“İki yiğit çıkmış meydana..” misali, Kırkpınar’ın uluslararası versiyonu gündemde. Uluslararası olup bir tarafı da Türkiye olunca, adı baştan takılıyor: “Milli dava”!..
Başbakan, CHP’yi hedef almış görünüyor; ama derdi, “milli dava” adı altında kendisini ve kendi gayrı milli dış politikasını dayatmak. AKP Ankara Kongresi’nde, Kılıçdaroğlu’nu “kendi ülkesini savunmak yerine eleştirmek”le suçluyor. Nasıl olur da insan “kendi ülkesini eleştirirmiş”!
Başbakan’ın derdi AKP Erzurum Kongresi’nde de aynı. Orada daha ileri gidiyor: “Suriye’nin BAAS partisi misin, Türkiye’nin CHP’si mi? Nesin?​” Neden mi bu sorular? Milliyetçilik ve mukaddesatçılıkla CHP’yi “kuyruğu”ndan yakalama çabasında, ondan. “Suriye’ye üzeri kapalı bir eleştiri yöneltip, ardından, Türkiye’yi, hükümeti, dış politikayı kıyasıya, acımasızca eleştirmek milli bir meselede sergilenecek milli bir duruş değildir.”
Yani, hükümet ve dış politikası eleştiri üstü olmalıymış! Nedeni Suriye ile gerginliğin “bir milli mesele” ve hükümetin dış politikasının da bir “milli duruş” olmasıymış! Neresi milli peki?
Dış politikasının neresi milli? AKP’nin neresi milli?
AKP’nin ne iç ne de dış politikaları millidir! Bir kere, “büyüdük, büyüyoruz” diye övündüğü ekonomi politikası Dünya Bankası ajanı K. Derviş’in “Güçlü Ekonomiye Geçiş” politikasının aynıyla devamıdır ve gayrı millidir. Özelleştirmelerin “milli dava” olduğunu kim iddia edebilir? Ve sınırı Milli Piyango’ya dayanmış AKP’nin özelleştirmeciliğinin milli politika olduğunu söyleyecek biri var mıdır? İşçinin, memurun, gencin gözüne zehirli gaz sıkmak mı “milli politika”, gaz meselesi mi “milli mesele”dir? Ya da Uludere’de 34 gencimizin savaş uçaklarıyla bombalanıp öldürülmeleri mi “milli politika” ve operasyonlarla çözümü peşine düşülen Kürt sorunu mu “milli dava”dır?
Herhalde “tasmaları” ve “satılmışlıkları”ndan söz edilerek, “içeride” onca gazetecinin tutulmaları “milli politika” ve AKP’ye laf söylemeye cesaret eden gazetecilerin işten çıkarılmalarıyla gazetelerin hizaya sokulmaları “milli dava” olmalıdır! Sanatçılara küfür etmek de “milli politika” olarak görünmektedir! Örneğin Şevval Sam’ın konserlerinin iptal edilmesi bir “milli dava”da “milli duruş” sergilemek niyetinedir! Maazallah Ş. Sam konser verirse memleket batacaktır herhalde!
Kadınların çocuk doğurup doğurmayacaklarına hükümetin karar vermesi “milli politika”, “kürtaj” gibi sorunlar da “milli dava” herhalde! 4+4+4 sistemiyle “dindar ve kindar nesiller yetiştirmek” “milli dava”, bu tür gerici yasalar çıkarmak da milli duruş sayılıyor demek ki! Operalarla tiyatrolara mescit de öyle!
Sanatçısıyla, gazetecisi, genciyle, kadını, memuru, işçisiyle, Kürdü Alevisiyle, halkın bütünüyle uğraşacak, kimsenin hakkını tanımayacaksın ve “milli dava” peşinde “milli politikalar” izlediğini ileri süreceksin! Kim ki bu millet? Ne işçisini, ne köylüsünü, ne memurunu ve haklarını savunuyorsun. Peki millet kim? Geriye kim kalıyor? Bir tek, arkasında emperyalist efendileriyle büyük patronlar! “Milli dava” da, emperyalistlerle onların davası. Ama arkasına birikilsin diye “milli” deniyor. CHP de bunun için korka korka eleştiriyor.
“Milli dava”ların mümtaz sözcülerinden biri eski TOKİ Başkanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı. Öylesine milli ki, Suudi Kralını savunuyor millet adına! Boğaz’ın en mutena yerinin pazarlanmasında sorun çıktığı için Kral “üzülüyor”muş.. “Hakkı teslim edilirse, imajımız kuvvetlenecek”miş!
Suriye işi de böyle. Amerika ve sair emperyalistlerin Suriye üzerindeki egemenlik iddialarıyla “hak” ve çıkarlarının gerçekleşmesine aracılık edilirse “imajımız kuvvetlenecek”, “bölge gücü” olduğumuz kanıtlanacak! Büyük patronlarımız da aracılıktan üç kuruş kazanacaklar tabii!
Özal dememiş miydi “bir koy üç al” diye.. Başbakan da, “korkuya, pısırıklığa teslim olmayacağız. Göreceksiniz, kazanan, her şekilde Türkiye olacak” diyor. Kazanmak!
Kazançlı “milli dava” bu: “Fareden korkmayız. Bu ülkenin aslanları var”!
Var mı “fare” edebiyatı dış politikada! Milletleri aşağılamak milli politika olamaz! Mezhep ayrımcılığı milli dava değildir! “Esad gidinceye kadar muhaliflere her türlü yardımı yapma” politikası içişlere müdahaledir ve milli politika olamaz!

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et