Ört cebine koy
Fotoğraf: Envato
Ağır Roman filminin sonlarında mahallede iktidar iyiden iyiye değişince, Salih’e bir de komplo kurulur. Bir düğme delil olur, mahallenin delikanlısı aranan katil yerine tutulur, bu arada Reis iyice yerleşip konumunu sağlamlaştırır. Polis, devlet, iktidarın zorbalığı filmde Reis’le iş birliği yapan karanlık adamlar ve pis işkencehaneleri şeklinde ortaya çıkar. Babası Berber Ali’ye de Salih’e de uzun uzun yapılan çıldırtıcı işkenceler acıklı finali hazırlar.
İlk Ağır Roman, yani romansa, karartmayla, savaşın gölgesinde biter. Romanda ‘70’li yılların politik ortamı görece belirgindir aslında, Salih’in abisi Reco’nun devrimci arkadaşlarının, mahallenin kahvelerindeki siyaset sohbetlerinin tınısı dönemin rengini belli eder. Finalde, filmdeki ya da tiyatro uyarlamalarındaki kişisel dramın yanına, sokağa çıkma yasağı ve karartmayla başlayan savaş halini de ekler. “Covino” olarak anılan mahallenin gayrimüslim sakinlerine yönelen fırsatçı saldırganlığını, tuzu kuru vatandaşların çıkarları doğrultusundaki hareketini ve halkın, romanda “savaş”olarak bahsi geçen sıkıyönetim halinden zarar gören taraf olduğunu kısa cümlelerle derli toplu anlatıverir.”Gece hazırladıkları üçkağıt planlarını, sabahın ilk ışıklarıyla uygulamaya geçen tokatçılar, covinoların suratlarına pis pis bakarak eziyet tohumları saçtılar. Daha düne kadar covinolarla kardeş gibi geçinen esnaflar, mal mülk uğruna bukalemun kesildiler. Covinolar, ağır bitirimlerin koruması altında, küçük valizlerle Kolera’yı terk edip geleceğin karanlık yollarında pabuç eskittiler.”
Bahsedilenin savaş olduğu sık sık yinelense de, o çöken karanlık 12 Eylül’müş gibi düşünürüm hep, nedense. Bir dönemi bitiren, mahallenin nüfus bileşimini bile değiştiren, Salih’in hayatı ile isyancı genç kuşağın hareketini, Reis’in iktidarı üstünden memleket genelinde faşizmin yükselişini işaret eden büyük bir dönüm noktası olarak en çok 12 Eylül’ü yakıştırdığımdan belki, kim bilir. Bir eylül hüznü olduğu zaten ortada, yaprak dökümü yaşandığına kuşku yok. Her halükarda romanın arka plana yerleştirdiği ülke resmi filme pek transfer olmaz. Belki yeni başlayacak Ağır Roman Yeni Dünya dizisinde daha dışarıya dönük memleket göndermeleri görmek mümkün olacak. İlk hikayenin kırk yıl sonrasını anlatacağına göre, kentsel dönüşüm tehdidi altındaki öyküsü anlatılacak mahalle, bahsi geçen savaşı da, 12 Eylül’ü de atlatmış bir mahalle demektir.
12 Eylül’ü atlatmayı, söylemesi kolay tabii. En büyük hesaplaşma iddialarının yaşandığı günlerde bile darbenin nefesini ensesinde hissetmeyen bir memleket olmak hâlâ zor. Yasaklarıyla, hukuksuzluklarıyla cunta günlerini aratmayan iktidarın becerisi, en çok, 12 Eylül’e karşı olma söylemiyle birleştiğinde sinir bozucu hale geliyor herhalde. Hangi eylülün işiyse, ne çıkarları için kılık değiştiren tuzu kurular, ne yurdundan sürülen vatandaşlar için kimsenin gerçekten hesap verdiği yok ki, “Paşa eline sağlık” diyenlerin her birine sıranın gelmesine daha çok var. Yaşanan onca hukuksuzluğu, zulmü rakamlarla saymayı alışkanlık edinenler, sadece iki kişinin sorumlu olarak yargılanmasını, onların da mahkemeye bile çıkarılmamasını yadırgamak bir yana, alkışlatmaya çalışıyorlar. Rızayı imal etme, itaat ettirme şeklinin, 12 Eylül zorundan daha az can yakıp yakmadığı tartışılır, daha kapsamlı ve çok yönlü olduğu kesin. Darbelerin yarattığı ortamda serpilip büyüyen iktidarın darbe günlerini aratmayan kabadayılığına cevaben, Ağır Roman’ın o cümlesi akla geliveriyor. “Ört, cebine koy.”
Ya da, kalabalık bir Yeşilçam klasiğinin neşesiyle söylenmek üzere: Seni hiç sevmedim eylül, babanı da sevmezdim.
- Androidler üç boyutta ne düşler? 06 Ekim 2017 01:00
- Yedi kişilik oyun 01 Eylül 2017 01:00
- Erkeklere gününü gösteren pehlivan 18 Ağustos 2017 01:02
- Etkili ama bilinmeyen bilim kurgu 28 Temmuz 2017 00:15
- Zombilere karşı iki tutum 21 Temmuz 2017 01:00
- Maymun nasıl maymun oldu? 14 Temmuz 2017 00:15
- Sürüden ayrılanı kamera kapar 07 Temmuz 2017 01:33
- Ey ruh, sen kimsin? 30 Haziran 2017 00:52
- Karanlık Çağ’da vampirlere karşı 08 Haziran 2017 23:52
- Genç Karl Marx: Bir başlangıç 19 Mayıs 2017 01:00
- Kaygı'yla gerçeği hatırlamak 12 Mayıs 2017 00:30
- Beyazlar Afrika'da neler çekmiş 05 Mayıs 2017 00:59