25 Ağustos 2012

Kim ne derse desin dedikodu olmazsa hiçbir şey olmuyor. (Bu sözün ardından, bir dönemdeki toplumsal hareketliliğin nedenini, “Türkiye’ye bu kış komünizm gelecek” dedikodusuna bağlamak yakışacak ya... kalsın) Bursa’da Altıparmak Meydanı’nda bir havuzun ortasına altı buçuk metre uzunluğunda toplam ağırlığı 45 tonu bulan heykeller yerleştirilmiş Karagöz ile Hacivat’ı simgeleyen heykeller.  Bu heykeller soyut. Yani adama falan benzemiyor.  İlginç yanı kaidenin üstündeki 7 ve 8 tonluk parçaların, altındaki sütundan bağımsız olarak suyla hareket etmesiymiş. Eleştirilmeseydi bu modern heykelden hiç haberim olmayacaktı.
Eleştiri, sanat çevrelerinden değil, sivil  örgütlenmelerden. Konuşan epey esprili bir kişi. “Bu heykel Bursa’nın betonlaşmasını anlatıyor” diye başlamış. “Heykel sayılmaz, makine bu” diye sürdürüyor. Fena değil. Hiç olmazsa  “acayip, ucube” falan dememiş demeye kalmıyor maliyeti gözümüze sokuyor: 850 bin lira. Sonra da diyor ki, “Bu kadar para vermişsiniz, bari Bursaspor’un heykelini yaptırsaydınız” işte burasında gülmeye başlıyorsunuz. Ama adam bu istekte çok ciddi. O zaman iş eleştiriden çıkıp dedikoduya giriyor.    
Heykeli,  Heykeltıraş Christian Tobin yapmış.  1956 doğumlu heykeltıraşın 1984’den beri Almanya, İsviçre, Avusturya, Hollanda, Belçika, İngiltere, İspanya, Finlandiya, ABD, Kore ve Japonya’da heykelleri var.  Tobin, heykellerinde doğal taşlarla suyu kullanıyor. Bu arada fizik hesaplarına da tasarımlarında yer veriyor. Tobin’in suyun gücü ile hareket ettirdiği heykellerinin hepsinin ayrı bir öyküsü var. Münih’teki heykeli “Dünya çapındaki ilk küre fıskiye” adını taşıyor, bir başkası 2 saniyede bir saati gösteren en dakik güneş saati. Bursa’daki ise  “şimdiye kadar ki en uzun hareket eden heykel”.
Havuzun yanında heykeller için bir açıklama var: “Karakterlerin gözlerini taşıyan üstteki taşların hareketleri ve suların hareket tarzı da yine kendilerini yansıtmaktadır. Karagözün hareketli ve hırçın yapısını simgeleyen heykelinin tepesinden hızlıca fışkıran sular, Hacivat’ın bilge ve muzip karakterine uygun olarak taşın yan kısımlarından dalgalı olarak hareket etmektedir.
Sadece suyun kinetik gücüyle hareket eden heykeller, Karagöz ile Hacivat’ın diyaloğunu temsil etmektedir. Işıklandırma ile oluşan heykelin gölgesi de geleneksel Gölge Oyunlarını sembolize etmektedir.”
Aynı yazıtta “Heykelin etrafını çevreleyen yazılarda” Karagözle Hacivatı ve gölge oyunlarını anlatan bir “mani”nin yer aldığı söyleniyor. (Bence bu gölge oyunlarının dinsel anlamına işaret eden bir perde gazeli olmalı.)Maninin hemen yanındaysa kenar süslemesi biçiminde, Selçuklu mimarisinden alınmış kesitlerle oluşturulmuş bir kripto (şifre yazı) bulunuyormuş. Şifreyi çözmek için ipuçları da buradaymış.
Cristian Tobin , ekibiyle birlikte 11 ay kalmış Bursa’da. Heykelinde Gemlik’ten çıkarılan Diabas taşını kullanmış. Atölyesi Ovaakça’ya kurulmuş. Heykel üzerinde 6 ay çalışan heykeltıraş, Bursa’da heykelin konulacağı Altıparmak’ta yaşamış. Şehrin dokusuna dair izlenimlerini işine yansıtmaya çalışmış. Taşların yüzeyini işlerken kullandığı iki kalın ve üç ince çizgiyle Osmanlı taş mimarisine bir selam göndermiş.
Tobin “Birbirine zıt iki karakterin ölümsüzleşen dostluklarını taşlarla anlatmaya çalıştım”diyor. Heykellerin özel ışıklandırma ile aydınlanmasının planlandığını böylece  hareket eden taşların gölgesinin durmaksızın atışan Karagöz ve Hacivat’ı çağrıştıracağını vurguluyor..
Hepsi iyi hoş da Bursa Büyükşehir Belediye  Başkanı Altepe, “Binalar yıkarak Bursa’ya yeni meydanlar kazandırıyoruz. Altıparmak Meydanı da bunlardan biri. SGK’ya ait 10 ayrı binayı yıkarak, bu meydanı ortaya çıkardık. 10 gün içinde meydanda şelale inşaatı başlayacak. İki ay sonra tamamlanacak olan bu proje, meydana farklı bir çehre kazandıracak. Burası Bursa’nın en önemli buluşma mekanlarından biri olacak” demiş.  İşte bu dedikodu değil..

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et