12 Ağustos 2012 11:38

İranlı yalan mı söylüyor?

İranlı yalan mı  söylüyor?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İran Genelkurmay Başkanı Firuzabadi’nin geçen haftaki demeci Başbakanı çok kızdırdı. İranlı General, Suriye’de dökülen kandan “ABD’nin politikalarını izleyen Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın sorumlu olduklarını” söylemiş ve ilave etmişti: “Bu ülkeler bu yaklaşıma devam ederlerse Suriye’den sonra sıranın Türkiye ve kendilerine geleceğini bilmeliler.”
Yanlış mı? “Dostlarımızı uyarıyoruz” diyor İranlı General, “sakın bu üç ülke El Kaide terörizminin yayılma kurbanı olmasınlar.” Bu da mı yanlış?
Tartışma yok, El Kaide Suriye’de cirit atıyor. Sadece Suriye’de değil, Türkiye’de de. Sınır boylarında Hükümetin kurduğu kamplarda ve Antakya’da tuttukları evlerde barınıyor, üstelik olaylar çıkarıyorlar. Bazılarında silahlı eğitim verilen kamplardan birinde isyan çıkarmışlardı, İhvancılarla birlikte. Bir kampta polislerle çatıştılar, “arbede” dendi.
Osman Karahan, El Kaideci bir avukat. Türkiye’de hemen tüm El Kaide yargılamalarının avukatıydı. Örneğin 2003’te İstanbul’da HSBC Bank, İngiliz Başkonsolosluğu ve iki sinagogun bombalanmasında “iş” üstlenmiş Louai Sakka’nın avukatıydı. Militan bir avukat! Suriye’ye “Kafir’e karşı” savaşmaya gitti. Orada öldü. Ve AKP Suriye’de “halkına zulmeden” “kafir’e karşı savaşan” “muhalifler”i destekliyor. “Muhalif” denilenler, bu El Kaideciler! Bir de eli kanlı Müslüman Kardeşler! Ve Suudi yanlısı Vahabi ya da Selefiler. ABD de karşı sözde Kaideci takımına! Kendi politikasına uyumlanmış, ona hizmet eden her akım ve örgütü destekliyor oysa.
Bu El Kaide Amerikalıların başına bile iş açmıştı! Ya da Amerikan emperyalizmi Afganistan’a saldırmak için öyle göstermişti. Ama uzun yıllar El Kaide, başta ABD, tüm Batının hedef tahtasındaydı. İddia oydu. Yarın? İranlı yalan söylüyor diyecek babayiğit kim? Eğer öyleyse, Amerikalı emperyalistler yıllarca El Kaide ninnileriyle dünyayı uyutmuşlar demektir!
ABD büyük devlet! Ya El Kaide ile düşüp kalkmaya başlayan Türkiye? Türkiye öylesine kolay sıyrılabilir mi işin içinden? “PKK terörüne karşı” dünyayı ayağa kaldıracaksın.. Sonra dönüp Kaide’yi silahlandırıp destekleyeceksin! Hiç silah patlatmamış Suriye Kürtlerine ezmek için Suriye’ye girerim diyeceksin... Kaide, İhvan terörizmini azdıracaksın!
Ve ilginci eski Genelkurmay Başkanından sonra Parlamentoyu da “terör örgütü” ilan edeceksin! CHP, Suriye ve Şemdinli’yi konuşmak üzere Meclisi toplantıya çağırıyor. MHP ile birlikte AKP’li Başbakanın yanıtı, bunun “terörün peşine takılmak” olacağı! Meclis ve terör! Bu Meclis, ama taa Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana “rejimin temeli” değil miydi? Türkiye buradan yönetilmiyor muydu? “Parlamenter rejim”de yaşamıyor muyduk biz?
Uludere’yi soruşturmaktan kaçınanlar... Şemdinli’yi askeri yasak bölge ilan eden, ama yirmi gündür “Şemdinli benim” diyemeyenler... Pamukoğlu kırk yılın başında bir doğru laf edip “Hakkari’de egemen değiliz” dediğinde demediğini bırakmayanlar... Suriye’de ne yaptılarsa ters çıkanlar... “Gelin Mecliste konuşalım” dendiğinde “terör” diyorlar! Sistem kendi kendisini ele veriyor! Böyle olur hep. Sıktıkça burjuvazi, kapitalizm, kendi kendini ele verir. Maskeler de, takkeler de düşer. Gerçekler de keller de görülür!
Türkiye’nin mi ABD’nin mi olduğu belli olmayan “stratejik derinlik”li dış politika Irak’ı “Türkiye ile ilişkilerimizi gözden geçireceğiz” noktasına getirdi. Şemdinli’nin üstesinden gelemeyince, kendileri, “Esad PKK’yi silahlandırıp destekliyor” deme noktasına geldiler. Hele bir de gerçek olsa! Kendi derdine düşen ve zaten pek de mecali kalmayan Esad ya da bir başka ülke gerçekten Türkiye’nin içine elini sokup, tıpkı Türkiye’nin Kaideci, Selefi, İhvan muhalefetini silahlandırıp desteklediği Suriye’de yaptığı gibi, Türkiye’yi “karıştırmaya” koyulsa! Düşünün ki, İran ya da Rusya Türkiye’nin içişlerine karışsa, şunu ya da bunu, üstelik silahlandırarak destekleseler, ne olurdu?
Türkiye’nin izlediği politikayla Suriye’de kendi çıkarlarının zarar gördüğünü düşünen İran ya da Rusya, hele Kürecik’te de kendilerine yönelik olduğunu ilan ettikleri “kalkan” varken, hiçbir zaman böyle davranmazlar mı, emin misiniz? İranlı general “çıkarlarıma zarar verenin başı belaya girer” diye uyarıyor!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa