18 Ağustos 2012 10:13

E hayırlısı!

E hayırlısı!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yalnızca “bizim takım” yendiğinde ve “düşman” bellediğimiz takımın bir acziyeti varken sevdiğimiz futbolda hasret sona erdi. “Süper Lig”, Cuma akşamı oynanan Eskişehirspor-Akhisar Belediyespor maçıyla başladı. Yaz boyunca Avrupa Futbol Şampiyonası ve 2012 Yaz Olimpiyatları sebebiyle spora doyduğumuz söylenebilir ancak taraftarın gündeminde futbol ve Süper Lig’in ayrı bir yeri olduğu da gerçek.
Ligin ilk maçının yıldızı 90 dakika boyunca müziğini ve desteğini susturmayan BandoEsEs’ti. UEFA Avrupa Ligi maçları sebebiyle sezonu en erken açan takımlardan olan Eskişehir için ilk maçta “zayıf” rakip karşısında alınan 1-0’lık mağlubiyet kuşkusuz moral bozucuydu. 90.dakikada spikerin de “Ligin tek Ege takımı ve tek ilçe takımı” olarak vurguladığı Akhisar’ın Güray Vural’ın ayağından bulduğu harikulade kontraatak golü sonrası tribünler “Yönetim istifa” seslerini yükseltmeye başladı. Eh, yönetim bu erken tehdidi santrfor hattına yapacağı takviyeyle değerlendirse iyi olur. Rapid Wien’den transfer Atdhe Nuhiu’ya Allah 1.97 boy vermiş, güçlü, sırtı dönük oyununun da etkili olduğu söyleniyor ancak ona alternatif olacak daha atletik, yerden daha seri ve gol noktalarında bitirici bir golcüye mutlak surette ihtiyaç duyuluyor. Yine stoper mevkiini 1.92’lik Diego ve 1.91’lik Servet’le dolduran Ersun Yanal, özellikle böylesi maçlar, durumlar için daha atletik bir stoperi de düşünebilir.
Akhisar Belediyespor’a gelince Emrah Eren, Kürşat Duymuş, Oğuz Dağlaroğlu gibi isimleri seneler sonra yeniden Süper Lig’de görmek sevindirici ancak genç, tecrübesiz oyuncularla harmanladıkları bu kadronun ilk maçta alınan flaş galibiyete rağmen ligde kalmaya yeterli olup olmayacağı konusunda olumsuz düşüncelerim var. Hamza Hamzaoğlu ilk maçta başarılı bir taktiksel sınav verdi ama uzun maratonda çok daha fazlası gerekebilir.
Ligin favorilerine gelince... Bu sene şampiyonluk yarışının yine Galatasaray ve Fenerbahçe arasında geçeceği görülüyor. İkili, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor gibi rakiplerinin hayli önünde. Şöhretli ve pahalı isimlerle kadrolarını güçlendirdiler. Özellikle Burak Yılmaz, Umut Bulut, Hamit Altıntop, Nordin Amrabat, Dany gibi isimlerle şampiyon kadrosuna takviye yapan Galatasaray, neredeyse her bölgede 2 üst düzey isimle Lig ve Avrupa maratonuyla başa çıkmaya çalışacak. Kadrosunda çok büyük handikapları olmayan Galatasaray’ın şampiyonluğun en önemli favorisi olduğunu söyleyebiliriz. Kuyt, Krasic, Mehmet Topal, Hasan Ali Kaldırım ve Egemen Korkmaz gibi isimleri kadrosuna katan Fenerbahçe’de ise Emre Belözoğlu’nun yerinin doldurulmayışı en önemli eksiklik olarak göze çarpıyor. Sarı Kanaryaların müthiş bir ofans hattı var ancak orta sahanın ortasında Emre gibi bir beynin alternatifinin henüz Kadıköy’e getirilmemesi ciddi handikap. Fenerbahçe’nin Galatasaray’ı geride bırakması için bu bölgeye ve stopere takviye yapması şart gibi görünüyor. Öte yandan şu belli oldu ki; Dirk Kuyt, takımın yeni lideri, ligin yeni yıldızı olacak. Artık Fenerbahçelilerin Alex’in olmadığı maçlarda endişelenmesine hiç gerek yok.
Beşiktaş ve Trabzonspor şampiyonluk umutlarını biraz geride bırakarak sezona mütevazı bir başlangıç yapıyor. Bursaspor, Gaziantepspor, Büyükşehir Belediyespor ise üst sıraları zorlamaya aday takımlar arasında.
Henüz lig başlamadan, “Süper Kupa” maçında çıkan olaylar bize aksini düşündürtse de adettendir söyleyelim: Lig de bayram da hayırlı olsun.


VAY PAŞAM!

İlk hafta Galatasaray’la karşılaşacak olan Kasımpaşaspor transfer döneminde dikkat çeken hamleler yaptı. Andreas Isaksson, Fabian Ernst, Kalu Uche, Djalma Campos gibi yabancı transferleriyle ilgi uyandıran takım, bir kez daha çıktığı Süper Lig’de bu kez asansörlük vaziyetinden kurtulmayı hedefliyor.
Yönetimin geçtiğimiz günlerde kulüp logosunu değiştirmesi taraftarın tepkisini çekmişti. Ya bu tepkileri azaltmak için ya da logonun değiştirilmesini de kapsayan PR (halkla ilişkiler) çalışmaları kapsamında gazetelere devasa ilanlar verildi.
İstanbul’un fethinde Osmanlı güçlerinin gemileri Kasımpaşa’dan geçirdiği, işgal yıllarında düşmana teslim olmayan tek birliğin Kasımpaşa’dan çıktığı, takımın oyuncularının Kurtuluş Savaşı’nda yaşamını yitirdiği, Gençliğe Hitabe’nin ilk kez Kasımpaşa’da okunduğu, kulübün ilk maçında “İşgal Kuvvetleri” takımını yendiği gibi bilgilerin verildiği metin, hemen hemen tüm kulüplerin yaptığı gibi kendisini “milli” tarihle özdeşleştirmeyi ve onun mirasçısı olduğu vurgusunu yapmayı hedefliyor. Basın metninde ayrıca Kasımpaşalılığa atfedilen “delikanlı” kimlik de “Adamlığı, doğrudan yana olmayı, tevazuyu, vefayı iyi biliriz” filan gibi cümlelerle yansıtılıyor.
Basın metni, hakim spor kültürünün milliyetçilik ve cinsiyetçilikten beslenen ve onu yeniden üreten özelliğinin tipik bir örneği. Bu yüzden not düşülmeyi hakediyor.


OLİMPİYATLAR BİTTİ, PEKİ YA ŞİMDİ?

İngiltere’de halkın sırtına yıkılan rezil ekonomiyi, halk düşmanı politikaları ve savaş senaryolarını 2 haftalığına unutturan Olimpiyatlar sona erdi. “Peki ya şimdi ne olacak” sorusu herkesin dilinde. 20 milyar poundluk masrafları kim ödeyecek, olimpiyatların yarattığı “sporu özendiren hava” nasıl değerlendirilecek?
İktidar tüm masrafları emekçilerin cebinden çıkarmaya çalışacaktır. Dave Zirin’in bu hafta yazdığı gibi, olimpiyatlar bitti ve burjuvazinin elleri emekçilerin ceplerine uzanmaya başlayacak.
Peki ya halkın sporla olan ilişkisi? Fransız L’Humanite’de çıkan bir haber bu konuda da olumlu gelişmelerin olmayacağını gösteriyor. Geçtiğimiz yıl büyük isyanların yaşandığı, dükkanların ateşe verildiği Londra’nın Tottenham semtinde, yoksullara “Herkes için spor” sloganıyla cüzi masraflarla spor yapma imkanı veren bir spor merkezi, zengin bir futbol kulübüne tesis sağlamak için kapatılıyor. Tesisin çalışanlarından Graeme Bartrop durumu şöyle açıklıyor: “Para kazanma amacı gütmeyen ve yardımlarla ayakta duran bir spor merkezi olarak çok kârlı bir yer olmadığımız açık.”
Gayeniz halk için değil piyasa için, endüstri için spor olunca ve Olimpiyatlar da bunun aracı haline gelince, Olimpiyat sonrası böylesi uygulamalar görmek de doğallaşıyor.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa