02 Kasım 2012 09:58

Teori ile pratik birleştiriliyor

Teori ile pratik birleştiriliyor

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Sosyal olaylardan üretim ilişkiler tabanı çekilince özgürlük ve demokrasi ya da bireyci davranış kalıpları gibi ekonomi ve üretim ilişkileri ile sıkı sıkıya bağlı olgular sanki birer soyut oluşumlarmış gibi ele alınır ve öylece açıklamaya çalışılır. Oysa hemen tüm sosyal oluşumların temelinde ekonomi ve üretim ilişkiler yatmaktadır; gelir dağılımı ve karşılıklı güç ilişkilerinin dikkate alınmadığı bir ortamda varsıl ile yoksul arasında demokratik ilişki kurulmasını hayal etmek dahi olanaksızdır. Böyle bir yapılanmada toplumsalcılığın aksine bireyci yaklaşım demokrasiyi değil, despotizmi ve faşizmi yeğlemektir.
Sosyal olgu ve olayların oluşumunda başat rol oynayan ekonomi, bir boyutu ile sistem, diğer boyutu ile de ekonomik gelişmişlik aşaması olarak görülmelidir. Toplumsal ilişkiyi böyle tanımlamak, aynı zamanda devleti de tanımlamak demektir. Ekonomik sistem ve devlet mekanizması incelenmeden, toplumda ekonomik kaynakların nasıl dağı(tı)ldığı, kamu kaynakları diye bilinen kaynakların nereden geldiği ve nereye harcandığı meseleleri incelenemez. Bireylerin özgürlükleri ile ekonomik üretim ilişkileri ve kaynak dağılımı arasında hiçbir ilişki kurulmadan sürdürülen yüzeysel laf kalabalıklığı içinde, salt bireyci felsefeyi özgürlük ve demokrasinin vazgeçilmez koşulu olarak ileri sürmek, ezilenleri uyuştururken, ekonomik güçle halkların gerçek özgürlüğünü elinden alan ezici kesimlerin işine yaramaktadır.
Cumhuriyet’in ve son kertede kutlamaların bu noktaya getirilmesinde AKP ne derece dönemsel aletsel işlev görmüşse, Cumhuriyet’in kapitalist sistemde işletilişi yoluyla ekonomiden soyutlanmış belli belirsiz demokrasi ya da özgürlük kavramının halkların genel bilincine nakşedilmesi de o derece uzun dönemli temel dinamiği oluşturmuştur. Sosyolojiyi ve siyaseti ekonomi gözlüğü ile yorumlamaya başladığımızda, halkın nasıl yoksullaştığını ve yoksullaşan halkın nasıl karşıt sınıfların altında ezilirken dahi onların iktidarını yarattığını anlayabiliyoruz. Bu bakımdan AKP’ye minnet borçluyuz; bu parti belki de bizi derin gaflet uykusundan uyandırmış ve, umalım ki, artık gözlerimizden perde kalkmış ve gerçeği görmeye başlamışızdır.
Toplumsal biçimlendirmedeki başat teoriyi ancak pratik uygulamaları ile görüp anlayabiliriz. Görmemiz gereken hakikat, ne aletsel işleve sahip salt AKP ne de Cumhuriyet kutlamalarında halka reva görülen sokak zumludur. Göreceğimiz hakikat, halka dayandığını iddia eden bir siyasi erki, halkına bu denli zulüm yapmaya ve bölmeye iten güçtür. Görmemiz gereken hakikat, anayasamızdan “kamu yararı” maddesini kaldırtarak, ülkenin topyekûn satışının da önünü açan güçtür. Bu gerçeği halkın siyasi iktidardan önce idrak etmesi halkımızın, ülkenin, hatta bizzat siyasetçilerin menfaatinedir.  
Acaba, son dönemin baş döndürücü gelişmeleri büyük bir oyunun parçaları olabilir mi? Sağ cephede, son bir hamle ile ABD ve Batı karşıtı olarak görülen partinin lider kadrosu, parti içi muhalefete rağmen ve partiyi de dağıtarak, ABD yandaşı ana parti ile bütünleşti. Böylece, siyasi gücü zayıf da olsa ABD karşıtı parti kapatılıp, ABD yandaşları ile birleştirilerek, sağ cephe tahkim edildi. Diğer taraftan, sol gibi algılanan cephede ise, bir yandan yeni parti görüntülü topluluklar oluşuyorken, bundan da vahim olarak, sol felsefenin içi boşaltılırcasına, sözde liberal, sözde özgürlükçü, sözde demokratik gibi parıltılı konular tartışmaya açılıyor. Bu arada, ne sistem tartışması yapılıyor, ne de kapitalist üretim ilişkisi bağlamında servetin toplumun bir kesiminde yoğunlaşmasının nelere kadir olduğu gerçeği karşısında toplumun geri kalan bölümünün yoksullaşmasının bireyci devlet felsefesinde ne anlama geldiği irdeleniyor. Kapitalizm hala çok güçlü; ekonomik anlamda giderek çöküyor olsa da, ideoloji ve çevreyi oyalama ve kandırmada kendine dostlar bulabilmektedir. Sosyal demokrasi de bu tür oyunlardan biri değil mi idi!
***
Gaz odalarında insanlar imha edilirken, Hitler’in kılı dahi kıpırdamamıştı!

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa