07 Kasım 2012 10:45

'İşini de gayet iyi yapıyor'

'İşini de gayet iyi yapıyor'

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Guardian gazetesinin, Erdoğan’ın,  iktidarını sağlamlaştırıyor gibi görünmesine rağmen, Suriye’deki savaş, olası bir ekonomik çöküntü ve Kürt sorunu gibi açmazları nedeniyle “sonunu getirebilir” olması konulu makalesinin içeriği Türk sermaye basınına da yansıdı. Bazı Türk liberal ve “burjuva demokratı” yazar ve gazeteciler, başbakanın “seçilmiş bir sultan”a dönüşmekte olduğuna işaret ediyorlar.
Bu tür değerlendirmeler’in her birini haklı kılacak, daha bin tane örnek dahi gösterilebilir: Kürtlerin ulusal en temel taleplerinin reddi ve saldırıyla yanıtlanması politikası devam ediyor. Binlercesi zindanda, milyonlarcası dışarıda siyasi, askeri, polisiye ve hukuki saldırı hedefinde. İşte zindanlardaki can bedeli direnişe ve bu direnişin taleplerine karşı devlet tavrı; işte ölüm olasılığı sınırlarındaki açlık grevlerine karşı pervasızlık! Alevilere sürekli hakaret ve aşağılama; devlet bütçesi ve hazine gelirlerinin büyük ve tekelci kapitalistler ile din bezirganı yüksek dini bürokrasi yararına kullanılması. Diyanet İşleri Başkanlığına, bütçeden, 11 bakanlığın toplam bütçesinden daha fazla pay ayrılması. Yeni sendikalar yasasıyla %95’inin 30 ve altında işçi çalıştırdıkları belirtilen Türkiye kapitalist işletmelerinde, işçinin işten atılması tazminatsız-ödeneksiz serbest hale getirilmek istenmesi. 6 milyon işsiz olduğu açıklandı. 20 milyon yoksul var. Başbakan ve hükümetinin diğer bakanlarının açıklamalarını (tehditlerini demek daha doğru) direktif sayan gazete patronları, hükümet politikalarına eleştiri yönelten gazetecileri işten attılar. Esad yönetimine karşı savaşan emperyalist uşağı çetelerin komutanları Türkiye yönetiminin silah ve para yardımını ilan ettiler. İran-Rusya-Suriye gibi ABD ile sorunlu devletleri hedef alan füze sistemleri Kürecik’e konuşlandırıldı, vb, vs.
Ama evet, Erdoğan “işini de gayet iyi yapıyor!”
Bu açıklama, Amerikan Genel Kurmay Başkanı Martin Dempsey’e aittir. Amerikan yetkililerinin, herhangi bir ülkenin yöneticileri için bu yönlü açıklamalar yapmaları için, Amerikan çıkarlarına hizmetin derecesi ve niteliğini esas belirleyen olarak aldıkları bilinir. ABD yöneticileri, AKP’nin işbaşına geldiği ilk dönemde, Erdoğan-Gül ikilisini “güvenilir adamlar” olarak taltif etmişlerdi. Amerikan Yahudi Lobisi’nin “Üstün cesaret madalyası”nı boynuna astıkları “lider” de Erdoğan idi. Şimdi, yukarıdaki “iş”leri yapan mekanizmanın “en başındaki otoriter lider”, bir kez daha, ABD’nin en önemli üst yöneticilerinden biri tarafından övgüye boğuluyor.
Bu övgünün memleket hayrına olmadığından şüphe etmemek gerekir.
Kuşkusuz, devletin tüm aygıtını ve “gözenekleri”ni yeniden ve kapitalist ve muhafazakar gelenekçi anlayışına uygun olarak düzenleyen Türk milliyetçisi, Sünni mezhepçi ve muhafazakar iktidarın yaptıklarını “iyi işler” olarak görmeyi sürdüren, ve asla düşük düzeyde görülemeyecek bir halk kesimi de vardır. Bir göstergeden daha söz edilebilir: “Cumhuriyet Bayramı” kutlamalarının, kuruluşunun 89. Yıldönümünde yaşananlar, aynı devletin “sahipliği” üzerinden sürdürülen bir tür savaştan daha fazla bir şeydir. İçinde CHP Genel Başkanı’nın da bulunduğu “alternatif kutlayıcı kitle”ye, İçişleri Bakanı’nın kontrolünde yapılan saldırı, laikliği, sosyalliği, hukukiliği ve demokratikliği hep sözde kalmış bu cumhuriyete rağmen, bu sözde biçimselliklerinin de ret edildiği bir iktidar aygıtına işaret ediyor. Bugünkü devletin ve devlet yöneticilerinin antiemperyalist kurtuluşla ve kuruluş yılları cumhuriyetiyle alakası yoktur. Günümüz iktidarı uluslararası sermayenin emrinde, Amerikan manda başı, ve sömürgecidir; demokrasi karşıtı ve baskıcıdır. Bu o denli böyledir ki, destek kitlesine ve emperyalist ağabalarına güvenerek, Cumhuriyet kutlamalarını dahi yasaklıyor. Sömürülen, baskılanan, zorbaca politikalarla boyun eğdirilmek istenenler bu gerçeklere uyandıkça da iktidarın “vahy kanatları” ve “kurt dişleri” kırılıp atılacaktır. Hayat ve gerçek bu yöndedir.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa