04 Ağustos 2012 09:17

Venezuela üzerine notlar (2)

Venezuela üzerine notlar (2)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bu hafta, Paraguay’ın üyeliğinin askıya alınmasıyla Venezuela, Mercosul’a (Güney Pazarı) kabul edildi. Chavez, bunun bir fırsatçılık olmadığını açıkladı. Ülkenin  Mercasol’a girişi geçen hafta onaylandı.
Latin Amerika’da Bolivya Devlet Başkanı Eva Morales ile Chavez ulusallaştırma programı izliyorlar. Zaman zaman çeşitli özel ve uluslararası ortaklı kuruluşları ulusallaştırıyor ve bazı şirketleri ülkeden çıkartıyorlar. Son hafta içinde Amerikan restoran zinciri McDonald’s Bolivya’da iflas ettiğini ve bu ülkeden çekileceğini açıkladı. Morales ise Coca Cola’yı ülkeden çıkartıyor.
Ekim ayında başkanlık seçimleri yapılacak ve son anketlere göre, Chavez yüzde 15 gibi bir farkla önde gidiyor. Oyların en az yüzde 60’ını da almayı hedefliyor. Görünen o ki, Chavez bir kez daha seçilecek, büyük bir sürpriz olmazsa.
Fakat bu hafta içerisinde yaptığı açıklamaya göre Chavez, rakibinin üzerinde rahat bir avantajı hâlâ yakalayamadığını itiraf etti.
Obama seçildikten sonra, Venezuela ile ilgili konularda ve ilişkilerde, Bush döneminden farklı olarak önemli bir değişiklik yaşanmadı.
Fakat benim düşünceme göre, eğer Romney ABD Başkanı seçilirse, ABD-Venezuela ilişkilerinin kötüye gideceği söylenebilir. Çünkü Romney, Obama’yı, Chavez’i tehdit olarak görmemekle suçladı.
Venezuela-ABD ilişkilerinde Obama, bu ülkeye herhangi bir şekilde müdahale yanlısı değil, en azından bunu açıklıyor. Venezuela ise, az ya da çok ABD ilişkilerini sürdürmek istiyor, ilişkilerin kopmasını arzu etmiyor. Chavez, her zaman ABD için bir tehdit olmadıklarının altını çiziyor.
Chavez’in rakibi sağcı başkan adayı, Başkan’ın sosyal yardımları seçimler için kullandığını iddia ederken, bu iddia bizzat başkan tarafından yalanlanıyor. Chavez, sağcı başkan adayının Küba ile olan ilişkilerini sona erdirmek istediğini ve burjuvazinin eskiden olduğu gibi sadece kendisi için kazanmış hedeflediğini söylüyor. Sağın başkan adayı, Chavez’in bazı başarıları olduğunu söylemekten korkmadığını itiraf ederken, Chazev muhalefeti ABD destekli olmakla suçluyor. Şu bir gerçek ki, Chavez sahip olduğu halk desteğini izlediği sosyal politikalara borçlu. Petrol zengini bir üke için yoksulluğun bu kadar çok olması, gelir dağılımındaki adaletsizliğin bir sonucu.
Venezuela ile Küba’nın çok yakın ilişkileri var. Yaklaşık 40 bin Kübalı bu ülkede çalışıyor. Bunlar askeri alandan spora ve sağlığa kadar hizmet veriyorlar. Özellikle Kübalı hekimler, favela’larda (gecekondu) bedava sağlık hizmeti sunuyorlar. Venezuela da buna karşılık Küba’ya bedava petrol veriyor.
Ûlke nüfusunun çoğunluğu sanayileşmenin olduğu yerlerde yaşıyor özellikle de başkentte. Ülke çoğu Latin Amerika ülkesine göre zengin, çünkü dünyanın sayılı petrol üreticilerinden birisi.
Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin birliğini savunan Amerika için Bolivarist İttifak (Aliança Bolivariana para as Americas) politik, ekonomik bir birlik.
Chavez krizi de şöyle değerlendiriyor: “Yoksul ülkeler aşırı dozda kapitalizme maruz kaldılar ve bunun sonucu olarak orta sınıf öğütüldü ve elitlerin yararına politikalar izlendi. Avrupa’da da aşırı kapitalist doz, krize yol açtı.” (http://diariodigital.sapo.pt/)
Bu hafta içinde yine Hugo Chavez, ülkesi Venezuela’nın “İnter Amerikan İnsan Hakları Mahkemesi”nden çıktığını açıkladı. Ona göre, bu mahkeme ABD çıkarları doğrultusunda hareket ediyor.
Not: Yaklaşık altı aydır Evrensel’e haftada bir yazı yazıyorum. Kitap çalışmalarım nedeniyle yazılarıma ara veriyorum. Evrensel gazetesine bana bu fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa