındaki bölümleriyle ünlü üniversitelerin hisselerinin düştüğü gözlemlenmekte. İktisadi açıdan yüksek katma değer beklentisi olan bölümlerin bulunduğu üniversitelerin hisselerinin ise artış gösterdiğini söylemek mümkün. Sanayi ile daha fazla iş birliği içinde olan üniversitelerin hisseleri ise daha fazla artış göstermiş durumda. Uzmanlar, işe yarar bölümlerin bulunduğu üniversitelere yatırım yapmanın daha uygun olduğunu ifade ediyorlar. İktidardaki siyasi partinin bakanlarına, verdikleri konferans sırasında yumurta atan ve bu yüzden gözaltına alınan öğrencilerin okuduğu üniversitelere ise rağbet edilmemesi gerektiği ve bu tür üniversitelerde okumanın tehlikeli olduğu ifade ediliyor. Öte yandan, birçok üniversitenin idari rektörü, kendi üniversitelerini seçerlerse çok sevineceklerini kanıtlamak amacıyla öğrencilerin gözü önünde takla atıp oynuyorlar.”
Yukarıdaki gibi bir haberde sözü edilen olaylar henüz gerçekleşmedi. Ama eli kulağında... Üniversite kurumunun işlevlerinin neoliberal politikalar ve Bologna süreciyle birlikte çok çeşitlilik göstermeye başladığı son 20-30 yıllık dönemde (Güzellik yarışması düzenlemek, sanayi ile iş birliği yapmak amacıyla teknoparklar kurmak, dershanelere pazarlama amaçlı sempozyumlar düzenlemek, vs…) yukarıdaki olayların gelecekte gerçekleşme olasılığı sizce nedir?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başarılı bir şirket gibi yönetilecek üniversitelere vurgu yapmış gazetecilerle konuşmasında. Gül, YÖK’ün, üniversitelerin biri idari biri de akademik olmak üzere iki farklı rektör tarafından yönetilebilecek bir üniversite modeli üzerinde çalıştığını söylemiş. Bu modele gerekçe olarak da şunları göstermiş: (a) rektörlük seçimlerinin çok doğru bir şekilde yapılmaması (b) çok iyi bilim adamı (Haberi veren gazeteye göre bilim adamı Gül’ün ifadesi) olmanın iyi bir idareci olmak anlamına gelmemesi…
Gül’ün açıklamalarına dayanarak şu soruları soruyorum: Rektörlük seçimlerinin doğru yapılmaması ne demek? Bireyin ve toplumun seçimine tepeden müdahale etmek, o seçim sürecinin olgunlaşmasına, iyileşmesine ne kadar katkıda bulunur? Askerlerin, Türkiye’de seçimlerin doğru yapılmadığını iddia ederek tepeden darbe yapması ile kendi açıklaması arasında bağlantı yok mudur? Hem iyi bir bilim insanı hem de iyi bir idareci olmak hiç mi mümkün değildir? Şirketler, iyi yöneticilerle mi dolu? Başarılı şirket ölçütü (yüksek sermaye ve satış kârlılığı, sürekli büyüyen satışlar, çalışan başına yüksek kâr, hisse senetlerinin değer kazanması) ile başarılı üniversite ölçütü (Toplumsal gerçekliklerin anlaşılması ve dönüştürülmesi, bilim insanı başına düşen yayın sayısı, eleştirel bilincin gelişmesine katkı, dinamik bir sosyal ve eğitsel atmosfer) arasında nasıl bir bağlantı vardır? Şirket zihniyetiyle yönetilen bir üniversitenin örneğin eğitim fakültesinden mezun olan öğretmenler ne tür özelliklere sahip olur ve nasıl nesiller yetiştirirler?
Evrensel'i Takip Et