Anıtkabir'i özelleştirme zamanı geldi

Şimdi söylediklerime kızacak bazı asil, necip ve mümtaz Türk Büyükleri ama, varsın olsun…

Övünmek gibi olmasın ama ben bu günleri hatta 2023’ü taaa 20-25 yıl öncesinden görmüş ve hem de birkaç defa yazmıştım: “Türkiye’nin ekonomik durumu nanay, hatta her geçen gün şinanay mon amour şinanay oluyor. onun için ıvır zıvır kamu kuruluşlarını, kıyıları, dağları, madenleri nehir kıyılarını, ormanları satmayı bırakın da adam gibi yerleri satın”
Yol da göstermiştim. Örneğin Anıtkabir elden çıkarılabilinirdi. Hemen arkasından Anıtkabirin KDV’si olarak Çankaya köşkü satışa sunulurdu. Hatta “kutsal emanetler” hatta Haliç dibinde yatan servet. Menderes döneminde emanetlere Suudi’ler, Haliç’e de Almanlar el atmıştı, ama Adnan Menderes’in kafası günümüzün asil, necip ve mümtazları gibi çalışmadığı(!) için, bir kalemde reddetmişti. Oysa ne büyük paralara giderdi buraları, özellikle ikisi. Örneğin Suudi Kralı, Kuveyt Emir’i ve Katar Şeyhi büyük bir mücadeleye girerlerdi, Anıtkabir’i ve Çankaya Köşkünü almak için. Suudi Kralı prensleri, prensesleri için isterlerdi, Kuveyt Emir’i Paris’te yaşayan (meraklısı araştırıp öğrenir, o tosuncukların nasıl yaşadıklarını, Paris!te o zamanla) oğulları için esterdi; Katar Şeyhi de kendine isterdi, yatının aksesuarı olarak…
Bir de Türk Bayrağı’nın altına ünlü bir Amerikan Cola Firmasının reklamı alınırdı. Balıklama dalardı adamlar, ayın üzerinde bile reklam yapmayı düşünmüşlerdi, o yıllarda…
Ama sakalım olduğu halde dinlemediler beni…
Şimdi bakıyorum da, beceriksiz asil, necip ve mümtazların ülkenin, daha doğrusu gariban kuzuların, yani T.C’li kuzuların üzerine yıktığı borcun Bonus’u bile 50 milyar doların üzerindeymiş. Onun için her şeyi satıyorlar ve pırlanta, elmas gibi günlük gereksinim maddelerin dışında (onlara KDV sıfır) elektrik, benzin vb. gibi lüks maddeler e her gün zam yapılıyor. Her halde “islami adalete”e göre yapılıyor bunlar. Burada bir parantez açacağım; sanırım yine “islami adalet”e uygun olara 2013 bütçesinde büyük bir para Diyanet İşlerine ayrılmış. Mühim değil, yeni zamlarla yoksullarda çıkartılır; emekçiye vermezsin, olur biter. Benim aklıma takılan başka bir şey: Diyanetçilerin takımındakiler, önce Başkanlıktakiler, sonra müftüler, imamlar falan paraların Hazine’den alıyorlar. Hazine’ye gelen paralar içinde domuz eti satışlarından, alkollü içkilerden, sigaralardan falan gelen vergi gelirleri de var. Sanırım bunlar, “Helal Domuz”, “Helal rakı, şarap, bira falan” statüsüne giriyorlar. Tüm Diyanetçilere “Helal” olsun. Afiyetle harcasınlar aylıklarını, ama bana “Domuz haramdır, alkollü içki haramdır, sigara haramdır,” diye ahkam kesmesinler, yaşım 73 yemiyorum böyle şeyleri artık.
Neyse… Gelelim tine Anıtkabir’in özelleştirilmesine… Müşterisi az ama iyi olur. Bütün eski Bedevi, yeni Amerikanist’ler yumulurlar. Ama bu kez bizden bir alıcı çıkacak, eminim. Hakkında “Şükür namazı” kılınması istenen, koluna dokunmanın bile “ibadet” sayıldığı, “2, Peygamber” (Tabii şimdilik, bir sonraki aşama da var, o da zamanı gelince) sayılan, Fatih’in bilmem kaçıncı kuşak torunu da var. Ona da isabet edebilir Anıtkabir…
Yıl 2023… Anıtkabir Türbesi… çocuğu olmayan kadınlarından işi kötü giden esnafa kadar herkes bir çaput bağlamış…
Haydi iyi eğlenceler hepinize…