Metin Avdaç’ın anlattığına göre, bir okulda öğrenci ve öğretmenlerle bir aradayken Sabahattin Ali’den söz açılıyor. Avdaç, hatırlatmak için “Aldırma Gönül”, “Leylim Ley” diyecek oluyor, “Ha o şarkıyı söyleyen adam mı?” diye soruyorlar. Yok o şiirlerin şairi, başka eserleri de var, hikayeler, romanlar, Kürk Mantolu Madonna’yı, Kuyucaklı Yusuf’u belki duymuşsunuzdur falan, anlat anlatabilirsen. O da bir film çekiyor. Sabah Yıldızı, Sabahattin Ali’nin hayat öyküsünü anlatan bir Metin Avdaç belgeseli.
Belgesel fotoğrafları, Çotanak Yolunda, Torakçılar gibi filmleri olan yönetmen Batmanlı. TPAO Batman Orkestrası’nın öyküsünü anlatan Kara Altından Altın Mikrofona pek bilinmeyen bir tarihi başarının izini sürüyordu. Sabahattin Ali’nin hayatı ise, belki çok anlatılmıştır ya, bilinmesi gereken kadar bilinmiyor belli ki. 2 Nisan’da, Sabahattin Ali’nin ölüm yıldönümünde galası yapılan film, 21 Eylül’de tek sinemada İstanbul’da gösterime girecek.
Sabah Yıldızı, Sabahattin Ali’nin öldürüldüğü bilinen yerde başlıyor. Istıranca Dağları’nda ağaçların arasında taşlı bir arazi. Köylülerin mevkiye “Kabalık” dediğini öğreniyoruz anlatıcıdan. Ölüsünün bulunduğu, gömüldüğü yerleri detayıyla anlatıyorlar da, sonra Sabahattin Ali’nin çocukluğundan itibaren hayat öyküsü onu izliyor. Söz yine ölümünden açılınca yurtdışına kaçmaya çalışmasıyla başlıyor, muhbir rehberin ispiyonu, işkence günleri ve aylar sonraki ayrıntısı belirsiz öldürülmesi ona ekleniyor. Dostları, araştırmacılar anlatıyor, gazete haberleri ayrıntıları aydınlatıyor. En akılda kalanı, “Sabahattin Ali cinayeti aydınlatılsaydı, arkasından gelen aydın cinayetlerini işleyenler bu kadar cesur olmazlardı” sözleri. Hrant Dink’e kadar gelen kanlı çizginin daha başlarda 1948’de katledilen Sabahattin Ali’yi seçmesinin hikayesi düşündürücü, öfke uyandırıcı.
Bulgaristan’ın Ardino şehrinde başlayan hayatının izinde Edremit, İstanbul, Berlin, Yozgat, Sinop epeyce dolaşıyor Metin Avdaç’ın kamerası. Şehirler değiştikçe perdede beliren yazılar dışında duyduğumuz tek anlatıcı Sabahattin Ali’nin kendisi. Bazen mektupları, bazen öyküleri, romanları aracılığıyla gittiği şehirleri anlatıyor, kamera da tam onun anlattığı yerleri, değişmeden kalabildikleri kadarıyla, bulup perdede gösteriyor. Yozgat’ın meydanının bugünkü halini göstererek Sabahattin Ali’nin mektubunu dinlemek değişik duygular uyandıran bir tecrübe örneğin.
Neşeli, girişken karakteri, Almanya yolculuğu ve sosyalizmi benimsemesi, öğretmenliği, çevirmenliği, tabii yazarlığı, Marko Paşa günleri ve yine öldürülmesi. Kısa ömre sığdırılmış onca hayatı etkilemeyi beceren birikimine bir saygı duruşu olduğu kadar, üstünde durulmayan, hala aydınlatılmayan gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışmanın da belgesi Sabah Yıldızı. Sabahattin Ali’nin önce hedef gösterilişi, düşman bellenişi, hapsedilişi, kaçmaktan başka çare bırakılmayışı, sonra da kaçarken yakalanıp öldürülüşü, ne kadar eski olursa olsun çok tanıdık. Kabalık, hiç yabancı bir adres değil.
Cesaret, cüret, hatta pişkinlik, tarihin hesabı sorulmamış, hala kapanmamış davalarından güç alıyorsa, insanın bir gözü de hep orada olmalı demek ki. Kabalığa meydan vermemek, Sabah Yıldızı’nın hala parladığını hatırlamak için fırsat sunan bir film bu.
GÜNÜNYAZILARI
![Melih Şabanoğlu](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_fcd053ad9337319a7d69dfb1b70ad59b3647f396.jpg)
![Ahmet Yaşaroğlu](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_703e30a97e74ac280b271a5e46066b21f67351c1.jpg)
![Yücel Özdemir](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_b15b8db0be3c5c349399f04bf94b1934ae698316.jpg)
![Adnan Gümüş](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_4c28ba0343b2ebb8bb11fab9fb206854a8009f78.jpg)
![Yusuf Karadaş](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_132e40090d710a9c66e87888ce89dc45341cf1e9.jpg)
Evrensel'i Takip Et