Sivas Katliamı’nı bir kez daha anıp hala adalet bekleyişimiz de, Maraş’la ve başka çatışmalı tarihi anlarla hesaplaşmaların gündemden inmeyişi de, bunların geçmişe değil bugüne ait meseleler olduğunu hatırlatıyor. Bir arada yaşamanın tarihi, aynı zamanda bu yolda tökezlemelerin de tarihi çünkü. Kardeşlik de düşmanlık da bizim, anlayıp, yaraları beraberce sarmayı üstlenmekle biraz yol alabiliyoruz.
Neyse ki komşumuz değil, yoksa bu hükümetin bizi Lübnan’la da ömrübillah düşman ilan etmesi kimseyi şaşırtmazdı ya, birkaç yüz kilometre fark sayesinde yakınlığımızın kıymetini bilebiliriz. Yaşadıkları iç savaşlar, farklı dinlerin bir arada yaşadığı tarihleri hem çok kendine özgü, hem de bizim pek kendine özgü inkarcılığımızın sonucu yaşanan gerginliğimizle benzer. Peki Şimdi Nereye, bir tek kıvılcımla alev almaya hazır olmanın ne demek olduğunu başarıyla anlatan ve barışı çözümü olarak talep etmeye çalışan bir film.
Lübnanlı Kadın Yönetmen Nadine Labaki’nin ilk filmi Karamel, yine halkların bir aradalığını arka fonuna alan bir kadın hikayesi anlatıyordu. Adını, ağdanın yakın akrabası karamelden alışı, ağzını tatlandırmaya ve güzelleşmeye çalışan kadınlar arasında geçen olayları konu almasındandı ve hakikaten geride düşündüren, anlamlı, hoş bir tat bırakıyordu. Labaki yeni filminde, yine kendisini zor bir aşkın kucağına ittiği bir rolde görünerek, dinleri bahane eden ön yargıları çözme görevini kadınlara veriyor.
Müslümanlarla Hıristiyanların bir arada yaşadığı Lübnan köyünde, herkes bir yakınını kaybetmiş ama barış halinde, yılların birikimiyle komşularıyla geçinmeyi de başarıyorlar. Dışarıdan gelen çatışma haberleri bir anda köylülerin algısını değiştiriveriyor. Erkekler her fırsatta diğerlerini suçlamaya, kadınlar da olan biteni unutup görmezden gelmelerini sağlamaya çalışıyor. Televizyonu bozmak, gazeteleri yakmak çare olmayınca, gerginlik alev alıveriyor; kilisedeki haçı kim devirdi, camiye hayvanları kim soktu, her şey büyük kavga nedeni oluyor. Kadınlar adamları biraz rahatlatmak için şehirden Ukraynalı dansçı kadınları çağırmak çaresine bile başvuruyor ama olayların büyümesinin önünü alamıyorlar.
Sevimli, sade ve güncel bir öyküyü, eğlenceli bir şekilde işlemeye çalışan bir film Peki Şimdi Nereye. Duygusal anların da, komik anların da altını uzun uzun çizmeye çalışması, popüler bir dil kullanmasıyla ilgili. Özellikle Ukraynalı kadınlarla ilgili kısma gülmek giderek yorucu olmaya başlasa da, filmin sıkı duruşu hoşgörülür hale getiriyor.
Kadınların sonda buldukları çözümün hoşluğu kadar, filmin en dikkate değer yanı, bu gerginliği başarıyla yansıtması. İnsanın komşusuyla geçinmesine engeller uydurmasının anlaşılır bir yanı yok, hem de nasıl işlediğini anlamaya ve değiştirmeye değer bir mekanizması var. Yıllardır aynı köyü paylaşan insanlar olmaları, bu hassasiyeti ortadan kaldırmaya tek başına yetmiyor. Erkeklere göre daha sağduyulu olan kadınların birbirleriyle tatlı tatlı didişmeleri de, ortak kültürün nasıl bir şey olduğuna dair daha derli toplu bir fikir veriyor.
Nereye gidileceği sorusu yerinde duruyor belki ama o cevabı ancak barışmayı becerenler hak edecek.
 

[email protected]
Peki Şimdi Nereye?
Orijinal adı: Et Maintenant, On Va Ou?
Yönetmen: Nadine Labaki
Oyuncular: Claude Baz Moussawbaa, Leyla Hakim, Kevin Abboud, Nadine Labaki, Yvonne Maalouf, Julian Farhat

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çocukları öğüten çark

Çocukları öğüten çark

Yoksulluğun pençesindeki ailelerin çocukları tüm dünyada acımasızca emek piyasasına çekilirken, Türkiye kapitalizmi bu konuda en önde koşuyor. Çarklar köle koşullarında dönsün diye devlet gücünü seferber etmekten geri durmayan iktidar, milyon milyon işçileştirdiği çocukların da uzun ve ağır çalıştırılmasına, onlarcasının ölüme sürüklenmesine göz yumuyor.

2.3 milyon çocuk MESEM kapsamında günde 8-10 saat çalışıp ustalık belgesi aldı

15-17 yaş grubundaki neredeyse her 4 çocuktan biri çalışma hayatında

71 çocuk 2024'te çalışırken hayatını kaybetti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
16 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et