15 Eylül 2012 09:15

Eşcinsel sporcular ‘kendi yolundan git’meli

Eşcinsel sporcular ‘kendi yolundan git’meli

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Şahsi fikrimce dünyanın en eğlenceli futbolunun oynandığı Bundesliga’da takımların forma sponsorları bu haftalık taca çıkıyor. 18 takım sahaya T-Mobile, Evonik, Volkswagen, Gazprom gibi ağır topların yerine “Geh deinen Weg-Kendi yolundan git” yazılı formalarla çıkacak.
16 milyon göçmen-göçmen kökenli insanın yaşadığı Almanya’da bu devasa nüfusun toplumsal yaşama entegrasyonu halen ciddi bir sorun. Kıtanın geri kalanının da muzdarip olduğu ırkçılık, İslamofobi gibi problemleri fazlasıyla yaşayan Almanya’da “entegrasyon” -sık sık çatlak sesler çıkarsa ve bu entegrasyonun önündeki en büyük engel olsa da- devlet ve burjuvazinin de önemli bir ihtiyacı.
Hıristiyan Demokratgillerden Başbakan Angela Merkel 2 yıl önce “Çok kültürlülük öldü, farklı kültürlerin bir arada yaşama projesi başarısız oldu” diye açıklamalar yaparken, ülkenin 400 bin vasıflı ama ucuz işçiye gereksinimi olduğunu yakinen bilen Çalışma Bakanı Ursula von der Leyen onu hemen tekzip ediyordu: “Son yıllarda ülkemize gelen göçmen sayısından daha fazlası ülkeyi terk ediyor. Almanya’yı ileriye taşıyacaklar için ülkeye giriş engellerini mümkün olduğunca azaltmalıyız.”
Başbakan Merkel hafta içinde “Kendi yolundan git” kampanyasının tanıtımı için medya önüne çıktı. Dün de Borussia Dortmund-Bayer Leverkusen maçını yerinde takip etti. Kampanyaya ön ayak olan Alman Entegrasyon Vakfı, çeşitli şirket, kurum ve derneklerin kampanyaya destek olarak “Almanya’yı daha da güçlendirecek olan” entegrasyona katkı sağlamalarını umuyor. Bu, 1992’de “Mein Freund ist Ausländer-Benim arkadaşım yabancı” kampanyasından sonra Bundesliga’nın takımları ve sponsorlarıyla katıldığı ikinci büyük çaplı entegrasyon kampanyası. Ancak hafta içinde yaşanan bir gelişme entegrasyon kampanyasına farklı bir boyut ekledi.
Bundesliga’da top koşturan ve ismini vermeden Fluter dergisine konuşan eşcinsel bir futbolcu, “Cinsel kimliğimi açıklarsam kendimi güvende hissedemem” diyerek bir aktör gibi her gün rol yapmak zorunda olduğunu ve kamuoyunda bilinen kimliğinin aslında var olmayan birisi olduğunu dile getirdi. Ülke gündeminde baş sıralarda kendine yer bulan röportaj Entegrasyon Haftası’nın reklam çalışmaları sırasında medya karşısına çıkan Başbakan Angela Merkel ve Bayern Münih Başkanı Uli Hoeness’e de soruldu. İkiliden de eşcinsel futbolcuya destek açıklamaları geldi.
Neues Deutschland’da hatırlatıldığı üzere dünya nüfusunun yüzde 5 ila 10’unun eşcinsel olduğu düşünülüyor. Bu hesaba göre Almanya’daki 3 profesyonel ligde 1500 erkek futbolcu top koşturuyor ve bunların yaklaşık 100-150 tanesi eşcinsel olabilir. Ancak ‘90’ların başında Rott-Weiss Erfurt’ta forma giyen Doğu Alman Marcus Urban dışında kamuoyuna gerçek cinsel kimliğini açıklayabilen biri çıkmadı. Urban, “Gizli Oyuncu” kitabında da sıkça bahsettiği üzere, futbolculuk yaşamı boyunca “Ben bir futbolcuyum. Dolayısıyla eşcinsel olamam” diyerek kendisine sürekli telkinde bulunduğunu söylüyor ve sürekli gerçek kimliğini gizlediğini, bütün mimik ve jestlerine dikkat ettiğini ve futbol dışında bir hayat yaşamadığını anlatarak “Ya yaşamayı seçecektim ya futbolu. Bu yüzden gelecek vaat eden bir isim olmama rağmen futbolu bıraktım” diyor. Urban, tepeden tırnağa erkek egemenliğini yeniden üretmek ve yaymak için özenle inşa edilmiş spor/futbol endüstrisinin “cesur” kurbanlarından biri. Bu çarkın başka pek çok gizli kurbanı olduğu da açık.
Kuşkusuz Merkel, Hoeness gibi isimlerin eşcinsel futbolcuları yüreklendirecek açıklamaları önemlidir. Almanya’da daha önce Futbol Federasyonu Başkanı Theo Zwanziger de benzer açıklamalar yapmıştı. Ancak böylesi toplumsal sorunların politik liderlerin gelip geçici demokrasi şovlarıyla çözülmeyeceğini de 10 senedir Recep Tayyip Erdoğan gerçeğiyle yaşayan bizler çok iyi biliyoruz.
Avrupa Birliği, UEFA gibi kurumlar senelerdir ırkçılıkla mücadele kampanyaları düzenliyor. Oysa pratikleri devamlı milliyetçiliği pompalama üzerine. Devamlı milliyetçiliği yayan bir ortamın siyasi sorumluları ırkçılıkla mücadele edebilir mi?
Benzer şekilde devamlı erkek egemenliğini güçlendiren bir yapı kadınların, LGBTT’lerin sorunlarını çözme iddiası taşıyabilir mi?
Her demokratik sorunda olduğu gibi bunda da problemi siyasi liderlerin geçici şovları değil eşcinsel futbolcuların cesareti ve meydan okuması çözebilir. Marcus Urban, kendi yolundan giderken, kendisini futboldan kopmak zorunda hissetmişti. Almanya’da 20 yıl sonra yeni bir isim ortaya çıkacaksa mücadelesini saha içinde kalma cesaretini göstererek vermek zorunda.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa