'Futbolun iklimi' nasıl değişir?

Futbolumuzun hali pür melalinden şikâyetçi olmayan kimse yok.
Milli takımın Macaristan'a yenilip, Brezilya macerasına erken havlu atması ana akım medyanın köşelerini, ekranlarını tutan futbol ulemasını ayağa kaldırdı. Suçlu arayışı içinde, federasyon, teknik direktör, futbolcular her zaman olduğu gibi öne çıkıyor. Çözümü federasyon ya da teknik direktörün istifasında görenler, son 35 yılda 26 başkan, 22 teknik direktör değiştirmenin ne tür bir faydası görüldüğüne ilişkin bir yanıt üretmişler midir? Futbolcuların "ruhsuzluğundan" yakınanlar, liyakatten ziyade siyasal pazarlıklarla oluşturulan teknik heyet ve futbolcu kadrosunun nasıl motive edileceğine dair bir fikir geliştirmişler midir? "Sistem değişikliği", "yeniden yapılanma" gibi büyük laflar edenlerin bile önemli çoğunluğu "o gitsin" yerine "bu gelsin" demenin ötesine geçemiyorlar.
Bu toz duman içinde aklıselim seslere kulak veren çok az. Daha iki hafta önce galip geldiği Beşiktaş maçı sonrasında Aykut Kocaman, basın toplantısında sorulan bir soru üzerine medyanın ve yöneticilerin sürekli olarak alanlarını genişlettiğini, esas olarak ülkedeki "futbol iklimi" değişmediği sürece başarının da kalıcı olamayacağını vurgulamıştı. Bu önemli tespit ne yazık ki futbol ulemalarının yarattığı gürültü içinde kayboldu. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren futbol programlarında "yargısız infazlar" yapanlar, Sow'un "dizini", Q7'nin "tuvaletini" tartışanlar bu açıklamayı görmezden geldiler.
Şaşırmalı mıyız?
Çok geriye gitmeye gerek yok. 3 Temmuz sürecinde futbol dışı aktörlerle, milyonlarca doların döndüğü futbol alanını kendi çıkarlarına göre dizayn etmeye çalışan muktedirler "futbol ikliminin" değişmesini isterler mi? Yıllardır çöreklendikleri köşelerde, mahalle kahvesi düzeyinde analizlerle "kelle kopartan" futbol medyası "futbol ikliminin" değişmesini ister mi? "Futbol alanı kirlerinden arınıp Yeni Türkiye'ye uyum sağlayacak" diye büyük laflarla dolananlara bakmayın, "yeni" kavramı onlar için suyun başını tutanlardan kendilerine de bir yer açılmasını istemekten başka bir şey değil.
Öyle bir "futbol iklimi" düşünün ki, futbolun en temel bileşeni olan taraftarlar sürekli suçlu, kriminal kişiler olarak gösterilsin. Artan bilet fiyatlarıyla alt ve orta sınıflar statlardan dışlansın. Şifreli yayınlar nedeniyle başta gençler, milyonlarca futbolsever kahvehanelere doluşsun.
Öyle bir "futbol iklimi" düşünün ki, futbolun öznesi olan teknik kadro ve futbolcular medyanın yarattığı havayla arenada aslanların önüne atılan gladyatörlere dönüştürülsün ve kaderleri kendinden menkul yöneticilerin iki dudağı arasında olsun.
Öyle bir "futbol iklimi" düşünün ki, futbolun tali bileşeni olan yöneticiler ve medya, her dönemin muktedirleriyle, siyasetin karanlık dehlizlerinde sürekli daha fazla güç, daha fazla para için kol kola alan genişletip dursun.
Bu tablodan nasıl bir başarı beklentisi çıkar?
Oysa futbolun gerçekten "kirlerinden" arınıp, başarı isteyenlerin bu "iklimi" değiştirmenin başlangıcı adına atabilecekleri küçük adımlar var:
Futbolcu ve teknik adamların kaderlerini, menajerlerin ve yönetimlerin elinden alıp, ileri futbol ülkelerinde olduğu gibi onların haklarını koruyacak bir sendikal örgütlenmeye var mısınız?
Taraftarları sürekli emniyetle karşı karşıya gelen kriminal vakalar ya da önlerine ne konulursa yiyecek "müşteriler" gibi görmek yerine, ileri futbol ülkelerinde olduğu gibi taraftar örgütlenmelerine ve onların futbolun yönetiminde temsiline var mısınız?
Kulüp yönetimlerinin siyasetle iç içe bir avuç elitin elinde olmasını engellemek için, dernekler yasasının ilgili maddelerini değiştirip demokratik katılımın sağlandığı yasal bir zemine var mısınız?
Futbol dışı aktörlerin futbol alanını tanzim etmek için düzenlediği 6222 sayılı yasayı atıp, başta taraftar ve futbolcular olmak üzere her bileşenin görüşlerinin alındığı ve kamuoyunda tartışıldığı futbol alanını düzenleyen yeni bir yasa yapmaya var mısınız?
Sadece bu adımların atılması bile bambaşka bir "futbol iklimine" geçilmesinin zeminini hazırlayacaktır. Esas soru, her cümleye "ileri demokrasi" diye başlayan medya ve siyaset erbabı futbol alanında bu isteklerinde samimi mi? Hodri meydan.