Torba
Fotoğraf: Envato
İcadı eskiye dayanır. Önceleri pamuk veya kıldan dokunmuş kumaştan yapılırdı. Farklı boy ve biçimde ve ağzı büzülüp bağlanabilen torba, sonraları naylondan yapıldı.
Ağzı geniş açılıp, sonradan içindekiler düşmesin diye iyice büzülebildiğinden çok değişik işler için kullanılır.
Bir de özel amaçlar için kullanılan torbalar vardır. En ünlüsü Mecliste kullanılandır. Torbanın ağzı genişçe açılır. Sonra aklına gelen, eline tutuşturulan metni yasa teklifi diye bu torbaya doldurur. Teklifler değişik kişiler tarafından verilse de aslında tek kalemden çıkmış gibidir. Teklifi veren, verdirene karşı görevini yerine getiriyor olmanın heyecanı ile teklifi götürüp ilgili merciye verir. İlgili merci sanki teklif teklifi verenden geliyormuş gibi teklifi alır ve işleme koyar. Aslında bu işlerde sıra vardır ama iş, toprakların yabancılara satılması, İstanbul’un tepelerine hacı fışfış villalarının oturtulması gibi ulvi ve acelesi olan işler olduğundan sıranın önüne geçirilip torbaya atılır. Konu karmaşık ve çok çeşitli olduğundan, zaten bu işlerde uzman olmayan vekillerin genel işaret doğrultusunda yaptıkları el hareketleriyle, torbaya doldurulan teklifler yasalaşır. Bu konularda özellikle iktidara yetki veren halk, her hangi bir fikir üretme ve önerme gibi bir kaygısı ve çabası olmadığından, sonradan başına gelenlerin torbadan değil, daha yukarılardan geldiğine inanır.
Bir de torba davalar vardır. Renkli kumaş torbaların bulunduğu bodrum kattaki depolarda saklanır. İçine doldurulacak davalı sayısı bilinmez ve belki de sonsuz olduğundan ağızları hep açık bekletilir. Diyelim maaşına zam istedin. Vermediler. Gittin kafana uygun bir sendikaya üye oldun. Sendikan, “Ne diyon oğlum. Maaşın iyi işte. Hem işveren de yatırım yapıyor, servetine servet katıyor, pardon yani yeni iş sahaları açıyor” derse ve sen de “eyvallah” dersen torba ile ilgili bir sorun olmaz. Yok eğer sendikan, “Vay hergeleler. milyon dolarlarını biriktirip milyar dolar yapanlar. 15, 20 milyar fış fış doları buhar edip İstanbul semalarından yağmur ve rahmet olarak üstlerine yağdıranlar. İşçinin memurun üç kuruş zammına göz dikmiş doymak bilmezler. Verin lan hakkımızı” derse yandın. Hele bir de sen bu sendikacına güvenip peşinden meydana çıkmışsan iki kere yandın. Önce polis yakalar. 3 kişiden fazla arkadaşınla bir arada yakalandığın için büyük ihtimalle “örgüt”sündür. Örgütün ne tip örgüt olduğuna karar verilemediği takdirde devreye “Gizli tanık” girer. Bu kim olduğu bilinmeyen gizli tanıklar hep doğruyu söylediklerinden, sanıklar da hep yalancı ve üç kağıtçı olduğundan sana, uygun torbayı seçmek kalır. Yağma bitene kadar susmak, susturulmak üzere girersin torbaya. Çıktığında yağma bitmiş, öküz ölmüş, devletli gitmiş, yaş yetmiş olur.
- Esaaad 12 Aralık 2024 05:18
- Zekai Çıngıllıoğlu 05 Aralık 2024 04:49
- Niye dövüyoruz? 28 Kasım 2024 04:37
- Kanal İstanbul 21 Kasım 2024 04:54
- Ormanlarımız için direneceğiz 14 Kasım 2024 04:31
- Zııt Erenköy 07 Kasım 2024 04:22
- BARIŞ 31 Ekim 2024 04:21
- Bölünmez bütün 24 Ekim 2024 04:41
- Martı başı 1 buçuk 17 Ekim 2024 04:28
- Öcü 10 Ekim 2024 04:50
- Siyaseten palavra 03 Ekim 2024 04:38
- Gömün 26 Eylül 2024 04:16