Cahit Arf

İstanbul Tuzla’daki Cahit Arf İlköğretim Okulu, imam-hatip okuluna dönüştürülmek istendi. Velilerden ve kamuoyundan gelen tepkiler üzerine bu karardan vazgeçildi.
Din bezirganlarının bu tür oyunlarını iyi bilen okurlarımıza, Cahit Arf’i tanıtmak ve bazı  bilinmeyen yönlerini aktarmak istiyorum..
1997 yılında aramızdan ayrılan Ordinaryüs Profesör Cahit  Arf, ülkemizin yetiştirdiği en önemli matematikçidir ve çalışma yaşamı boyunca birçok ödül almıştır. Yurt dışında ve ülkemizde birçok üniversitede yıllarca öğretim üyeliği yapan Cahit Arf, aynı zamanda TÜBİTAK kurucularındandır, hocaların hocasıdır. Matematik dünyasında, onun adı ile anılan birçok kuram halen kullanılıyor, bu da onun çalışmalarının kalıcılığını gösteriyor.
Cahit Arf, 1967-1980 yılları arasında ODTÜ’de öğretim üyesi olarak görev yapmıştı. 1976 yılında Süleyman Demirel’in başında olduğu Milliyetçi Cephe hükümeti, ODTÜ’yü ele geçirebilmek için faşist Hasan Tan’ı rektör olarak atadı. Bu girişime ODTÜ öğrencileri, işçileri ve öğretim üyeleri şiddetle karşı çıkıp direnişe başladılar. ODTÜ’ye azılı MHP’liler işçi adı altında doldurulurken öğrenciler boykota başladı, okulda eğitim durdu. ODTÜ’nün bütün dekanları ve bölüm başkanları istifa ederek bu atamaya karşı tepkilerini gösterdi. Öğretim üyeleri, aralarında bir icra komitesi oluşturarak üniversite yönetimini Hasan Tan’a bırakmama kararı aldı. Dört kişiden oluşan bu direniş komitesinin üyelerinden birisi de Cahit Arf idi..
ODTÜ, o dönemde bir bütün halinde müthiş bir direniş sergilemişti. Dokuz ay süren bu direnişin içinde ve odak noktasında, bütün tehditlere rağmen üniversite yönetimini teslim etmeyen hocamız Cahit Arf de vardı. Direniş sonucunda faşist Hasan Tan rektörlüğü bırakıp yurt dışına kaçtı, yerleştirdiği MHP’li militanlar da okuldan kovuldu.
Direnişçi hocalarımızdan Uğur Ersoy’un,Cahit Arf ile ilgili bir anısı, onun bilime bakışını ve cesaretini çok iyi özetler..Bir gün dönemin Genelkurmay Başkanı bu icra komitesini çağırır ve bir sürü rütbelinin içinde onlara “Hocam, benim anlayamadığım bir husus var. Bizim de üniversitemiz var: Harp Okulu.Orada hiçbir disiplinsizlik yok, çıt çıkmıyor. Sizde boyuna sorun çıkıyor. Bunu anlamakta güçlük çekiyorum” diyerek aklınca fırça atar.. Cahit hoca da komutana “Harp Okulunda öğrencilere ne öğretilmesi gerektiğini biliyor musunuz?​” diye sorar..  “Elbette biliyoruz” yanıtını alınca da şu tarihi sözleri söyler; “Bakın sorun buradan kaynaklanıyor. Biz öğrenciye ne öğreteceğimizi tam olarak bilmiyoruz. Daha doğrusu emin değiliz. Eğer öğreteceğimiz her şeyden emin olsaydık, o zaman orası üniversite olmazdı. Üniversite, tartışarak gerçeklerin arandığı bir kurumdur. Tartışma olan yerde de sorun çıkması doğaldır”..
Generallerin, Cahit Arf’in bu sözlerinden bir şey anlayıp anlamadıklarını bilmiyorum da, darbeden sonra onun isminin yazılı olduğu levhayı, odasının kapısından söktürdüklerini iyi biliyorum..
Üniversiteye ve bilime bu açıdan bakan Cahit Arf’in ODTÜ’sü şimdi yine aynı ODTÜ’dür ama, onun kurduğu ve yıllarca bilim kurulu başkanlığını yaptığı TÜBİTAK bugün takunyalı yobazların ve sermaye temsilcilerinin elinde can çekişiyor.
Dinci modeli yaşamın her alanına monte etmeye çalışan AKP’nin, darbeci generallerden sonra Cahit Arf’in ismine bilerek ve isteyerek yaptığı bu saldırı şimdilik engellense de sırada yenilerinin beklediğini biliyoruz.