Portakal’dan geriye
Fotoğraf: Envato
*49. Antalya Altın Portakal Film Festivali bittiğine göre artık geride bıraktıklarıyla, tartışmalarıyla, yarattığı şaşkınlıkla anılacak. En son olan, en çok akılda kalıyor. Ödül törenleri her yıl bir enteresanlık içeriyor mutlaka ama bu yılki öncekileri unutturmaya aday oldu. Canlı mankenler tüm ürpertici duruşlarına rağmen birkaç yıldır Altın Portakal’ın olağan bir parçası olmuşlardı. Yine de kapanış töreninde izleyenleri şaşırtmayı başardılar. Hele en iyi film ödülünü vermek üzere Kılıçdaroğlu’nun da aralarında olduğu protokolün sahneye çağırılıp, üstü kurdelelerle kaplı koca bir kartonun örtüsünün açılıp ödülün açıklandığı an, sadece bu yılın değil festival tarihinin en tuhaf sahneleri arasında anılmaya aday. Nerede duracağını bilmeyen canlı mankenlerin arkalardaki hareketleriyle birlikte, giderek acayipleşen, ne olduğunu anlaması çok güç bir gösteriydi bu.
* Dışarı açıklama yapmayacaklarını önceden ilan eden jürinin neredeyse bütün tartışmalarını göz önünde yapması, alışılmadık bir durum yarattı. Hülya Avşar’ın Derin Düşün-ce filmi için uzman desteği istemesi, jürinin geri kalanının bir başka ortak açıklama yapması, Avşar’ın “sansüre karşıyım ama” diye devam etmesi iyice kafaları karıştırdı. Bu gergin ortama göre, hiçbiri paylaştırılmadan verilen ödüller, isabeti tartışılır olsa da aslında derli toplu bir sonuçtu.
* Genel olarak kararların popülist yanlarının öne çıkması, Altın Portakal’ın son yıllardaki grafiğine uygundu. Ulusal yarışmada Zerre ile Küf’ün adları ödüle en yakın görülse de, duygusallığı ve naifliği ile aradan sıyrılan Güzelliğin On Par’ Etmez, hele küçük oyuncusunun aldığı En İyi Erkek Oyuncu ödülü, her şeyden çok seyircinin beğenisini okşamayı bildi. Yine epey gölgede kalsa da, kısa filmin Altın Palmiyeli Sessiz’e gitmesi, belgesel ödülünün İnan Temelkuran’ın Siirtli güreşçi genç kızın hikayesini anlattığı Siirt’in Sırrı’na verilmesi de, hangi gerekçelerle olduğunu bilmesek bile, akla ilk bu duygusallığı getiren sonuçlardı.
* Jürinin ödüllerinin kendi takdiri olduğu teslim edilse bile tartışmadan olmuyor. Gerekçelerinin açıklanmış olmasına rağmen. Çünkü Zerre’nin en iyi ilk film ödülünün gerekçesi “Dilsiz bir çocuğun gözünden anlatmaktaki başarısı” gibi bir ifadeyle bağlanması, filmi izleyen birçok kişiyi şaşırtmayı başardı. Çocuğun hastalığının dilsizlik olup olmaması bir yana, filmin çocuğun gözünden anlatıldığının nasıl varsayıldığını anlamak güçtü.
* En ilginç ödüllerden biri de, jürinin yarışma dışındaki bir filme verdiği ödüldü. Festivalin açılışında gösterilen Soner Yalçın’ın Menekşeden Önce filminin Sivas katliamına dikkat çekmesi anlamlıydı, film izleyen herkesi çok etkilemişti ama jürinin alanının dışına çıkışı da epey şaşırtıcıydı.
* Festival Teyzesi adına açılan Twitter hesabı, festivalin nabzını en iyi tutan sosyal medya olayı sayılmalı. Altın Portakal seyircilerinin film gösterimlerine, törenlere, söyleşilere damgasını vuran tarzı, yıllardır festival takipçilerinin malumu, giderek de “teyzeler” ilginçliklerine ilginçlik katıyor. Aralarda yaptıkları yorumlar bir yana, Çanakkale Çocuklarına çok kızıp Sinan Çetin’e “Antalya’ya gelme” diye seslenenler ile Derin Düşün-ce’nin yönetmenine ayıplayanların grupça hareket etmesi takdire değerdi. Söyleşide tam Ercan Kesal konuşurken ayağa kalkıp “Benim şimdi çıkmam lazım, filminizi çok beğendim, elinize sağlık” diyerek kapıya giden, en unutulmazlardan biriydi. Sosyal medyada seyircinin bakışıyla festivalde olup biteni mizahi bir gözle yorumlayanların dikkati bunları ölümsüzleştirdi.
* Çürük Portakal Orada Kal ödülleri, ana jürininkinden daha isabetliydi demeyeceğim ama yerine ulaşmış olmalı ki, her film ekibi tarafından konuşulmayı becerdi. Aralarında En İyi İnsan, En Kötü oyuncular, Hiç Umut Vermeyen Oyuncu, En Kötü Jenerik, En İğrenç Espri gibi kategorilerin olduğu mizahi ödüller, tüm eğlencelilikleriyle birlikte, yarışan on filmin niteliklerine dair gerçekçi bir fikir verebildi.
- Androidler üç boyutta ne düşler? 06 Ekim 2017 01:00
- Yedi kişilik oyun 01 Eylül 2017 01:00
- Erkeklere gününü gösteren pehlivan 18 Ağustos 2017 01:02
- Etkili ama bilinmeyen bilim kurgu 28 Temmuz 2017 00:15
- Zombilere karşı iki tutum 21 Temmuz 2017 01:00
- Maymun nasıl maymun oldu? 14 Temmuz 2017 00:15
- Sürüden ayrılanı kamera kapar 07 Temmuz 2017 01:33
- Ey ruh, sen kimsin? 30 Haziran 2017 00:52
- Karanlık Çağ’da vampirlere karşı 08 Haziran 2017 23:52
- Genç Karl Marx: Bir başlangıç 19 Mayıs 2017 01:00
- Kaygı'yla gerçeği hatırlamak 12 Mayıs 2017 00:30
- Beyazlar Afrika'da neler çekmiş 05 Mayıs 2017 00:59