24 Ekim 2012 13:46

2013 bütçesi üzerine-1

2013 bütçesi üzerine-1

Fotoğraf: Envato

Paylaş

2013 Bütçe Tasarısı geçtiğimiz hafta TBMM’ye sunuldu ve 2013 yılına ilişkin tahmini kamu gelir ve harcama kalemleri kamuoyuna açıklandı.  
Türkiye, 10 yıllık AKP iktidarı döneminde büyük ölçüde dış kaynak girişine yani “sıcak paraya” bağımlı, yüksek cari açığın finansmanına dayalı bir büyüme stratejisi izledi. 2012 yılı öncesinde yaşanan yüksek büyüme oranları tersine döndü ve dünya ekonominin durgunluğa girmesine paralel olarak büyüme oranlarında ciddi anlamda azalma eğilimi baş gösterdi. 2012 büyüme hedefi yılbaşında yüzde 5 olarak açıklanmışken, bugün 2012 sonu itibariyle yüzde 2.5 büyümenin bile başarı sayılacağından bahsediliyor.
AKP hükümetinin 2013 bütçesi, yıllardır benimsenen ve ağırlıklı olarak ücretli emekçileri ezen vergi rejiminde ısrar edileceğini gösteriyor. Söz konusu vergi rejiminin en temel özelliği, vergi ve zamlar altında sürekli ezilen işçi ve emekçilerin kanını emen bir hale gelmiş olması.
AKP Hükümetinin 10 yıllık bütçe pratiğine baktığımızda, istihdama yeterli kaynak ayırmak, asgari ücreti tamamen vergi dışı bırakmak, temel tüketim malları üzerindeki KDV’yi sıfırlamak, çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılayacak ücret politikaları uygulamak gibi bir derdi olmadığı çok açık. 2013 bütçesi, Başbakanın meydanlarda bağıra çağıra söylediği “fakir fukaranın, garip gurabanın hakkını savunuyoruz” sözünün koca bir yalan olduğunu gösteriyor.
2013 Yılı Bütçe Yasa Tasarısı, tam bir savaş ve yoksulluk bütçesi olarak hazırlanmış. Suriye ile ilişkilerin gerildiği, Kürt sorununda çatışmalı sürecin devam ettiği bir dönemde hazırlanan bu bütçe ile işçi ve emekçileri, 2013 yılında savaşın, şiddetin, yeni vergi ve zamlarla daha da derinleşecek olan yoğun bir yoksullaşma sürecinin beklediğini gösteriyor.  
2013 bütçesinde savunma ağırlıklı kurumların bütçesi, 2012 yılına göre yüzde 16.2 artışla, 45 milyar 297 milyon TL olarak belirlenmiş. Savunma, Diyanet ve Cumhurbaşkanlığı gibi makamlara yüzde 10-15 arasında harcama artışları öngörülürken, emekçilerin yaşadığı sefalete son verecek,  işsizlik sorununu kalıcı olarak çözecek, eğitim ve dağlık alanında yaşanan sorunları giderecek herhangi bir plan ya da hazırlıktan bahsetmek mümkün değil.
 Geçtiğimiz aylarda peş peşe gelen zamlar ve vergi artışları ile birlikte daha da yoksullaşan halkın yasadığı geçim sorununu çözmeye yönelik herhangi bir adım söz konusu olmadığı gibi, 2013 yılında yeni zamlar ve vergi artışlarının kaçınılmaz olduğu şimdiden açıklandı.
AKP’nin bir taraftan halkı yoksulluluğa ve çaresizliğe iten politikaları kararlılıkla uygularken, diğer taraftan yerel seçimler öncesinde “sosyal yardımlara” ilişkin bütçeyi yüzde 67 oranında arttırması dikkat çekici. Geçmiş yıllarda yaratılan “sadaka kültürü” 2013’te de devam edecek gibi görünüyor.
Halkın ödediği vergilerin otomatiğe bağlandığı, askeri ve güvenlik harcamalarının belirgin bir şekilde arttığı, asgari ücretlilerin, işçilerin ve kamu emekçilerinin insanca yaşam taleplerinin göz ardı edildiği bir bütçe ile daha karşı karşıyayız.
Yıllardır kamu hizmetlerine yeterli kaynak ayrılmadığı gibi, bu hizmetler piyasa kurallarına bağlanarak büyük ölçüde ticarileştirildi. Kamuya ait işletmeler peş peşe özelleştirildi. Enerji, madencilik, demir çelik, iletişim dahil bir çok temel ve stratejik sektör böylelikle uluslararası sermayenin sömürüsüne açıldı.  
2013 bütçesi, halkın günlük yaşamını doğrudan olumsuz etkileyecek mesajlar da içeriyor. Özellikle eğitim ve sağlıkta yaşanan dönüşüm sürecinin izlerini 2013 bütçesi rakamları içinde görmek mümkün. Konunun bu yönünü haftaya değerlendirelim.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa