“Takma inanma teslim olma
Yalnız değilsin umut var
Her köyde bir deli var”
(Hakan Vreskala, Her Köyde Bir Deli Var)
Yalnız olmadığını bilmek ister insan. Umut etmek ister. İnanmamak, teslim olmamak her zaman kolay olmaz çünkü. 18 yıldır teslim olmamayı okuruna hatırlatan gazetenin varlığı bu yüzden bir umut kaynağı.
18 yıl önce günlük bir gazete için yola çıkmak sadece “deli işi” değildi, bunu bir insan evladının doğumdan yetişkin bir insan olması için gereken süre boyunca sürdürmek de öyledir. Elinin altında koca tesisleri, oluk oluk ilan gelirleri, binlerce çalışanları ile her dediklerine alıcı bulmakta hiç zorlanmayan holding medyası, yel değirmenleriyle bile kıyaslanmayacak kadar devasa bir üfürme aygıtıyken, ona karşı gerçeğin kılıcını sallamayı iş edinmek, 18 yılın özeti oldu: Umut.
“Çıkmaz sokaklar kırk haramiler
Pişkin soyguncu seçkin hortumcu
Sarmış dört yanı cambaz tilkiler
Demiri çimentosu kanlı müteahhitler”
(Fuat Saka, Çıkmaz Sokaklar)
18 yıl önce dünyanın en namuslu, en temiz, en demokratik memleketi değildi elbet burası, daha ilk günden itibaren bunu anlatmaya başladı Evrensel. O yıllar boyunca tanık olduklarını gözler önüne sererek, çıkmaz sokakların karanlıkta kalmaması için didindi. Başka gazeteler bazen susar, bazen görmezden gelir, bazen unuturken, onu gerçekten başka bağlayan yoktu. Kayıtlara geçti, ‘90’ların kirli savaş günleri, gazetenin girişi yasaklanan OHAL, 28 Şubat, Marmara Depremi, neler neler geride kaldı. AKP’nin çıraklık, kalfalık, ustalık dönemlerinde buradaydı. Eyvallah demedi, içine atmadı.
“Yeniden başlamalı, yeniden anlamalı
Yeniden dinlemeli o yiten türküleri
Dağılır gider kara bir bulut dokununca bir dost eli...”
(Hüsnü Arkan, Yeniden Başlamalı)
Kapılardan içeri alınmadı, “Bizden kurtulamazsınız” dedi. Öldürüldü, kovalandı, dövüldü, toplatıldı, yasaklandı, dava edildi, cezalandırıldı. Susmadı. Yeniden başladı.
Hatırlatacak şeyler çoktu, mirasımızdı, tarihimizdir, hafızamızdır deyip sahip çıkmak gereken. Kavga etmeye, örgütlenmeye methiyeler dizen türkülerin daha gür söylendiği günler geçse bile. Yeni bir başlangıçtı o sadece, zaten ilk gününde bile binlerce yıllık bir davanın sesiydi. Şimdi de öyle, 18 artı sonsuz.
“Ey zaman, ne kitap ne kalem yeter sana
Sayfalar sürer
Hayaller düşler
Bir heves, bir yürek yeter sana...”
(Kardeş Türküler, Zamanın Bahçesinde)
Sadece bir gazete değil, yıllardır sloganında tekrar edildiği gibi, bütün bir hayat oldu Evrensel. Ne kitap, ne kalem yetti. Haber almak, haber vermek, olanı biteni izlemek, yorumlamak sayfalar sürdü. İyi ki de sürdü. Ama o sadece bir gazete değil, çünkü Evrensel okuru olmak sadece okumak anlamına gelmedi hiç. Gazeteyle mücadele içinde tanışan binlerce işçi bu yüreğin tanığıdır.
“Biz hiç yorulmadık
Biz hiç yenilmedik
Desem yalan
Oyuna devam”
(Bülent Ortaçgil, Oyuna Devam)
Kolay olmadı Evrensel’in bu yaşa gelmesi elbet. Her gün beğenmediği sesi daha fazla kısmaya çalışan iktidara rağmen anlatacaklarından vazgeçmemek. Ama devam edecek gücü kendinde bulmak mümkün oldu, ne mutlu ki. O güç, sadece gazetenin içinde değil tabii, okurları, dostları, onunla oyuna devam etmek isteyen herkesle birlikte var oldu, oluyor, olacak. Daha yapacak çok iş varken hazır, 18 yılı kutlamak için bir araya gelmek yakışır o yüzden. Herkesin davetli olduğu şenlikte, şarkıları birlikte söylemek.
5 Ekim 2012
DİĞER YAZILARI
Androidler üç boyutta ne düşler?
6 Ekim 2017
Yedi kişilik oyun
1 Eylül 2017
Erkeklere gününü gösteren pehlivan
18 Ağustos 2017
Etkili ama bilinmeyen bilim kurgu
28 Temmuz 2017
Zombilere karşı iki tutum
21 Temmuz 2017
Maymun nasıl maymun oldu?
14 Temmuz 2017
Sürüden ayrılanı kamera kapar
7 Temmuz 2017
Ey ruh, sen kimsin?
30 Haziran 2017
Karanlık Çağ’da vampirlere karşı
8 Haziran 2017
Genç Karl Marx: Bir başlangıç
19 Mayıs 2017
evrensel.net
Evrensel'i Takip Et