Joker olmak
Bundan önceki filminde Joker, Batman’ın “Beni neden öldürmek istiyorsun?” sorusuna şöyle yanıt veriyordu: “Öldürmek mi? Neden öldürmek isteyeyim? Biz birbirimizi tamamlıyoruz.”
Kara Şövalye Yükseliyor filminin ABD’nin Colorado eyaletinde gösterildiği salonu silahla basıp 12 kişiyi öldüren vatandaş Joker’i örnek alıyormuş, felaket ertesi haberlerine göre. Batman serisinin kötü adamına benzeyen sinsi gülümsemesinin böldüğü vesikalığıyla poz verdi bu haberlerin yamacında.
Derinliğiyle olsun, karizmasıyla olsun Joker’in aslında izleyen herkesi kendine hayran bırakmaktan başka şansı olmaması bir gerçek. Genel olarak “kötü” adamın mıymıntı, kararsız, bunalımlı esas oğlana karşı planlı, kararlı, başarılı olduğu için, hele de iyice bozuşmuş ahlaksız bir şekilde resmedilmediği koşullarda sevilmeye aday olması, kurmacanın geneline ait bir haslet. Christopher Nolan’ın Batman serisi Batman’dan çok Joker üstüne kurulu olunca, bu çekicilik birkaç kat daha artıyor, kendiliğinden.
Kötü adam, lafın gelişi. Daha süslü bir ifadeyle antagonist de denebilirdi, esas oğlan yarasa adamın, protagonistin, adıyla sanıyla Batman’ın can düşmanı Joker için. Özellikle bundan bir önceki Batman filmi Kara Şövalye’de kötülük mefhumunu iyice bir tartıştığı için kim kötü adam kim değil iyice bir karıştırmıştı. Ama tartışma bazı seyircinin umurundaysa da, kiminin geldiği nokta ortada işte: Joker’i örnek alıp sinema salonu basarak insanları öldürmek.
Daha başka ayrıntı bilmiyoruz, zanlının akıl sağlığı durumu, meşhur olma aşkının düzeyi ya da Batman konusundaki başka derin fikirlerinin ne olduğu zamanla ortaya çıktıkça, bu örnek almanın karakterini açıklayacaktır mutlaka. Ama elde silah bir yerleri basmanın Amerikan kültürünün epeydir bir parçası olduğunu bilmiyor değiliz. Şimdiden zanlının 71 kişiyi vurup 12’sini öldürdüğü silahlarını ve cephanesini tane tane gayet yasal yollardan aldığı haberlere konu oldu. Amerikalı belgeselci Michael Moore’un içeriden, bu baskıncılık kültürünü işleyen filmi Benim Cici Silahım’da bunun zaten korkmak ve katletmek üstüne kurulu bir tarihin devamcısı olduğu ayrıntılarıyla anlatılıyordu. Sonra da, konu edilen Columbine okul katliamı ile ABD uçaklarının yaptığı en büyük bombardımanlardan birinin aynı güne denk gelmesinin anlamlı bir rastlantıdan fazlası olduğunu düşünmeye çağırıyordu. Bu örnekte belki zamanla başka açıklamalar getirilebilecekse de, beyaz adamın işgalciliği ve emperyalist saldırganlığından söz etmeden yapılacak iş değil o.
Kahramanla özdeşleşme ilişkisinin hastalıklı boyutlara varmasına yabancı değiliz. Bizde birkaç yıl önce işlenen cinayetlerde Kurtlar Vadisi’nin kafa koparan devlet kurtaran kahramanı Polat Alemdar’ı örnek aldığını söyleyenler bile çıkıyordu. Ama hikaye, hayatın kurmacayı örnek almasından çok, kurmacanın hayatı örnek alması. Çünkü Batman’ın bugün, bu şekilde, tartışma sever, kafası karışık, iyinin kötünün birbirine girdiği, kurtarıcılık kurumunun kimseyi tatmin etmediği bir uyarlamasının yapılması ne bir rastlantı, ne vahiy. Hayat böyle. Dünyanın efendilerinin yalanları itibar kaybetse de, özgürlük ve barışın hayaliyle yola dökülenler azar azar artsa da, dünya olmuş Gotham. Saldırganlık, savaşlar, katliamlar bitmiyor, tersine artıyor ve bunun neden böyle olduğuna ve nasıl son bulacağına cevap bulamayanlar hâlâ çoğunlukta. Nolan’ın bu şiddet ve inançsızlık çağında getirdiği süper kahraman yorumu ilhamını dünyadan değil de nereden alacaktı?
Joker’in mesleğini kaos yoluyla iktidarı sallamaya çalışmak olarak özetleyeceksek, güney tarafından gelen haberlerde olanlara benziyor sanki. Yer, bizim çakma Osmanlıcılarla batılıların kurtarıcı olup kahramanlaşma yarışına girdikleri Suriye. “Muhalifler” dedikleri Suriyeliler, Esad’ı diğer Arap ülkelerinin baharlarındaki gibi kitle gösterileriyle devirmekten aciz olduklarından, bu fikri bulabilmiş ya da alabilmişler; karıştırıp devirmek. Kimden ne kadar beslendikleri bir tartışma konusu ama herhalde şundan emin olabiliriz; Joker’e herkesten daha çok benzeseler bile, ondan beslenmek bir yana muhtemelen varlığından haberleri de yok.
Joker sadece şiddet ve savaş sarmalındaki dünya üstüne sinema yoluyla sorular sormaya çalışmıştı. Bu kez de, sinema salonunda bir Amerikalı Joker olmaya çalışmış. Dünya koca gezegeni Gotham’a çeviren efendilerden kurtulmadıkça, silahların gölgesinden çıkmadıkça, bu kim bilir sondan kaçıncı. Kara Şövalye’de Joker’in söylediklerini, emperyalistlerin eski gözdesi bütün Arap diktatörleri duymamıştı, belki şimdi kahraman olma yarışındakiler duyar: “Ya bir kahraman olarak ölürsün ya da hain olduğunu görecek kadar uzun yaşarsın.”
Evrensel'i Takip Et