26 Ekim 2012

Hawar; Kürt modernitesinin okulu

DİĞER YAZILARI
Bir kuşağın katilleri 21 Haziran 2014
Kapanmasın kirpiklerin 14 Haziran 2014
Şiire saygıyla 7 Haziran 2014
Zinciriye şairleri 31 Mayıs 2014
TÜYAP Diyarbakır 24 Mayıs 2014
Vicdan göçüğü 17 Mayıs 2014
Sanat bir yürüyüştür 10 Mayıs 2014
Dünyanın gülü Mayıs 3 Mayıs 2014
Ortak vicdan 26 Nisan 2014
O gün 19 Nisan 2014
YAZI ARŞİVİ

Kuşkusuz her ulus zengin ve önemli bir kültür birikimine sahiptir. Şiir bu birikim ve gelenekte en belirleyici ve dikkat çekici olanıdır. Zira biz şiirde o halkın dünü, bugünü ve yarınını görürüz. Onda o halkın incelikleri, dünyaya bakışı, yorumlayışı ve temel değerlerini görür, onu diğer halklardan ayıran özelliklerin farkına varırız.
Kürt şiiri yüzlerce yıl süren uzun yürüyüşünde hep halkının yanında ve onunla beraber yaşadı, gelişti ve bu güne geldi. Halkın yaşamında derin izler bırakan her olay ve olgu direk şiire yansıdı. Denilebilinir ki Kürt şiiri aynı zamanda Kürt halkının tarihidir de. İşte “Hawar” bu gerçeğin bir sonucu ve yansımasıdır. “Hawar”ın yaratıcısı ve öncüsü olan Celadet Bedirxan soylu ve aristokrat bir aileden gelmektedir. Ataları Kürt halkının iktidar ve kültürel alanlardaki mücadelesinde önemli görevler üstlendiler. Bu uğurda çoğu kez baskı ve zorluklarla karşılaştılar ve sonunda ülkelerinden sürgüne gönderildiler. İşte Celadet Bedirxan, bu sürgün ortamında yaşadı, okudu, değişik ülkeleri gezdi çağın entelektüel birikimleriyle tanıştı, etkilendi. Halkının bağımsızlık taleplerini her alanda savundu ve bunun için örgütlendi. O, aydın, ileri görüşlü, batı kültürüyle yetişmiş ve Kürtçenin yanında, Türkçe, Farsça, Arapça, Fransızca, İngilizce ve birkaç dil daha bilmektedir.
“Hawar” dergisi 15 Mayıs 1932 yılında yayın hayatına başladı. Daha ilk sayısıyla yeni bir anlayış, dünya görüşü ve davranışın müjdecisi oldu. Dil ve dilin korunması, geliştirilmesi yanında kültürel birikim ve halk edebiyatına dikkat çekmesiyle öne çıktı.
İlk sayısından 23. sayıya kadar Arapça ve latin alfabesiyle yayınını sürdüren Hawar, daha sonra tamamen latin alfabesine geçti.
İlk sayısındaki önsöz de; ” Hawar bilginin sesidir. Bilgi kendini tanımaktır, o da bize kurtuluşun ve mutluluğun yolunu aydınlatır. Kendini tanıyan, başkalarına da kendini tanıtabilir...” denilmektedir.
57 sayı yayınlanan Hawar dergisi son sayısını 15 Ağustos 1943 te yayınladı.
 Hawar dergisi bir çok yönden ilklere imza attı. İlk kez Kürtçe latin alfabesi yayın hayatına girdi. Dil ve dil konusundaki çalışmalarının yanında Kürtçe edebiyatın-klasik ve modern-tanınması ve geliştirilmesi yanında çok sayıda yeni imzanın gün ışığına çıkmasına vesile oldu. (Cigerxwîn, Osman Sebrî, Qedrîcan, Kamiran Bedirxan, Ehmed Namî… vs.). Aynı zamanda değişik ülkerlerde yaşayan Kürt edebiyatçılarının ürünlerine yer vererek ulusal bir edebiyatın temellerini attı. Değişik ülke edebiyatından yapılan çevirilerle Kürtçe edebiyatın gelişmesine katkı sundu.
Hawar dergisinde dil yazıları (gramer, yazım kuralları) yanında, tarih, Kürt kültürü, tiyatro, klasik şiir örnekleri… ve sağlık konusunda da yazılara rastlamaktayız.
Hawar’ın ilk sayısından itibaren dile ve onun gelişimine verdiği önemin elbette bir çok nedeni vardır, ancak Celadet Bedirxan, halkının o güne değin meşru hakları için verdiği mücadelenin başarıya ulaşmamasının önündeki en büyük engelin halkın okur-yazarlık oranının çok düşük olmasına bağlamaktadır. Bu nedenle ilk sayıdan itibaren dil konusunda çok sayıda makaleye rastlamaktayız. Çünkü onlar “Bir dilin ruhunun aynı zamanda o dilin edebiyatının da ruhu olduğu”na inanıyorlardı. Cigerxwîn;
“Dirilt dilini ey okuyucu
Dil olmadan hiç kimse millet olmamıştır.”
“halkı savunurlar güya, dilden haberleri yok
Bir halk dilsiz nasıl korunur dünyada .”
Keza Osman Sebrî;
“Yaşasın dil için çalışma yapanlar
Ki onlardır halkı kurtuluşa yönlendirenler.” der ve Kürtçe öğrenenlerin, dili yabancı sözcüklerden arındırarak yeni ve ulusal düzeyde bir dil için köylere gidip saf ve arı Kürtçe kelimeleri derlemelerini önerir;
 “Bak dilin ne kadar zengin
Sen şehirden çık köylere bir uğra”
Değişik cezaevlerinde yatmakta olan siyasi tutukluların kendi ana dilleriyle savunma yapamamaları, dilin halkın yaşamında ne kadar önemli bir faktör olduğunun başka bir göstergesidir. Bu tür yasakların barışa ve birlikte yaşama yarar getirmediğini bir kez daha dile getirerek Kurban Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutlar, özgür, mutlu ve şiir tadında bir yaşam dilerim.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et