Metin Kurt'un mirası
Fotoğraf: Envato
"Oyuncak dükkanı." Anglosaksonların spor sayfalarına verdiği isim bu. Kuşkusuz burjuva medyaya içkin bir tanımlamadan bahsediyoruz dolayısıyla okuduğunuz yazı size bir oyuncak dükkanından seslenmiyor. Gerçi burjuva medyanın spor sayfaları da asla bir oyuncak dükkanı kadar “masum” değildir. Tanımlamada kastedildiği üzere gayriciddi, gevşek, tali hiç değildir spor sayfaları.
Milyonlara en kolay seslenmenin araçlarından biri olarak dört başı mamur bir politika sayfası kadar politiktir.
Planlıdır, hedefe atış yapar. Gündelik yaşamı, alışkanlıkları, refleksleri değiştirecek kadar etkilidir. Bir zaman sonra üzerine plan yapmayı gereksiz kılar; “şekillendirendir”.
Sistem için “Oyuncak dükkanı”, piyasa ideolojisini, milliyetçiliği, cinsiyetçiliği en kitlesel ve yalın şekilde topluma enjekte edebileceği medya enstrümanıdır.
Pek çok açıdan egemen ideolojinin en saf hali-tavrı bu sayfalardan gözlemlenebilir. Egemen ideolojinin diğer araçlarıyla uyum içindedir ve onların içinde en pervasızlarındandır. Spora ve onun aracılığıyla temsil edilen kimi ahlaki defolara olan yaygın müptelalığı yaratmakta ve suistimal etmekte üstüne yoktur. “Oyuncak dükkanı” alanında, dünyanın her yerinde ustalaşmıştır.
Abarttık mı? Karşı konulamaz bir iblis mi tarif ettik? Aksine;.bunları iyi tahlil edemezsek, onu bırakın devirmeyi, sarsamayacağımızı dahi bilmenin bilgisiyle rakibimizin güçlü yanlarını hakkını vererek teslim ettik. Ve tüm bu saydığımız özelliklerin bize sağladığı karşı silahları da belirledik böylece.
2009’da yaşamını yitiren Güney Afrikalı Şair Yazar Dennis Brutus’un sıkça alıntıladığım sözünde olduğu gibi “Sporun gücünü ve sahip olduğu etki alanını inkar edemeyiz. Spor devasa bir mücadele alanıdır ve burada söylediğiniz her söz megafona söylenmişçesine büyük bir etki yaratır.”
Brutus, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ırkçı apartheid rejimiyle yönetildiği yıllarda bu megafonun nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceğini göstermiş isimlerden biridir. Onun öncülüğündeki uluslararası kampanya neticesinde bu ırkçı rejim 1964-1992 arası Olimpiyatlardan men edilmişti.
Evet, elimizde bir megafon var. Gazetemizin yenilenmesiyle 3 yıl aradan sonra geri dönen günlük spor sayfalarımız aracılığıyla bu megafonu en iyi şekilde kullanarak emekçilere ulaşmaya devam edeceğiz. Burjuva medyanın sözde “oyuncak dükkanı” aracılığıyla her gün, her dakika yeniden ürettiği musibetlere karşı artık daha güçlü bir şekilde karşı koyabileceğiz.
Üstelik bu konuda devasa bir mirasın da temsilcisiyiz. Evrensel’de bu sayfaları bizzat yapan, yazılarıyla yol gösteren, devrimci spor emekçisi Metin Kurt’un mirasını taşıyoruz. O halde o mirasın en yetkin temsilcilerinden, gazetemiz yazarı Mehmet Özyazanlar’a bir kez daha kulak verelim ve rotamızı netleştirelim: “Metin Kurt, asıl mücadelenin sahada rakibe karşı değil, düzenin ve sporun egemenlerine karşı verilmesi gerektiğinin bilincinde olan ve bu bilinci örgütlülük çerçevesi içinde yaygınlaştırmaya çalışan bir spor emekçisi, bir hak ve özgürlük savaşçısıydı... Onun geride bıraktığı insani ve sportif değerler; hem ışık kaynağımız hem de milliyetçi, militarist, ırkçı, cinsiyetçi spor anlayışıyla mücadelemizde en büyük kozumuz olacak!..”
- 100 yıl arayla Paris’te iki olimpik dönüm noktası 26 Temmuz 2024 05:27
- Papara baskını ve marka değeri 19 Mart 2024 04:10
- Bozacılar ve şıracılar 12 Mart 2024 04:46
- Beşiktaş'a cüret gerek 05 Mart 2024 04:42
- "Dünümüzü getirin, yarınımızı verelim" 27 Şubat 2024 04:15
- Geriden oyun kurmayı, yarım alanlara sızmayı atla, göğe bakalım 20 Şubat 2024 04:50
- "En eski spor arkadaşları"nın 2024 model çekişmesi 13 Şubat 2024 04:21
- Gerçeğin yumruğu: İşte Türk futbolu bu! 13 Aralık 2023 04:56
- Çalınmış ülke, bölünmüş spor: Filistin 23 Ekim 2023 04:36
- City Football Group-Başakşehir flörtü 09 Ekim 2023 04:00
- Süper Lig, süper sömürü 02 Ekim 2023 04:30
- 'Voleybol Ülkesi' miyiz? 25 Eylül 2023 04:25