Kapan da kaçan mı?

Hiç karışmıyoruz Suriye’nin içişlerine hiç! Milli egemenliğine de sonuna kadar saygılıyız!
Türkiye’nin bir dizi iç meselesi söz konusu olduğunda, diyelim ki Kürt meselesinde AKP’yi eleştiriyor gibi yapan Aslı Aydıntaşbaş’tan Taraf’a, H. Cemal’e varıncaya kadar, yandaş ya da değil, “üst kesimler”in sözcüleri Suriye’ye dair fikir birliği içindeler. Hükümet’le birlikteler. Davutoğlu’nu andırıyorlar!
H. Cemal örneğin “önkoşul Esad’tan kurtulmak” diye yazıyor! Sana ne be adam? Neden Suriye’nin içişlerine karışırsın? Suriye’nin, Esad mı yoksa bir başkasınca mı yönetileceği Suriye halkına değil de sana mı kalmış? Esad iyi ya da kötü –kim karar verecek, kim değiştirecek ya da değiştirmeyecek? Karar dışarıdan verilecekse, nerede kalmış Suriye’nin milli egemenliği? Nerede içişlere karışmazlık ilkesi?
Birisi dese ki, Suriyeli ya da İranlı veya Rus, “önkoşul Erdoğan’dan kurtulmak” – ne dersiniz? Sizin ne dediğiniz ortada, ama, ben ki Erdoğan’dan hiç haz etmem, benimsediğim ve savunduğum tek bir iç ya da dış politikası ve attığı tek bir adım bile yoktur, karşı çıkarım! “Erdoğan’dan kurtulacaksak biz kurtulacağız, bu bizim işimiz, size ne?​” derim. Sizin diyeceğinizi de “milli çıkarlar”ın savunulması olan “milli tutumlar” belirleyecektir. Ama milli çıkarlar”ı da Amerikan çıkarları belirlediğine, siz de zaten Erdoğan ya da Suriye ve Esad’tan çok, konu ve mesele ne olursa olsun, Amerika’yı, onun çıkar ve politikaların nirengi noktası alarak davrandığınıza göre, tabii ki “Esad gitsin”, “Tayyip kalsın” diyeceksiniz. Amerika’nın bugün durduğu yer bu. Sağını solunu eleştirmek yetecektir!
Tıpkı Erdoğan gibi, “halkına zulmediyor, ateş açıp öldürüyor” diyorsunuz Esad için! Peki sorarım, halkına ateş açmayan –otakrat olsun olmasın– bir ülkenin bir yöneticisini söyleyin! Tek bir tane var mıdır, olabilir mi? Amerikalılar Guantanamo’da neler yaptılar? Yılda zehirli iğneyle kaç idam gerçekleştiriyorlar? Ha! Kitlesel katliam yapmıyorlar, ama Esad onu mu yapıyor? İlkelisiniz ve Erdoğan gibi “ahlaki tutum” aldığınızı söyleyeceksiniz, öyle mi? Peki, siz ve ahlaki tutum aldığını söyleyen Erdoğan, Çin, Uygur özerk bölgesinde benzer tutumlar aldığında neredeydiniz? Çin, boğazınızda kalacak kadar “büyük bir lokma” mıydı? Ya da bilmez misiniz ki, Türkiye, AKP elinde, Suriye’de Esad rejimini Katar ve Suudilerle birlikte değiştirmeye çalışıyor! Onların halklarına zulmü az mıdır? Ya da Türkiye’de halka ateş açılmamakta mıdır?
İçişlere karışılmaya başlandı mı, dur durak yoktur! Davutoğlu örneğin, çıkıyor, “Beşar Esad’ın yerine Faruk Şara geçsin” diyor. Ürdüne kaçıp giden eski başbakan “Riyad Hicab kalmış olsaydı olur”muş! Kapan da kaçan mı derler adama! Herhalde Mustafa Tlas da olurdu. Yani? Rejim değişecek, bu kesin. Ve değiştirecek adam aranıyor Davutoğlu! Hem taraf değiştirmeye hazır olacak, hem Sünni.
Rusya ile Çin’i buradan ikna etmeye çalışıyor. Onlar Esad diyormuş. Türkiye kim? Rusya ile Çin’i ikna etmek kim? Neden ABD ikna etmez? Gücü yetmez de Türkiye’nin mi gücü yetecek?
Bize ne oluyor da, kalkıp Esad’ın yerine şu ya da bu gelsin diyebiliyoruz? Bize ne? Davutoğlu’na ne? Suriye bizim sömürgemiz falan mı? Hala Osmanlı döneminde mi sanıyor kendisini?
Bizim önerimiz, Erdoğan’ın yerine Davutoğlu’nun geçmesidir. Hayır, “başkan” olduktan sonra değil, şimdi! Erdoğan iyi yönetememektedir. Davutoğlu daha iyisini yapacaktır! Hem Rusya da öyle düşünmektedir!
Proaktif  dış politikanızla açtığınız yol yol değildir! Bugün şartlar, öyle değildir, ama sanıyorsunuz ki sizden yanadır. Yarın değişir, birileri “şunun yerine şu geçsin” deyip içişlerimize karışmaya kalkar ve Amerika da arkanızda durmazsa, ne yaparsınız?
Kişilerle, ülkelerle fazla oynuyor, kendinizi Osmanlı ya da Allame-i cihan sayıyorsunuz! AKP Kongresi’ne kendi ülkesinde idama mahkum edilmiş birini Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak davet ediyorsunuz! Sadece Suriye’ye değil, Irak’ın da içişlerine karışıyorsunuz. Peki Filistin’i savunuyor, İsrail’e tavır koyuyorsunuz da, Kongrenize davet ettiğiniz İsrail maşalığı yapmış, Sabra ve Şatilla katliamına karışmış Lübnanlı falanjist Emin Cemayel neyin nesi oluyor? O halkına ateş açmamış mı?