10 Temmuz 2012

Yakında lisans yerleştirme sınavı sonuçları açıklanacak ve gençler üniversiteler arasından tercih yaparak gelecekleri hakkında bir karar verecekler. Gençler, tercihlerini yaptıktan sonra bir kısmı yükseköğretim sisteminin dışında kalacak. Merkezi sınav bir kez daha işlevini yerine getirip kapitalist sistemin akıntıları yönünde birilerini elemiş olacak. Bir kısmı da yaptıkları tercih doğrultusunda bir üniversiteye yerleşecekler. Elenenler birkaç kez daha şanslarını deneyecekler ama yine de dışarıda kalanlar olacak.
Ticari pazar gibi işleyen bu tercih sürecinde neler olacak? TV programlarında uzmanlar, tercih süreci hakkında bilgi vermeye başlayacak. Tercih yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar... Alınan puanla girilebilecek bölümler ve lisans programları... Ölü tercihler... Filanca bölümün kaçıncı yüzdelik dilimden öğrenci aldığı, vs… Mükemmel tercih robotlarıyla, öğrencilere “Armut piş ağzıma düş” şeklinde hazır bilgi sunacaklar. Bu TV programları anlaşma yaptıkları üniversiteleri de tanıtmaya çalışacaklar. Üniversiteleri övecekler. Programın sunucusu, “Gençler sizin üniversitenizi ve bölümünüzü niye seçmeliler?​” “Sizin farkınız nedir?​” gibi sorular soracaklar konuklarına. Konuklar da, öğretim kadrolarının iyi olduğundan, üniversitelerinin çeşitli şirketlerle anlaşmalı olduğundan ve öğrencilere uygulama olanağı yarattıklarından söz edecekler. Üniversitenin arkasında filanca ya da falanca finans grubu olduğundan söz edip arkalarının sağlam olduğuna vurgu yapacaklar. Böylece bilim, araştırma ve eğitim kurumu olan üniversitelerin hiç eleştirmeden ve sorgulamadan kabullendikleri kapitalist üretim ilişkilerine uygun insan yetiştirdiklerini ima etmiş olacaklar pazarda daha fazla pay kapmak için.
Kampüs üniversiteleri, öğrenci yurtlarının fotoğraflarını İnternet sayfasına basıp öğrencileri çekmeye çalışacaklar. Öğrenci huzur içinde çalışıyor görünecek odasında. En son mezuniyet törenlerinden fotoğraflar koyacaklar ve kep töreninde binlerce konuğun önünde evlenme teklifi alan öğrencilerin şaşkınlık ve mutluluk ifadesi yansıyacak sanal ortamdan. Velisinin elinden tutup üniversite bahçesine bıraktığı öğrencilerin üniversite yönetiminin zoruyla kurdukları kulüpleri (İstisnai birkaç kulüp dışında) çalışıyormuş gibi gösteren tanıtım yazıları ve fotoğraflar süsleyecek üniversitelerin tanıtım sayfalarını.
Üniversiteler, tercih döneminde aday öğrencilere tercih danışmanlığı yaptıklarını da duyuracaklar ve bu sayede üniversite yerleşkesine öğrenci çekmeye çalışacaklar. Vakıf üniversitesi mi yoksa özel üniversite mi oldukları belli olmayan üniversitelerin öğrenci çekmeye çalıştığı bu rekabet ortamında bir üniversitenin elemanlarının tercih danışmanlığı yapması ne kadar inandırıcıysa, o kadar inandırmaya çalışacaklar gençleri. Gençlerin zaaflarından yararlanmaya çalışacaklar.
Birçoğu, bir dünya üniversitesi olduğunu belirtecek, dünya üniversitesi kavramının ne anlama geldiğini ve dünyanın başka ülkelerindeki üniversiteler ile Türkiye’deki üniversiteler arasındaki farkın ne olduğunu bilmeyen lise mezunlarına. Kitap okuma alışkanlığı zayıflayan ve kitap karıştırarak ödev yapmak yerine googlelayarak ödev yapmayı daha kolay bulan öğrenciler, bu üniversitelerin kütüphanelerinin ne kadar zayıf olduğunun da farkına varmayacaklar. Üniversiteler çok değerli öğretim elemanı kadrosuyla hizmet vermeye hazır olduklarını söyleyecekler öğrencilere ama değerli öğretim elemanlarını ucuza mal etmek için onların omuzlarına çok fazla ders yükü bindirdiklerinden ve araştırma yapmak üzere öğretim elemanlarını desteklemediklerinden söz etmeyecekler bu farkı anlayamayacak olan adaylara. Hatta bu durumun, Türkiye üniversiteleriyle dünya üniversitelerini birbirinden ayıran önemli farklardan biri olduğunu bilmeyecek adaylar.
Öğretim elemanlarını mayıs ya da haziran ayında ya işten çıkarmış olacaklar ya da bu öğretim elemanları, daha fazla ders yükü içeren sözleşmelere imza atmak istemedikleri için istifa etmiş olacaklar adayların haberi olmadan. Düşük performans nedeniyle, sadece profesyonel nedenlerden dolayı işten çıkardıklarını söyleyecekler soranlara. Topluca işten çıkardıkları öğretim elemanlarının isimlerini İnternet sayfalarında tutmaya devam edecekler gururla, sanki hâlâ o kişileri çalıştırmaya devam ediyorlarmış gibi… Düşük performans nedeniyle işten çıkardıklarının sırtından öğrenci çekip para kazanmaya çalışacaklar. Etik ilkeler, sadece, bazı bölümlerdeki derslerden biri olarak kalacak kağıt üzerinde ezberlenmesi gereken... Ya da “İş Dünyasında Etik ve İnsan Hakları” konulu konferansların başlıklarında...

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et