Zavallı Payk

Geçen hafta küçük bir haber gazete ve elektronik basının sayfalarında kısa bir süre yer buldu. Haber, ABD’deki ‘Wall Street’i işgal et’ eylemleri sırasında California Üniversitesi öğrencilerinin direnişine biber gazıyla karşılık veren polis John Pike’ın (Payk) işten atılmasıyla ilgiliydi. Payk’ın, oturdukları yerden kalkmayan, kaçmak yerine cesurca oturup direnen öğrencilere yakın mesafeden biber gazı sıktığını gösteren video İnternet’e sızdığında büyük tepki çekmiş öğrencilerin yüzüne kısa mesafeden biber gazı sıkan güvenlik görevlisi Payk teşhis edilmişti. Bu olayın görüntüleri İnternet’te yayılınca büyük tepki çeken polis önce üniversitenin iç soruşturma raporunda aklanmış ancak yoğun baskılar nedeniyle işten atılmış ve California Üniversitesi ile olan 110 bin dolarlık yıllık anlaşması tamamen feshedilmişti.
Payk’ın öncesini bilmiyoruz ama son işi 11 yıllık güvenlik görevlisi. Kendisini görevlendirenler ondan, öncelikle güvenliklerinin sağlanması gereken çok önemli insanların korunmasını, ülkenin bölünmez bütünlüğüne zarar verecek melun girişimlerin önlenmesini, sömürünün tekerine çomak sokmaya çalışan sorumsuz öğrencilerin çaktırmadan dövülmesini, ülke topraklarının hepsine değil ama özellikle Wall Street denen bankalar, borsalar caddesine zarar vererek faizci ve rantçı sermayenin ekmeğiyle oynamaya kalkan öğrenci, işçi, sosyalist bozuntularına derslerini bildirmesini istemişlerdir. Bu isteklerinin gücünü temsil eden gaz bidonunu da Payk’ın sırtına yüklemişlerdir.
Esasen Payk büyük olasılıkla yoksul bir aile çocuğudur. Muhtemelen babasının kazancının, üretiminin çoğu Wall Street tüccarları tarafından gasbedilmiş, bu işi ailesini geçindirmek, çocuklarını okutabilmek için yapmaktadır. Payk emekçi bir ailenin çocuğudur.
Payk’ın işi zordur. Sırtında gaz bidonuyla ortada dolaşmak ve gaz sıkacak insan aramak öyle onur verici bir iş olmadığından belki de Payk bu işi utanarak yapmaktadır. Belki gaz bidonunu saklamayı başarmış ancak elindeki uzun çubuğu sokacak yer bulamamıştır.
Belki de tam önünde dünya halkalarının sömürülmesine direnen, emperyalizme karşı vücutlarını duvar yapan, aslında Payk’ın grev hakkını, insanca yaşama hakkını, Payk’ın çocuklarının eğitim ve sağlık hakkını savunan gençleri gördüğünde Payk içinden onlara sarılmayı düşünmüştür. Tam o sırada gözlerini kapamış, Sam amcanın o meşhur şapkalı, parmaklı fotoğrafı, ona bu görevi ve yılda 110 bin doları verenlerin yüzleri gözünün önüne gelmiş ve o günahkar nefsine yenik düşüp basmıştır gaz borusunun tetiğine.
Payk suçludur. Ona bu görevi verenler onu, pisliklerini temizleme malzemesi olarak kullanmış ve kubura atmışlardır.
Şimdi işsiz Payk işsizlerle ve yüzüne gaz sıktığı öğrenciyle birlikte yapacağı gösteride yüzüne gaz sıkacak kaderdaşı ile karşılaşacağı günü beklemektedir.
Payk’lar olduğu müddetçe, Payk’lar tuvalet kağıdı olarak kullanılmaya, Wall Street tüccarları kasalarını doldurmaya, dünya halklarını birbirlerine boğazlatmaya devam edeceklerdir.