7 Temmuz 2012

Ahmet Kekeç’e gecikmiş yanıt

Geç oldu.
Ama arkadaş söylemese haberimiz bile olmayacaktı.
Okuyanlar anımsayacaktır.
Mayıs ayında, muhafazakar sanat konuşmaları gündeme gelince, “Muhafazakar Sekspir Hacı Hamlet” başlıklı bir yazı yazmıştık.
Oldukça ilgi gördü.
Öven…
Övmeyen…
Saydıran…
Mailler geldi.
Geçti gitti.
Fakat öyle değilmiş.
Star Gazetesi Yazarı Ahmet Kekeç bey o günlerde bu yazıya bir cevap yazmış.
Dediğimiz gibi birkaç gün önce o arkadaş söyleyince ancak haberimiz oldu.
Ahmet Kekeç’in yazısına baktık.
Sonra bu sayın abi, başka neler yazmış diye değişik yazılarına baktık;
Ahmet Kekeç ileri demokrasiyi arkasına almış.
Kendisini bir nevi Abdülhamit’in Matbuat İdaresi Fahri müfettişliğine atamış…
Gelene geçene…
Gidene gelene…
Hükümete az bir şey karşı çıkan herkeslere saydırmış.
En son Umur Talu’ya da ders vermeye kalkmıştı.
Umur Talu gereken yanıtı verdi.
Fakat bize iyice ayranı kabarmış.
Kükremiş sel gibi, bentleri aşmış.
Belli ki, yazıdan çok alınmış.
Kendilerini küçük gördüğümüz bahisle bayağı bir kompleks yapmış.
                                 ***
İçli içli yazmış da yazmış.
Sekspir’i de bilirmiş.
Brecht’i de…
Hatta Kafkas Tebeşir Dairesini bile bilirmiş!
Yine de dikkat etmek iyi olur…
Tebeşir dairesini teneşir dairesi…
Epik’i tepik ile karıştırmamak lazım!
Mühim şey yani bunlar.
İhmale gelmez!
Ahmet Kekeç Bey, neleri bildiğinin fihristini yayınladıktan ve kamuoyunu aydınlattıktan sonra sıra saydırmaya gelmiş.
Vermiş veriştirmiş.
Ve nihayetinde bombayı patlatmış:
Bizi kamu kesesinden değil, kendi kesemizden küfretmeye çağırmış.
Tamam, çağrıya icabet ederiz de…
Ancak bir mühim noktanın da altını çizmek isteriz.
Bizim kamuyla ilişkimiz, polis adliye…
Mahkemeler…
Hapishanelerden ibaret bir hatıratlar geçididir.
Ne kadıyı sağlama alınca aslan kesildik…
Ne Abdülhamit’e güvenip gemi azıya aldık.
Ne de hükümetlere sırtımızı dayayıp boş meydanda naralar attık.
Misal; Ahmet Bey’in içinde yer aldığı cenahın şimdilerde aslan kesildikleri, ama olay mahallinde toz oldukları 28 Şubatta biz yine buralardaydık.
Genel olarak o sürece karşı çıkmak bir yana, zamanın şahini Çevik Bir’in şahsi hakaret davalarıyla mahkemelik falan oluyorduk.
Peki Ahmet Kekeç Bey o zaman nerelerdeymiş?
Hangi işle, konularla iştigal eylermiş?
Hükümeti, kadıyı arkana, postu sağlama alıp çakma aslan kesilmek marifet değildir.
Marifet, zor zamanda postu ortaya koyup kükremektir!
Bak, biz hadis, sure, ayet gibi konulara giriyor muyuz?
Kabul ediyoruz ki, sen bunları bizden çok iyi bilirsin
Sen de, Sekspir, Brecht, Epik mepik, fazla bilmediğin konulara atlama.
Üstelik herkes bunları bilecek diye de bir kural yok, kompleks yapma.
Ha bir de yazıdan alıntı yaptığın:
“Bu Ophelia hatun nasıl bir şahsiyettir? Ahlakı mugalatası nasıldır?​”
“Biraz oynaktır efendim” bölümüne alınmış gibisin.
Ama söyleyelim:
Ophelia oyunda gerçekten biraz oynaktır.
Bu bizim suçumuz değil.
Sekspir öyle yazmış.
İstersen muzur kuruluna şikayet et, Ophelia’ya uyarı göndersinler, ahlak-ı mugallatanı düzelt, yoksa seni aşifte ilan edeceğiz desinler!
Ya da Sekspir’i hizaya getirsinler.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et