'Özgürlük, bağımsızlık, demokrasi mücadelesi'!

Adet oldu. Beyefendi partisinin bütün kongrelerini stadyumlarda topluyor.
En son Kocaeli’nde esip yağıp gürlüyordu. Bağırıp çağırması kolay! Dışarıda olmasa bile içeride. İçeride esiyor, gürlüyor.. Yağıyor da. Dışarısıysa rezalet! Örtmek için daha yüksek sesle bağırmak gerekiyor. Öyle yapılıyor.
Sözde “model ortaklık” üzerinden bölge gücü olunacaktı! Sadece bağırıp çağırmakla olunmuyor. Dış politika tam şinanay! Kimsenin dönüp bakmayacağı kadar “ayağa” düşüldü. Uçağının ne olduğunu bilmez bir devlet pozisyonu hiç de iç açıcı değil. Hele ağız dolusu iddiaların ardından.. Bir öyle.. Bir böyle. O nasıl genelkurmay öyle? Bir, “düşürülen uçağımız”! Bir “Suriye’nin düşürdüğünü iddia ettiği uçağımız”! Sonra yine “düşürülen”e dönüş… Üstelik daha ne olduğu bilinmezken, Suriye’nin düşürme ihtimali üzerine değiştirilen angajmanlar.. Neredeyse tam da Enver Paşa türünden savaş açılacaktı.
“Öyle olmadı” diye haber yapan Wall Street Journal’a kabadayılanmalar! Tehditler.. Küfür.
Ve hala ne olduğunu bilmezken, Kocaeli kongresinde önüne gelene dayılanmalar!
CHP’ye örneğin.. Çağırıp bilgilendirilmiş CHP. Sorun var mı diye sorulmuş da.. Orada bir şey demeyip dışarıda eleştirmiş AKP’nin Suriye politikasını. “Olacak iş mi”ymiş! Türkiye’yi düşünmüyormuş.. Savunmuyormuş! AKP’nin ne olduğu belirsiz.. Üstelik kimsenin ciddiye almaz olduğu dış politikasını eleştireni neredeyse “vatan haini” ilan etmeler!
AKP’nin mezhep ayrımcılığına dayalı yayılmacı Suriye politikasını eleştiriyorsan “Türkiye düşmanı” oluyorsun!
Neymiş? Suriyeli “muhalifler”in mücadelesi “özgürlük, bağımsızlık ve demokrasi mücadelesi”ymiş! AKP bu mücadeleyi destekliyormuş! Bak hele!.. El Kaide ne zaman özgürlük mücadelesi vermeye başladı? Ne zaman demokrat oldu? Ya bağımsızlık?
Beyefendi, Türkiye’de AKP’nin Suriye politikasını.. Yani gözü kapalı Esad karşıtlarını.. İhvanmış, Selefiymiş, Kaideymiş bakmadan.. Amerikan işaretiyle destekleme.. Destekleme ne laf.. Düpedüz üs ve karargah sağlayıp silahlandırıp örgütleme politikasını savunup arkasında hizaya geçmeyenleri Türkiye’yi ve “milli çıkarlarını” ayak altı etmekle suçluyor ya!.. Bari “bağımsızlık mücadelesi” verdiğini söyledikleri Suriye’nin “milli çıkarları”nı savunsa.. Gerçekten Suriye’nin bağımsızlığından yana olsalar!
Ne gezer! Suriyeli “muhalifler”in Hama sözcüsü Halit Ebu Yusuf.. Adam, tam da Başbakanı yalanlar gibi.. Çıkıp Türkiye’yi Suriye’yi işgale çağırıyor. “İşgal” demiyor tabii. Müdahaleye, yardımlarına gitmeye çağırıyor! Yani başka bir ülkeyi kendi ülkesine asker sokmaya, egemenliğini çiğnemeye davet ediyor ve “bağımsızlık mücahidi” oluyor! Amma iş ha! Düşünün Türkiye’de bir hal olsa da birileri çıkıp Suriye’yi, Yunanistan’ı falan silahlı güçleriyle Türkiye’ye yardımına çağırsa ne denir?
Bu “muhalifler” uşak! Amerikan uşağı. Ve Amerika’yla işbirliği içindeki İhvancı bildikleri Türkiye’nin!
Neymiş? Esad rejimi katliam yapıyormuş. Katledilenler 20 bin kişiye ulaşmış. Yeni değil, bir. “Kardeşim Esad” zamanında da farklı değildi. Ve “kelin merhemi olsa kendi başına sürer”! Bizde ölü sayısı 70 bine dayandı, iki! Ne olsaydı? Dışarıdan birileri, bu gerekçeyle, “özgürlük, bağımsızlık, demokrasi mücadelesi” deyip, Türkiye’de rejimi değiştirmeye mi girişselerdi? Desteklemedikleri halde “PKK’yi destekliyorlar” diye dünya alemi suçlamıyor musunuz?
Kimse kimseyi kandırmasın! AKP ve iç ve dış politikasının demokrasiyle, özgürlükle, katliam karşıtlığı ve hele bağımsızlık savunuculuğuyla en küçük bir ilgisi yoktur!
Sorun ne demokrasi.. Ne özgürlük.. ne de bağımsızlık sorunudur! Saddam’ın devrilmesinin gerekçesi de “kitle imha silahları” ve “Irak’a demokrasi götürmek”ti. Ama yalan olduğunu artık herkes biliyor. Sorun dünyanın yeniden paylaşılmasıdır. Rusya bu nedenle Suriye’nin arkasındadır. ABD’yse Suriye’ye el koyma derdindedir. Ya biz? Beyefendi kendi sorup kendi yanıt veriyor? “Bizim Suriye’de işimiz ne?​” “Osmanlı vasiyeti”! Yani, yayılmacılık! Ve Amerikan taşeronluğu.Ve işine geldiğinde Atatürk diyen Beyefendi net mi net: “Katliam varsa ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ olmaz”mış! Barış ve Atatürk ilk kez bu kadar net inkar ediliyor!