Aykut Kocaman 'İstifa'!
Fenerbahçe Antalyaspor maçı sona erdi. Yayıncı kuruluştan maç görüntülerini alamayan diğer kanallar, akşam yayınlayacakları futbol programlarını doldurmak için sansasyonel görüntü peşinde, kadınlara ve çocuklara açık son cezalı maçını bitiren Fenerbahçeli taraftarlara mikrofon uzatıyor. Önce 20’li yaşların başında genç bir kadın kelimeleri uzatarak mikrofona bağırıyor, sözlerini mealen çıkarsayabiliyorum: “yeter artık Aykut istifa etmeli! ”. Sonra başörtülü bir teyze giriyor kadraja onun söyledikleri de farklı değil. Bu görüntüleri kanallar bilerek seçmiş olabilir, belki oradaki büyük bir çoğunluk benzer şekilde düşünmüyor ama yine de düşünmeye değer bir alan çıkıyor karşımıza.
Toplumsal belleğimizin zayıf olduğu aşikar. Dünü çok kolay unutuyoruz, yarını planlamak gibi huyumuz da olmadığı için sadece bugünü yaşıyoruz. Hayatın her alanında, siyasetten futbola bu gerçek değişmiyor.
12 yıl evvel açlık grevindeki siyasi tutuklulara yapılan “hayata dönüş” operasyonunda onlarca kişi hayatını kaybetmişti, dün unutuldu. Bugün yine açlık grevindeki tutuklulara aynı argümanlarla, aynı hayata dönüş operasyonunun hazırlığı yapılıyor, üstelik bu hamlenin yarına ilişkin Kürt sorununu nasıl çözeceğine dair en ufak bir emare yok. Olsun günü yaşayanlar, dünün argümanlarıyla yine hizmetimizde.
Futbolda da her sene günü yaşadığımız için memleket ligi teknik direktör kıyımhanesine dönüşmedi mi zaten?
Başa dönersek, evet, sezon başında Alex krizinin faturası medya ve sosyal medyada büyük oranda Aykut Kocaman’a kesildi. O sırada cılız da olsa duyulmaya başlayan “istifa” sesleri Kadıköy’de Antalyaspor yenilgisi sonrasında daha güçlü dile getirilmeye başlandı ama genç kadınımıza “yeter artık Aykut!” dedirtecek ne oldu diye düşünmek gerekiyor mu?
Fenerbahçe’nin başındaki Aykut Kocaman sportif kriterler açısından başarısız mı?
Aykut Kocaman, 2010-11 sezonunda ilk defa teknik direktör olarak başına geçtiği Fenerbahçe’yi şampiyon yaptı. 2011-12 sezonunda başkanı ve bazı yöneticilerinin hapiste olduğu, dışarıda kalanların seslerini çıkaramadığı bir garip ortamda camiaya yönelik her türlü saldırıya siper olmakla kalmadı, takımını son maça kadar şampiyonluk yarışının içinde tuttu ve ikinci oldu. Aynı sezon 29 yıldır kazanılamayan Türkiye Kupası’nı Fenerbahçe müzesine götürdü. Bu başarılara, Kadıköy’de 47 maçtır sürdürülen yenilmezlik serisinin Aykut Kocaman’ın teknik direktörlüğü zamanında gerçekleştiğini de eklemek gerekir.
2 senelik kariyerine, bir lig şampiyonluğu, oynandığı sezonun Fenerbahçe açısından olağanüstü koşulları değerlendirildiğinde lig şampiyonluğu kadar değerli bir lig ikinciliği ve Türkiye kupası şampiyonluğu sığdıran bir teknik direktörün isminin istifa ile anılması ancak Türkiye’de olur zaten.
GroundhogDay (Bugün Aslında Dündü) filmini hatırlayanlar vardır, hep aynı günü yaşayan Phil Connors karakteri gibi bu ülkede sanki hep aynı günü yaşıyoruz. Bu ülkeye teknik vasıflarının ötesinde bir futbol filozofu olarak gelen Zico, 2-2’lik Sivas beraberliğinden sonra istifaya nasıl çağrılmıştı? Zico’nun Fenerbahçesi Şampiyonlar liginde çeyrek final oynadıktan sonra müthiş entelektüel Ali Bayramoğlu’nun “Zico Fenerbahçe’yi Felakete Götürüyor” yazısını hatırlayan kaldı mı?
Dünü unutuyoruz ya, bu kadar da değil demek lazım.
Sahi Fenerbahçe camiasının dışından Alex için bugün övgüler düzenler dün neler söyleyip yazmıştı? 3-3 beraberlik ile biten AZ Alkmaar maçında dakikalarca ıslıklanıp, yuhalanan Alex için “küçük maçların büyük futbolcusu”, “Alex ile Avrupa zor” yazanlar kimlerdi?
Alex sevaplarıyla, günahlarıyla Fenerbahçe tarihinde yerini almıştır ve her Fenerbahçeli Alex’in sevaplarının fazlalığı konusunda hemfikirdir. Aykut Kocaman ise bu ülke insanının hiç yapmadığı bir şeyi, geleceği planlamaya çalışıyor. Günlük tiraj ve reyting kaygısıyla yaşayan ana akım, yandaş, candaş hiçbir medyanın Aykut Kocaman’ı sevmemesi bu açıdan anlaşılabilir. Ama ya Fenerbahçe taraftarı? Aykut Kocaman’a eleştiriler ilk yükseldiğinde okul açık tribününde yer alan pırıl pırıl gençler, Cefakar Kanaryalar, VamosBien ve UNİFEB “sen bizim KOCAMAN gururumuzsun” koreografisiyle aslında hocalarına değil geleceğe sahip çıkmışlardı. Değişen bir şey yok, Aykut Kocaman ve istifa kelimelerini yan yana getirecek olanlara da ilk önce Barış Tut’un kaleminden “Kocaman Bir Adam” kitabını öneriyorum.
Nasıl başlıyordu kitabın tanıtımı: “Aykut Kocaman, bu ülkenin futbol çölünde bir vahadır”. Bu ülkenin çölleşen siyasetinde, toplumsal yaşamında, futbolunda Aykut Kocaman gibiler çoğalır umarım.
EVRENSEL'İNMANŞETİ
317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri
204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'
0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

Özel yetkilendirilmiş TBMM komisyonu gündemde

'Ömrümüzü verdik, emekli bile olamadık'

Ukraynalı Gazeteci Guz: Ukrayna, ABD desteğini korumak için çıtasını düşürecek

Evrensel'i Takip Et