Günümüzde dünyanın küçüldüğünü, ticaretin ise büyüdüğünü söylemek mümkün. Buna küreselleşme deniyor. Ticaretin ve piyasa mantığının hemen her alana sızması ve çocukları da etkilemesi de artık şaşırtıcı değil. Günümüzde yeni doğan bebeklerin ticaret konusu olması bir yana, doğum ve doğum öncesi dönem de kâr peşinde koşan girişimciler için müthiş bir piyasa oluşturuyor.
Bebeklerin henüz doğmadan küreselleşmeden nasıl etkilendiklerini anlamak açısından, ABD’deki bebek ve doğum sektörünü incelemek çok yararlı olabilir. Bu sektör için “bebek ve doğum endüstrisi” terimini kullanmak veya bir fabrika benzetmesi yapmak bile düşünülebilir.
Bu sektörün en ilginç yanlarından biri, her yıl beş on bin kadar gebe kadının doğum yapmak üzere ABD’ye gitmesi. Bunun temel nedeni, ABD sınırları içerisinde doğan her bebeğin ABD yurttaşı olarak kabul edilmesi. Bebeklerine ABD pasaportu almak isteyen anne babalar bu yola başvuruyorlar.
Bu yola başvurmanın elbette bir bedeli var. New York’taki bir kuruluş, ayda sekiz bin dolar karşılığında bebeklerine ABD pasaportu almak isteyen Türkiyeli anne babaları havalimanında karşılamaya ve bir lüks bir otel dairesi sağlamaya hazır. Her şey hesaba katıldığında, kuruluşa ödenecek tutarın toplam 40-50 bin dolara varması söz konusu.
Bebeklerine ABD pasaportu almak isteyen Türkiyeli anne babaların sayısı giderek çoğalıyor. Son on yılda on binden fazla Türkiyeli çiftin bu yola başvurduğu tahmin ediliyor.
Bu yola başvuran anne babaların kafalarından geçenleri ve bebeğin belgelenmesi sürecini anlamak için, İnternet’te biraz araştırma yapmak yeterli olabilir. İlk bebeklerine ABD pasaportu almak isteyen bir çift bakın bu konuda neler anlatıyorlar.

GEZGİNLER

(...) gezmeyi mütemadiyen severiz. Yıl içerisinde 6-7 kez tatile çıkarız, günlük bayramları haftasonu ile birleştirir yakın bir yerlere kaçarız. (...) Dile kolay 4 kıta 39 ülke oldu, her şey hoş güzel ama bunun da bir bedeli var! Çocuk ne zaman yapacaz?
2011 yazında bebeğimizin müjdesini nihayet aldık. Hayatımızı değiştiren bu olay karşısında mutluluktan havalara uçtuk ama bir yandan da tüm seyahat planlarını tekrar gözden geçirdik. Hatta geçen Kasım’daki Gürcistan uçak biletlerimizi yakmak zorunda kaldık.

EN BÜYÜK SORUN VİZE

Çok gezen insanların en büyük sorunu vizedir, yurt dışı çıkış fonu ödemektir, bir de fahiş fiyata satılan pasaport bedelleridir. Kaymaklı kadayıf misali yeşil pasaportumuz da olmadığı için, sırf oğlan bizim çektiklerimizi çekmesin diye doğumu Amerika’da yapıp, Amerikan pasaportu almayı düşündük.
[Eşimin] abisi uzun zamandır Amerika’da, annesi babası da geçen sene gittiler. Acaba Amerika’da doğum kaç paradır, nasıl olur diye internette araştırırken Amerika’da Bebek sayfasına rastladık.

KAÇINCI HAFTA?

Şubat başında birlikte New York’a uçup [eşimi] ailesinin yanına bıraktım. Zira hamileliğin 28. haftası gibi Amerika’ya gitmek gerekiyor. THY 32. haftadan sonra hamile yolcu kabul etmediği gibi, Amerika’daki doktorlar da 29. haftadan sonra pek yeni hasta kabul etmek istemiyorlar. Nisan ortasında yani doğumdan 1 hafta önce tekrar gittim.

AMERİKAN  PASAPORTU

Amerika’da bebek olayının en avantajlı kısmı, bebeğin Amerikan pasaportu alması. Anne ve baba Amerikalı olmamasına rağmen, bebek Amerika sınırları içerisinde doğarsa bebeğe otomatik olarak Amerikan pasaportu veriliyor.
Prosedür şu şekilde. Önce hastaneden çıkmadan bir gün önce görevliler odanıza gelip doğum sertifikasına (Birth Certificate) başvuru formunu doldurtuyorlar. Hızlandırılmış seçeneğini işaretlemenizi tavsiye ederim. (...) Bir de SSN yani sosyal sigorta numarası var ki bu otomatik olarak siz doğum sertifikasını aldıktan bir gün sonra basılıyor adresinize postalanıyor. Oğlan daha 10 günlüktü, adına mektup geldi baya mutlu olduk.
İlk aşamayı tamamladıktan sonra, sıra ikinci aşama yani pasaportta. Normalde 4-6 haftada pasaport çıkıyor, fakat 2 hafta içerisinde yurt dışına gideceğinizi gösteren bir biletiniz varsa 60 US$ ekstra para ödeyerek hızlandırılmış başvuru yapabiliyorsunuz. Dönüşümüze 14 gün kala oğlanın doğum sertifikası, vesikalık fotoğrafı ve kendi pasaportlarımız ile birlikte New York’daki Pasaport Acentasına gittik. Kısa bir görüşmeden sonra ertesi güne gelip oğlanın pasaportunu almamızı söylediler ve gerçekten bir gün sonra pasaport elimizde.
Çok ilginçtir 1 haftalık bebeğin bile vesikalık fotoğrafını istiyorlar. Fotoğraf 2x2 inç olacak, arka fon beyaz, gözler açık ve kameraya bakacak. Dökümanları toplamak değil de işte bu fotoğrafı çekmek baya zor oldu.
Türk vatandaşlarının baş belası vize kuyruklarında beklememek ve çocuğunuzun geleceği için iyi bir alternatif hediye etmek için Amerika’da bebek olayını tavsiye ederim.

PİYASANIN DİĞER UCU

Bebeklerine ABD pasaportu almak isteyen anne babalar piyasanın bir ucundaysa, diğer ucunda bebek ve doğum sektörü ile bu sektörde yer alan hekimler var. “Amerika’da Bebek” web sitesi bu hekimlerden birinin dükkanına çıkıyor. 1997’de İstanbul Tıp Fakültesinden mezun olan ve bir süredir ABD’de çalışan bu hekim, kendisini “Amerika’da bu konuda çalışan ilk ve tek Türk Kadın Doğum Uzmanı” olarak tanıtıyor. Konu bebek olduğunda insanların duygularına seslenmek gerektiğini bildiği için bir ek yapmayı da unutmamış: “Evli olup (...) ve (...) adında iki çocuk babasıdır; bu yoğun çalışmalarında en büyük desteği eşi (...) ve çocuklarından almaktadır.”
Bu hekim ve onun gibi çalışan hekimler, bağlantıları olan ülkelerden müşteriler getirerek ABD’deki “bebek ve doğum endüstrisi” çarkına katkıda bulunuyorlar ve çoğu zaman çalıştıkları kuruluşta el üstünde tutuluyorlar. Piyasa çarkı bunu gerektiriyor.

ÇARPIK DÜZEN

Bebeklerine ABD pasaportu almak isteyen Türkiyeli anne babaların sayısı giderek çoğalıyor. Bu çiftlere hizmet verecek hekimler, oteller, danışmanlar da hazır. Türkiye’de zaten çarpık olan gidişat, küreselleşme ile daha da çarpık hale geldi.
Bir zamanlar “Beni ülkemin hekimlerine emanet ediniz,” sözü yüceltilirdi. Bu sözleri yüceltenlerin çoğu bu söze pek inanmasa da yüceltilirdi. Turgut Özal’ın her olanakta ABD’ye taşınması ile bu sözler toptan lafa kalktı. Eskiden bu sözleri yüceltenlerin kimisi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in Türkiye’ye gelmesini yüceltir oldular. Aliyev’in daha sonra ABD’ye taşınmasını da garipsemediler. Bu çarpık olan gidişatın bir parçasıydı.
Çarpık düzen artık daha da çarpık. Günümüzde yoksulluk içinde yaşayan milyonlarca çocuğa sırt çevirip bebeklerine ABD pasaportu almak isteyenlerden, halka sağlık hizmetini çok gören ama ilk olanakta ABD’deki hastanelere başvurmayı düşünen siyasetçilerden, Washington’dan veya Pennsylvania’dan Türkiye’yi yönetmeye kalkanlardan hesap sormak yine bizlere düşüyor.

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et