Direnme ve barış hakkı
Fotoğraf: Envato
Direnme hakkı ve barış hakkı birbirinden ayrılmadan savunulmalıdır. Bugün barışın neden kurulamadığını doğru analiz edemediğinizde, barış yanlısı gibi gözüken söylemlerle barış çabalarına zarar verirsiniz.
İnsan onuru ve eşit haklar mücadelesinden yalıtılmış bir barış söyleminin, romantik şiddet karşıtlığına dönüşmesi kaçınılmazdır. Hakları için direnen ile hakları ihlal etmeyi varlık sebebi olarak gören tarafları eşitleyip, romantik barış söylemleri geliştirmek, bilerek ya da bilmeyerek zulmün devamına hizmet eder.
Bir yönetimin gerçekten özgürlükçü olup olmadığının en önemli ölçütü “direnme hakkı” karşısında takındığı tavırda aranmalıdır. Muhaliflerin haklı taleplerine dayalı mücadelesini bastırmayı, istikrar ve güvenliğin gereği olarak sunan her yönetim despotiktir.
“İnsan ne ile yaşar” sorusunun cevabını vermeden savaş karşıtlığı, şiddet eleştirisi yapmanın gerçek hayatta hiçbir karşılığı olamaz. Pasif direniş ve sivil itaatsizlik dahil her türlü mücadele yöntemi, insan hayatının olmazsa olmazları ile birlikte ele alınmalıdır.
Zulme ve haksızlığa boyun eğmeme, itaat etmeme sadece bir hak değil aynı zamanda insanlık görevidir. Adaletsizliğe karşı isyan etmeye gücünüz, cesaretiniz yetmiyor olsa bile “itaat etmeme” sorumluluğunu gözetmek gerekir.
İnsanlık tarihi bu anlamda ağır bedeller ödemiş kişi ve toplumların direniş öyküleri ile doludur. İşin bu boyutunu göz ardı eden her tarih okuması, devletler arası hegemonya mücadelesi uğruna kurban edilen kitlelerin, bazen acıma bazen kahramanlık hissi uyandıran söylemlerine mahkum olur.
Bir kavganın neye hizmet ettiğini sorgulamadan kutsallığına hükmeden her girişim, bir başka kavgayı örtme niyetine çanak tutar.
Suriye, Türkiye ya da dünyanın başka bir köşesinde barıştan yana olmak, barışı savunmak bu eksenden uzaklaşılmadığı ölçüde anlamlıdır. Direniş hareketlerinin talep ve yöntemlerinin haklılığı konusunda sergilenecek tutarlılık, devletlerin, savaş baronlarının oyunları karşısında tutarlı tavır alabilmenin de önemli bir referansıdır.
- Yazılı olmayan kurallar 11 Nisan 2015 01:00
- Muhalefetin gücü ve farkındalık 04 Nisan 2015 00:57
- Katırlar da ağlar 28 Mart 2015 01:00
- Halife efendimiz aldatılmış hükümsüzdür 21 Mart 2015 00:52
- Ben aday olmazsam kim olmalı? 14 Mart 2015 01:00
- Erdoğan’ın faizci arkadaşları ? 07 Mart 2015 00:54
- Türkmenistan modeli dururken ne Meksika'sı? 28 Şubat 2015 01:00
- Kavganın büyüğü 21 Şubat 2015 00:52
- En yeni Türkiye 14 Şubat 2015 01:00
- İşlevsiz parlamento, tutarsız başkanlık 07 Şubat 2015 00:52
- Herkes radikal solmuş meğer 31 Ocak 2015 00:53
- Deli deliyi görünce 17 Ocak 2015 01:00