7 Temmuz 2012

Paraguay krizinin Güney Amerika’daki yankıları

Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo’nun, Parlamento tarafından azledilmesinin, Güney Amerika’da yankıları büyük oldu. Daha doğrusu bu sorun, Paraguay ile diğer Güney Amerika devletleri arasında bir kriz yarattı. Özelllikle, Arjantin, Ekvador, Bolivya, Uruguay ve Venezuela Lugo’ya tam desteklerini belirttiler.
Lugo, topraksız köylülerle polisler arasındaki çatışmada 18 kişinin ölümünden sorumlu tutularak görevden alındı. Bu olayda elbette Lugo’nun sorumluluğu var. Olay, ölümler olmadan bir şekilde sonuca bağlanabilirdi. Ancak Parlamentonun Lugo’yu görevden almasının nedeninin sadece bu olay olmadığı, bunun bir fırsat olarak değerlendirildiği Güney Amerika’da dile getiriliyor. İşte bu nedenle “sosyalist” ve ilerici hükümetler ve örgütler Lugo’ya destek verdiler. Çünkü Lugo’nun özellikle Bolivya, Venezuela ve Ekvador hükümetleriyle yakın ilişkileri var.
Bazı ülkeler, büyükelçilerini çekerken, bazıları da geri çağırdı. İlk olarak Arjantin, Paraguay, Uruguay büyükelçilerini geri çekti. Bolivya da aynı yolu izledi. Arjantin, Bolivya, Venezuela, Uruguay devlet başkanları, Paraguay krizini “parlamento darbesi” olarak nitelediler. Brezilya ise daha temkinli davrandı ve “kardeş Paraguay halkını incitecek önlemlerden” kaçındı. Brezilya ve Şili, görüşmek için Paraguay’daki büyükelçilerini geri çağırdılar.
Kriz nedeniyle olağanüstü gündemle toplanan, Mercosul (Güney Ortak Pazarı), aday ülkelerden Venezuela’nın adaylığını onaylarken, en azından seçimler yapılana dek Paraguay’ın üyeliğini askıya aldığını duyurdu. Unasul (Birleşik Güney Amerika Ulusları) ise bu konuda bir komisyon oluşturarak Paraguay’ın durumunu değerlendirme kararı aldı.
Bu süreçte görevinden azledilen Lugo ise, kararı antidemokratik bir darbe olarak niteledi ve darbelerin sadece askeri olmadığını belirtti. Ve gölge bir bakanlar kurulu kurarak çalışmaya devam etme kararı aldı, Lugo yanlıları da demokratik biçimde gösteriler yaparak ve toplantılar düzenleyerek tepkilerini göstermeyi sürdürüyorlar.
Lugo ayrıca, “Paraguai Resisti (Paraguay direniyor)” başlıklı bir İnternet sitesi kurdu ve buradan mesajlarını yayınlamaya devam ediyor. Lugo’nun İspanyolca mesajlarından bazıları şöyle: “Paraguay bir darbe kurbanı oldu.”, “Darbeci Franco’ya baskıyı arttırın ve istifa etmesini sağlayın!”
Lugo’nun yerine getirilen Eski Başkan Yardımcısı ve Şimdiki Başkan Federico Franco, tüm bu tepkilere ve krize karşın görevi bırakmayı reddederek, Lugo’nun projelerini gerçekleştirmeye devam edeceğini açıkladı. Franco, 2008’den beri Lugo’nun başkan yardımcılığını yapıyordu, ilk fırsatta arkadaşını satarak, belki bir kez daha hayatında göremeyeceği başkanlık koltuğuna oturdu. Bu örnek, insanlarda iktidar duygusunun nasıl her şeyden değerli hale gelebileceğini iyi ortaya koyuyor.
Fernando Lugo bir din adamı, bir piskopos ve “yoksulların piskoposu” deniliyor ona ülkesinde. Seçim sırasında Paulo Coelho’nun bir cümlesini slogan olarak kullanmıştı: “Dünya, düş kurmaya ve düşlerini yaşamaya cesareti olmayanların ellerinde.” (http://noticias.terra.com.br/mundo)
“Değişim İçin Yurtsever İttifak” tarafından aday gösterilen Lugo seçilerek, muhafazakar sağcı Colorado Partisinin on yıllar süren iktidarını yıktı. İşte aslında Lugo’nun parlamento darbesi ile görevden alınmasının arkasında bu gerçek var. Paraguay sermayesi, Lugo’ya ve onun iş birliği yaptığı Chavez, Morales ve diğer liderlere karşı. İlk fırsatta bu yüzden onu iktidardan alaşağı ettiler.
Lugo kanser olmuş ve Brezilya’nın São Paulo kentindeki bir hastanede tedavi görmüştü. Paraguay’da suya atılan taşın yansımaları, bütün Güney Amerika ülkelerine ulaştı. Ve özgür bir seçim yapılmadan, darbeci parlamento görevden çekilmeden sular durulmayacağa benziyor. Görünen o ki, Fernando Lugo, ilk seçimde, bu kez daha çok oy ve destekle yeniden devlet başkanlığına seçilecek.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Vergide sahte sefer

Vergide sahte sefer

Maliye Bakanı Şimşek’in servet sahiplerinin vergi ödememesine tepkiler üzerine ilan ettiği “vergi denetimi seferberliği”nden koca bir hiç çıktı. Müfettiş yetersizliği nedeniyle şirketlerin sadece yüzde 2’si denetlendi. Sınırlı denetimde bile kaçırıldığı tespit edilen vergi tüm şirketlerin ödediği kurumlar vergisinin yarısına erişti. Vergi yükü her zaman olduğu gibi bordro mahkumu emekçinin sırtında kaldı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİSAM: Açlık sınırı 22 bin 886 TL, yoksulluk sınırı 79 bin 165 TL.

Evrensel'i Takip Et