Vefa sadece bir semt adı değildir!

Holding medyasının, sahip olduğu ekonomik imkanlara rağmen, iktidarlarla arasının açıldığı, ihale ve kredi imkanlarının sınırlandığı süreçlerde ciddi sarsıntılar yaşadığı biliniyor. Tirajı yüz binlerle ifade edilen gazeteler ve ‘star’ sistemi üzerine kurulu televizyonlar böylesi dönemlerde satılarak el değiştiriyor.
Bir dönemin ‘medya imparatorlarının’, bu imparatorluklarını yitirmelerinin ardından, bir ‘siyasi mağdur’ edasıyla ‘anılarını anlatıp, araya da kendilerini riske etmeyecek çarpıcı bazı ayrıntılar koyarak yeniden gündem olmaya çalışmaları ise, o büyük yalanlar dünyası içindeki küçük teselli ikramiyelerinden başka bir anlama gelmiyor.
Emekçilerin mütevazı birikimleriyle 7 Haziran 1995’te yayın hayatına başlayan Evrensel ise, aradaki yıllarda yaşanan büyük ekonomik krizlere ve birçok baskıya rağmen dimdik ayakta. Bunu tek bir şeyle açıklayabiliriz. Okurlarımızla, arkamızdaki güçle!
11 Şubat Cuma akşamı, Antalyalı okurlarımızın düzenlediği, Evrensel ile dayanışma yemeği sırasında bunları düşündük. Emek Partisi Antalya İl Örgütünün ev sahipliğiyle gerçekleşen ve bir şölen havasında geçen etkinlikte, genç kuşak Evrensel okurlarıyla, görece “Biraz daha yaşlı” okurlarımız bir aradaydı. Bu manzara, Evrensel’in gelenekle gelecek arasındaki köprü işleviyle de örtüşüyor.
Evrensel’in çıkışından bugüne yayın serüvenini anlatan bir kısa filmin gösterimiyle başlayan gece, yapılan konuşmaların ardından şarkılar, türküler ve halaylarla sürdü. Emek ve demokrasi mücadelesinde çeşitli vesilelerle ortak hareket eden BDP, ÖDP ve EMEP İl Başkanları ile yöneticileri de bir aradaydı. BDP Milletvekili Hamit Geylani de, yemekte bizlerle birlikteydi. Sendikacılar, Barış Meclisi temsilcileri, muhtarlar ve çeşitli demokratik kurum temsilcilerinin katılımı, yayın yaşamımız boyunca onların sesi soluğu olmaya çalışan bizler açısından son derece anlamlıydı.
Gazetemizin yayın serüvenini yazılarıyla emek vermiş olan, Türkiye’de şiirin yüz akı değerli Şair-Yazar Şükrü Erbaş, mücadeleci ve yaratıcı kaleminin ürünlerini Evrensel’de de paylaşmış olduğumuz Hasan Kıyafet ve Genç Şair Şehmus Ay da, gecemizi onurlandıranlar arasındaydı. Gecede yapmış olduklarıyla konuşmalarla da bize güç verdiler. Hasan (Kıyafet) ağabey ile uzun bir aradan sonra aynı masada oturmak, Şükrü Erbaş ile memleket meselelerine kadar uzanan bir sohbet yapmış olmak ve Şehmus Ay ile tanışmış olmak benim içim büyük bir keyifti.
Gecenin sunuculuğunu yapan genç arkadaşımızdan, etkinliğin aksaksız geçmesinde emeği olan diğer genç arkadaşlarımıza kadar, bütün genç okurlarımız son derece özenliydiler. Onlara göre biraz daha yaşlı sayılabilecek olan ve bir bölümü, Evrensel’in yayın hayatına daha başlamadan önce, 1990’lı yılların ilk yarısından itibaren bu türden etkinliklere katılan, çeşitli biçimlerde de Evrensel’e güç vermiş olan, vermeye de devam eden okurlarımız ise özel bir teşekkürü hak ediyorlar. Bu mücadeleci bir tarihtir ve onlar birer kahramandır.
Bu arada, EMEP İl Sekreteri Fevzi (Peker) ağabeyin aktardığı bir ayrıntıyı da burada paylaşmak istiyorum. Bu yemeğe katılan okurlarımızdan birisi, cebindeki son 100 TL’nin, 75 TL’sini vererek eşi ve kızıyla birlikte gelmişti. Tüm bu manzara insana, ‘Vefa sadece İstanbul’da bir semt adı değildir’ duygusunu bir kez daha yaşatıyor. Biz de onlara aynı duygularla bağlıyız. Evrelsel’i bulunduğu her alanda bir mücadele bayrağı gibi kullanan ve yükselten, O’nu yaşatmak için olanaklarını seferber eden okurlarımız, bizi, kendini her geçen gün yenileyen bir gazete için borçlandırıyor.
Bu arada elbette bu yazıdaki ‘vefa’ ve ‘borçlanma’ ifadeleri, sözlük anlamındakinden daha derin okunmalı, anlaşılmalı. Çünkü nihayetin de, Evrensel’i katkılarıyla, haberleriyle var eden okurlarımız da, bizler de, dünyayı emekten yana değiştirme eyleminin gönüllü yol  arkadaşlarıyız.
Aslında bu gecenin bize anlattığı ve sizinle de paylaşmak istediğimiz çok şey var ancak yerimiz doldu ve köşemizin sonuna geldik.
Bu yazıyı, bu gece vesilesiyle tanıştığımız genç Şair Şehmus Ay’ın, şu anlamlı dizeleriyle noktalayalım:
masalın hançeri pas tuttu sırtımızda
pas tuttu hakikat ve hayat
büyüsü çoktan bozuldu dünyanın
taklit mitolojiler kapladı ufukları
Bir son dakika haberi:
DÜNYAYI YORUMLAMAK YETMİYOR
DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK GEREKİYOR!